ÖLÜM ORUCUNUN 320. GÜNÜNDE İBRAHİM GÖKÇEK İÇİN

“Sözler değil. Eylem!”

(Cesare Pavese.)

İnsanın içini doldurup düşündüren, umutlandıran, ısıtan anlam dolu kelimeler vardır:

Devrim, aşk veya özgürlük gibi…

Ya da çocukların, çiçeklerin adları…

Sonra yoldaşlık, cesaret ve emek gibi…

Helin, Mustafa benzeri; türküler gibi ölümsüzleşenlerin isimleri…

Ölüm orucunun 320. Günündeki bizim İbrahim Gökçek de onlardandır…

Gücümüzün nelere yetebileceğini hepimize öğretenlerdendir o:

Eugene Pottier, Paul Robeson, Victor Jara, Ruhi Su, Aşık İhsani, Aşık Mahsuni, Ahmet Kaya ve daha nicelerinin yoldaşıdır…

Yok edilemeyen bir bilinçle yeryüzünün cennete dönüştürülmesi kavgasını verendir…

Düşünerek gelecek günleri; ekmek, onur ve özgürlük için insanın insana kulluğu “Sona ersin” diyendir…

Hasılı, ne söylenmişse sevda ve kavga üstüne; onları hatırlatarak geleceğin türküsünü söyleyendir…

O halktandır; halkın çocuğudur; talepleri de halkların talepleridir…

Kulak verin, ses verin ona; Edip Cansever’in dizelerindeki üzere

“Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte/ Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel/ O başkası yok mu bir yanındakine veriyor/ Derken karanfil elden ele...”

Türküler Susmasın… Halaylar Sürsün, İbrahim Yaşasın…

2 Mayıs 2020 10:47:50, İstanbul.