“Zaten kısıtlı olan yaşamımız neredeyse tümüyle kilit altına alındı."

"Burdaki durumlar böyleyken, PTT'de bu duruma resmen tuz biber ekiyor! Dışarıyla kalan yegane iletişim aracımız olan mektuplarımız PTT'nin keyfiyetine takılıyor. Özellikle normal posta mektuplar-kartlar aylarca postanelerde bekletiliyor.”

RESUL KOCATÜRK F TİPİ CEZAEVİ  B10  HACILAR KIRIKKALE

***

13/09/2020

Merhaba Adil Hocam,

İyisinizdir umarım. Biz de iyi sayılırız. Sayılırız diyorum çünkü pandemi kaynaklı sağlığımızda şimdilik bir sıkıntı olmasa da gerekçe yapılarak zaten kısıtlı olan yaşamımız neredeyse tümüyle kilit altına alındı. Burdaki durumlar böyleyken, PTT'de bu duruma resmen tuz biber ekiyor! Dışarıyla kalan yegane iletişim aracımız olan mektuplarımız PTT'nin keyfiyetine takılıyor. Özellikle normal posta mektuplar-kartlar aylarca postanelerde bekletiliyor. Bunu kesin olarak biliyoruz artık. Hapishane idaresinden, geçtiğimiz günlerde giden gelen mektuplarımın UYAP kaydı çıktısını aldım. Anlaşıldı ki iki-üç ay sonra alıcısına ulaşan mektuplarımız (kaybolanlarda oluyor) hapishanede birkaç günden fazla bekletilmeden gönderilmiş.

 

Bunları niye yazdığıma gelince; zarf üzeri damgadan Haziran ayı ortasında gönderdiğin anlaşılan kart-mektup, Ağustos ayı son haftası içinde elime geçti. Kart içeriğinde yapmış olduğunuz bir proje için; “Hapishanede Korona Günlüğü” adlı üç sayfalık yazı istemişsiniz. Bunu seve seve yapardım elbette ama bir ay içinde istendiğinden ve durumdan da üç aya yakın bir süre sonra haberdar olunca, iş işten geçmiş oldu maalesef.

(…)

O süreçte sizden doğrudan gelen kitap olmadı. Yalnız, beraberinde senin “Yirmibeşinci Saat” ve “Yolcu” isimli eserlerinin de olduğu dört adet kitabı Ankara'dan Mustafa Çoban isimli bir dost göndermişti. Zarf üzerindeki adres eksik olduğundan kendisine teşekkür edememiş ve üzülmüştüm. Sözünü ettiğin kitaplar bunlar olsa gerek, çok teşekkür ediyorum.

İyi ki varsınız.

Tüm dostlara sevgiler….

Resul