İçeriden dışarıya özgürlük karikatürleri

A. Kerim Aktaş, Ayhan Bozkaya, Barış İnan, Cenan Genç, Hüseyin Yıldırım, M. Enes Tunç, Mehmet Boğatekin, Melih Gürler, Mustafa Ağcakaya, Ömer (Raman) Özdurak, Serdar Sürücü, Ahmet Bilge, Aynur Epli, Cemal Bozkurt, Haydar Bayar, Kemal Ayhan, Mahmut Ulusan, Menaf Osman, Musa Kart, Nurettin Erenler, Özlem Özdemir, Zehra Doğan.

İsimlerini okuduğunuz bu arkadaşlar “Duvarları Delen Çizgiler” adlı karikatür kitabıyla bir araya geldiler. Hapishane dediğimiz içeriden, dışarıya özgürlük duygularını paylaştılar.

Görülmüştür.org tarafından organize edilip, Homur Mizah Grubunun desteğiyle kolektif bir çalışmanın ürünü olarak gerçekleştirilen kitap aynı zamanda orijinallerinin sergilenmesiyle il il gezmekte. Ayrıca yurt dışında da sergilenmesi planlanmakta.

Görülmüştür.org adına Adil Okay bu çalışmalarına ilişkin şöyle diyor; “ Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek, tecrit edilen mahpusların sesini duyurmak amacıyla sekiz yıldır faaliyet gösteren, ülkede ve Avrupa’da bu temada çeşitli sergiler açan “Görülmüştür Ekibi” olarak, HOMUR Karikatür ve Mizah Grubunun desteğini alarak, “Duvarları Aşan Çizgiler” adını verdiğimiz yeni bir proje hazırladık. Bu amaçla onlarca hapishaneye girerek, halen tutuklu veya hükümlü olan ressam ve karikatüristlere ulaştık. Onlardan yaratıcılıklarını görünür kılacağımız projemize katılmalarını, “özgürlük” temalı karikatürler çizmelerini istedik.

OHAL’den sonra hapishanelerde sürgün ve sevkler hız kesmediğinden bazı karikatüristlere ulaşmada zorlandık. Taahhütlü mektuplarımız, fakslarımız hapis-hanelerde kayboldu, bazıları da “Görülmüştür - Kurumda yoktur” mührüyle geri döndü. Kimi zaman da hapishanelerde sık uygulanan “iletişim cezaları” nedeniyle sahibine verilmedi. Mahpus karikatüristlerle bağlantı kurmayı üstlenen bu projenin mimarı Yazar Adil Okay, üç ay boyunca postane kapılarında mesai harcadı. Uzun uğraşlardan sonra ulaşabildiğimiz mahpuslardan 20’si çizdikleri özgün karikatürlerini bize yollayıp projemize katkı sundular. Tutuldukları hücrelerde yetersiz malzemeyle çalışarak üretilebileceğini gösterdiler. Örneğin Gazeteci ve Ressam Zehra Doğan’ın, tahliye olmadan önce boyalı kalem, fırça, tuval gibi malzemelerin yasak olduğu Tarsus Kadın Hapishanesinde, regl kanını, tentürdiyodu ve sebze artıklarını kullanarak boya yaptığını öğrendik. Cebrail Çakto adlı mahpus, davetimizi aldığını ama apar topar eşyalarını, resim yapmak için kullandığı araç gereçlerini alamadan sürgüne gönderildiğini, getirildiği Rize Kalkandere Hapishanesinin kantininde de bu malzemelerin satılmadığını yazdı. Dönem dönem basında da yer alan, TBMM’de soru önergelerine konu olan bu keyfi yasaklar saymakla bitmez. Bu yasaklara, inanılmaz engellere rağmen elimizde 70’e yakın karikatür birikti ve birçok kentte sergimizi açtık. Tabii daha ulaşamadığımız yüzlerce mahpus çizerin olduğunu, hapishanede o zor koşullarda üretenlerin sayısının bu sergide / kitapta yer alanlardan fazla olduğunu belirtmek istiyoruz.

Bu projede amacımız

a) 2019 yılı itibariyle hapishanelerde sayıları her geçen gün artan 260 bin tutuklu ve hükümlünün varlığını dışarıdakilere yeniden anımsatmak,

b) İçerinin sesini, içeridekilerin rakam-istatistik olmadığını, dışarıdaki insanlara göstermek, duyurmak,

c) Hapishane idarecilerinin “rehabilitasyon” yerine akıl almaz disiplin cezalarıyla, yasaklarla tecrit ettiği mahpus sanatçıların ruhsal sağalmalarına katkı sunmak,

d) Hapishanelerde plastik sanatlarla ilgilenen mahpusları teşvik etmek. Kendilerini ifade olanağı sağlamak,

e) Bazı hapishanelerde “Hapishane yönetmeliği - tüzük yok sayılarak” keyfi olarak konulan renkli kalem yasaklarına dikkat çekmek, en azından Türkiye’nin de imzaladığı (2006) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin cezaevi kuralları’na uyulmasını sağlamak, Türkiye’deki 400’e yakın hapishanenin çok azında faaliyette olan “sanat atölyeleri”nin işlevli hale getirilmesi için kamuoyu oluşturmaktır. “  Kitap basılmak üzereyken gelişen son durum ile ilgili açıklamayı da not edeyim.

“...Tarsus Hapishanesinde çizdiği 3 karikatürle katkı sunan Gazeteci, Ressam Zehra Doğan, bu süreçte tahliye oldu. Cumhuriyet Gazetesi Çizeri Musa Kart ise kitap yayına hazırlanırken, 25 Nisan 2019’da 5 Cumhuriyet yazarı ile birlikte yeniden tutuklanıp, hapishaneye götürüldü. Musa Kart’a bu kısa zaman diliminde ulaşma imkanı bulamadığımızdan basından seçtiğimiz iki karikatürüne kitapta yer verdik.”

Ütopya yayınları tarafından kuşe kağıda 14x20 ebadında, 64 sayfa olarak yayımlanan kitap, özellikle içeride ve dışarıda tecrit ve yıldırma politikalarına karşılık açlık ve ölüm oruçları gerçekliğinin yaşandığı bugünlerde hapishanelerden gelen esintiyi hissetmek isterseniz bu kitapçığı edinmenizi öneririm.

İletişim için: Görülmüştür Ekibi (www.gorulmustur.org) adresinden ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Evrensel Gazetesi