175.F Oturmasında Suruç Katliamı Protesto Edildi.

BASINA VE KAMUOYUNA

Az önce 539'uncu defa bu meydanda oturan Cumartesi İnsanları, eylemin başlangıcından bu yana en yaslı günlerinden birini yaşadı. Çünkü gözaltında kayıplara, faili meçhullere karşı yıllarca kararlı biçimde mücadele eden bu topluluk 539'uncu oturumda bazı arkadaşlarını mücadele ettiği zihniyetin elinden çıkan Suruç katliamına kurban verdi.

İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Cemil Yıldız, her cumartesi günü bu meydanda olmayı prensip haline getirmiş Çağdaş Aydın, bu meydanda varlığıyla mücadelemize güç katan Büşra Mete ve Hatice Ezgi Sadet artık aramızda değil.

Onlar, Suruç'ta insanlığa karşı işlenen katliam suçunda yaşamını yitiren 31 mücadele arkadaşından dördüydü. Hak mücadelesinin özellikle 12 Eylül karanlığı ortamına rağmen yükseltilmesine önayak olan İnsan Hakları Derneği, ilk günlerinden itibaren insanın ancak haklarıyla insan olabileceğini bilen, bu uğurda sessizce, gösterişsizce, kararlı biçimde çalışmayı şiar edinmiş kişilerin varlığıyla ayakta durdu. Bu değerlerin toplumdan silinmesini isteyen anti demokratik güçlere karşı, bu değerlerin toplumun daha iyi, daha güzel, daha demokratik bir hale gelmesi için vazgeçilmez şart olduğunu bilerek mücadele edildi. İnsanlığa bir saldırı olan Suruç katliamı, bu değerlerin yılmaz savunuculuğunu yapan yeni kuşağın çok değerli dört isimini aramızdan aldı. Hapishane Komisyonu'ndaki çalışmalarımıza güç katan Cemil Yıldız'ın ve diğer dostlarımızın artık aramızda olmayışının acısını, eksikliğini hep hissedeceğiz. Acılı ve yaslıyız. Devletin yasımıza katılmasını beklemiyoruz elbette, devletten beklediğimiz şey yasımıza katılması değil, insanlarımızı aramızdan alan karanlık ellerin aydınlatması, karanlık güçlerin tasfiyesi taleplerimize uymasıdır.

En özetle, hesap vermesi ve cinayetlere, katliamlara, faili meçhullere giden kapıların bir daha açılmamasıdır.Mücadelemiz bir yanıyla bir hesap sorma mücadelesiyse bir yanıyla da hafızamızı koruma mücadelesidir. Bu hafıza, demokratik bir toplumun hafızasıdır. Cemil Yıldız'ın, Çağdaş Aydın'ın, Büşra Mete'nin Hatice Ezgi Sadet'in anıları, bu uğurda canından olmuş diğer hak mücadelesi insanların anılarıyla birlikte mücadelemizde yaşayacaktır. Cinayet şebekeleri, terör organizasyonları bilsinler ki hak mücadelesi veren insanları yıldırmayı başaramayacaklar. Bu mücadele insan kalma mücadelesidir. İnsanlıktan çıkmış kişi, grup ve teşkilatların tehdidine karşı direnmek, cinayetlerin aydınlatılmasını istemek, bu tehditlerin yok edilmesi mücadelesine katılmak, destek vermek daha iyi, demokratik bir toplum arzulayan herkesin görevidir. Biz görevimizden vazgeçmeyeceğiz, insanlığa karşı suçlara ortak olmak istemeyen, dur demek isteyen herkesi de mücadelemize katılmaya, dayanışmaya davet ediyoruz.

İHD İstanbul Şubesi

Fotoğraflar: Ömür Eğribel