Kitaplarımızla tutsaklara konuk oluyoruz

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi olarak hapishanelerde uygulanan kitap yasaklarını ‘devrimci tutsaklara bir kitap da sen gönder!’ şiarıyla deliyor, göndereceğimiz mektup ve kitaplarla yoldaşlarımızın hücrelerine konuk oluyoruz.

Politik tutsaklar için kitap ve mektubun önemini uzun uzadıya yazmaya gerek yok. Fakat şunu belirtmek gerekir ki politik tutsaklar için basit bir yazı-çizi işi, bizler içinse ilkel bir iletişim aracı gibi görünse de mektuplaşma onlar için dünyaya açılan pencere, nefes alıp-verdikleri soluk borusu görevi görmektedir.

OHAL ile birlikte artan keyfi yaptırım ve uygulamaların bir ayağını da kitap yasakları oluşturmaktadır. Hapishaneden hapishaneye farklılık gösteren bu uygulamayla neredeyse hücrelerde bulunan kimi tutsakların tüm kitapları ellerinden alınmış, kimilerine ise 7 ila 15 adedi geçmeyecek şekilde keyfiyete dayalı bir düzenlemeyle kitap hakları kısıtlanarak sınırlandırılmıştır.

En son Sincan F Tipi Hapishanesi’nde tutsak bulunan Zeki Bayhan isimli tutsak hapishane eğitim komisyonunun keyfiyete dayalı bir uygulamayla kitaplarının kendisine verilmemesi üzerine Anayasa Mahkemesi (AYM)’ne başvurmuş; mahkeme verdiği kararda “Hükümlü olan başvuruculara gönderilen yazılı bir dokümanın onlara verilmemesinin, haber veya fikir alma özgürlüğü ve dolayısıyla ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale oluşturduğu kabul edilmiştir” demiştir.

İnfaz Hakimliği ret gerekçesi olarak ‘yasaklı’ yayınlardan alıntılar bulunan kitapların başvurucuya verilmemesinin, cezanın infazı ile ulaşılmak istenen amaca uygun olduğu kararı da AYM’nin ihlal kararında yer almıştır.

Esas yönünden kararını açıklayan AYM kararda şu sonuca vararak;

“Sakıncalı kısımların yayından ayrılmasının mümkün olmadığı veya bu kısımlar çıkartıldığında geri kalan bölümün bir öneminin kalmadığı hallerde yayının tümünün mahpusa verilmemesi yoluna gidilebilirse de bu özel durumun da ilgili kararda gerekçelendirilmesi gerekir.”

AYM, bu gerekçelerle Anayasa’nın 26’ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
Hapishanelerdeki keyfi uygulama ve yasakların sadece yasal yollarla kaldırılamayacağının da bilincindeyiz. Yılları bulan çetin ve dişe dişe mücadelelerle elde edilen kazanımlarımızı yine mücadeleyle koruyacağız. Fakat hukuki açıdan da somutlanmış hak ihlallerine karşı bu kazanımlarımızı da koruyacağız.

Tutsakların bizlerin göndereceği kitaplara ihtiyaçları var. Göndereceğimiz her bir kitap ve mektupla hem yasakları aşacağız hem hücrelerine misafir olacak hem de kolektif geleceği örgütleyip umudu birlikte büyüteceğiz.