"Kitabınızı okuyunca yirmialtı yıllık bir mahpus olarak ben bile şaşırdım... Korona zamanlarında hapishaneler gerçeğini gördüm"

“Bu mekanın kendisi bile tek başına sağlığımızı bozan etken. Tedavi koşulları da mevcut mekanda mümkün olmadığı için çoklu sağlık sorunları kaçınılmaz oluyor ve hapislik uzadıkça yeni yeni illetler de boy göstermeye başlıyor. Sağlığım yönünden 2021 yılı benim için hiç iyi başlamadı. 2020’nin son günlerinde biraz ağır sayılabilecek bir sağlık sorunu yaşadım. (…)salgınla birlikte başlatılan yasakların bütün hapishanelerde eş zamanlı olarak hızla hayata geçirilmiş olduğunu ve müthiş bir uygulama birliği sağladıklarını görünce yirmialtı yıllık bir mahpus olarak ben bile şaşırdım”

 

23 Ocak 2021

Kırıkkale F

Adil Hocam Merhaba,

            Nasılsınız? Umarım salgının tekrar alevlendiği söylenen bu günlerde sağlığınıza ilişkin olumsuz durumlarla karşı karşıya kalmamışsınızdır. Son zamanlarda yakınlarımızdan, dost ve yoldaş çevrelerimizden o kadar çok ölüm haberleri almaya başladık ki, sanırım bu durum duygusal olarak bizi daha bir hassaslaştırmaya başladı ve ister istemez dışarıdaki siz canlarımızın sağlığına dair daha fazla endişe duymaya başladık. Her daim iyi olmanız dileklerimizi iletiyorum.

            Biz koyu bir tecrit altındayız. Dolayısıyla özel bir çabayla bulaş durumu olmadığı sürece salgına maruz kalma olasılığımız sizlere nazaran daha az. Tabi, sadece salgın için geçerli olan bir durum bu. Çünkü mekanın kendisi bile tek başına sağlığımızı bozan etken. Tedavi koşulları da mevcut mekanda mümkün olmadığı için çoklu sağlık sorunları kaçınılmaz oluyor ve hapislik uzadıkça yeni yeni illetler de boy göstermeye başlıyor. Sağlığım yönünden 2021 yılı benim için hiç iyi başlamadı. 2020’nin son günlerinde biraz ağır sayılabilecek bir sağlık sorunu yaşadım. Sürekli kusmanın eşliğinde bilincimin tamamen kapandığı bir baygınlık geçirdim. Buna yoğun baş ağrısı, halsizlik ve yüksek ateşte eşlik ediyordu. Yine tansiyon epey düşmüştü. 7/4 gibi ölçmüşlerdi. Bir gece hastane Acil servisi ve pandemi bölümünde kaldım. Serum verdiler ve uzun süre kan tahlilleri, akciğer tomografisi gibi tetkikler yaptılar. Corona virüs bulgusuna rastlamadıklarını söyleyip öyle taburcu ettiler. Neden onca şey yaşadığımın bütün cevapları havada kalmış halde hapishaneye döndüm. Üstelik halen teşhis konularak tedavimin başlatılmadığı karaciğerimde oluşan bir sorun nedeniyle (otoimmün Hepatit şüphesi) Tıp Fakültesi hastanesinde bir süre önce karaciğerden Biopsi yapılmıştı. Anlayacağın bu vb. durumları da dikkate almadan hiçbir şey olmamış gibi davrandılar hastanede. Hapishaneye döndükten sonra rahatsızlığım devam ediyordu ama yılbaşı tatili, hafta sonu ve revir günü gibi gerekçelerle beş günün sonunda revire çıktığımda yaşadığım rahatsızlığın nedenleri kısmen de olsa belli oldu ve antibiyotik tedavisi başlatıldı. Hastanede yapılan kan tahlilleri sonuçlarına göre vücutta yoğun enfeksiyon + kalp değerlerinin yükselmesi (yüksek risk boyutuna ulaşması)  + karaciğer emzimlerinin yükselmesi ve astımı tetikleyen nefes darlığı görüldüğünü belirttiler. Hastanenin tedavi süreci başlatmadan taburcu etmesine şaşırdılar şaşırmasına ya, kendileri de (revir) enfeksiyona karşı antibiyotik uygulamasından başka bir şey yapmadılar. Kalanlar için önümüzdeki süreçte randevulu olarak Ankara şehir hastanesine götürüldüğümde çare aramaya çalışacağım.

            Son birkaç gündür biraz olsun toparlandım ve yavaşta olsa normal yaşam aktiviteme dönmeye çalışıyorum. Gönderdiğin ‘yeni yıl hediyesi’ ‘Korona Günlerinde Mahpusluk!’ isimli kitabı ve kitap dosyamın bir nüsha fotokopisini almıştım. Çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsın(ız)! Kitabı elime aldığım ilk andaki tepkim: “Adil hocam oldukça özgün ve de kıymetli bir çalışmaya daha imza atmış!” demek oldu. Metin ve karikatürlerle harmanlanmış olması ayrı bir özgünlük katmış kitaba. Bizim gerçekliğimizi bu şekilde topluca okumak bir hayli ilginçti! Önemli olanın dışarıda nasıl karşılandığı tabi. Geniş kesimlere ulaşmanın özünde en önemli engel olan salgın koşullarına rağmen ilgi ile karşılanmış olabileceğini tahmin etmek zor değil benim için.

            hazırladığınız Kitabı okuyunca Korona zamanlarında hapğshaneler gerçeğini gördüm. F-Tipi süreciyle birlikte çok belirgin olarak temel haklarımızın ve lehimize olan şeylerin uygulanmasına tüm F’lerde derece derece zorluklar çıkarıldı, çıkarılmaya da devam ediyor. Onun için temel haklarımıza dair bir F’de yapılan uygulama bir başkasında yapılmıyor, bir diğerinde iyice kırpılarak uygulanıyor vs. Amma lakin aleyhimize olan durumlar, yasaklar eksiksiz ve de hızlı bir şekilde tüm F’lerde neredeyse birebir benzer şekilde hayata geçiriliyor. Kitabı okuyunca salgınla birlikte başlatılan yasakların bütün hapishanelerde eş zamanlı olarak hızla hayata geçirilmiş olduğunu ve müthiş bir uygulama birliği sağladıklarını görünce yirmialtı yıllık bir mahpus olarak ben bile şaşırdım (!) Şimdiki sorunumuz, salgın sona erdikten sonra bu yasakların hangi hızla kaldırılacağı ya da kaldırılıp kaldırılmayacağı! Bana öyle geliyor ki büyük bedellerle kazanılmış haklarımızın salgın fırsatıyla epey bir budanacağı ve salgın öncesine dönüşte ayak diretileceği yönünde. Böylesi bir durum da ne getirir onu da yaşayıp göreceğiz artık… Ama, halkımızın deyişiyle: ‘Görünen köy pekte kılavuz gerektirmiyor!...”

            Kitap dosyamdan bir nüsha fotokopi göndermiş olman çok makbule geçti. Yayınlanması için herhangi bir girişimim olmadı ama senin önerini de dikkate alarak bilgisayara geçirilmesi için girişimim oldu. Bir-iki aya kadar sonuç alırım sanırım. (…) Basım imkanı olmasa da sizin arşivinizde bulunması bu koşullarda bulunmasından daha garantili. Buralarda yarının ne getireceğini kestirebilmek artık hiç mümkün değil çünkü. Yanımda çıkaramadığım epey bir çalışma da mevcut. Daha öncekilerin akıbetine uğrar endişesi taşımıyorum desem doğru olmaz (!) Onsekiz defterim sırra kadem basmıştı 2008 sürecinde. Eğer fırsatın olursa okuyabilirsen düşünce eleştiri ve önerilerini almak isterim. Çalışmalarım için çok çok faydalı olacağından emin olabilirsin. Yazın faaliyetim biraz çeşitlilik arzediyor. Arkadaşlarımız Komün isminde teorik-politik bir dergi çalışması yapıyorlar. Okuma imkanın oldu mu bilmiyorum ama okumanızı isterim. Son olarak altıncı sayı yayınlandı. Bir süredir dergi için “Mücadele Tarihimizden Öğrenmek” başlığı altında azami beş bölümden oluşacak biraz kapsamlı bir çalışma yapıyorum. İlk iki bölüm son çıkan sayıda yayınlandı. Hastalık nedeniyle biraz koptum ya önümüzdeki günlerde başlayabilirim sanırım. Derginin web adresini de bu vesileyle yazmış olayım. www.komundergi3.com

            Sevgili Tülin arkadaşımıza, Öykü canımıza ve görülmüştür camiasına içtenlikle selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Görüşmek ümidiyle kendinize iyi bakın. Selamlar, saygılar.

RESUL KOCATÜRK

F TİPİ CEZAEVİ

B-10

HACILAR/KIRIKKALE