öykü

DÜŞ KIRIKLIĞI

DÜŞ KIRIKLIĞI

               Babam ve amcalarım, beni odaya sokarken ite kaka, hüzün dolu bir esriklik vardı içimde. Kavi bir saydamlıkla eprimiş, acı bir hüzün...

               Ve ablam oradaydı, salonun ortasındaydı, elleri arkadan bağlı, kıyafetleri perişandı. Kuzguni zülüfleri yüzüne düşmüştü, başını hafiften önüne eğdiğinden ötürü. Tarifi imkansız bir acı okunuyordu yüzünde. Ama buna rağmen, tatlı bir tebessümle gölgeliyordu gamzelerini.

Kadın ve Ülke'de 'Görüş günlerinde büyüyen çocuklar' konuşuldu

SoL Radyo'da yayınlanan "Kadın ve Ülke"nin bu haftaki konuğu, yeni kitabı "Ben çıkana kadar büyüme e mi" ile yazar Adil Okay. Programda görüş günlerinde büyüyen çocukların hikayesi üzerinde duruluyor.

Programda, "Ben çıkana kadar büyüme e mi" kitabının izinde, politik tutsakların çocuklarının hikayesi konuşuluyor.

Anne ve babaları cezaevlerindeyken büyüyen çocukların, yılda bir kez çocuklarını görmeleri bile zor olan tutsakların mektuplarının esin kaynağı olduğu kitap, bir ilk olma özelliği taşıyor.

28 yıldır hapishanede olan ve tek kişilik hücrede kalan Muzaffer Öztürk’ten mektup var…

Sevgili Adil,                                                                       21. Ekim 2012, Tekirdağ

Merhaba… Kısa mektubunu ve kartı aldım. Çok çok sağolasın. Bu gün de Güney dergisindeki yazını okudum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Sadece bu değil, asından ve dergilerden çalışmalarınızı izliyoruz. Bu denli enerji ve çabanız için ayrıca kutluyorum seni.

Ben genellikle (kızına) Öykü’cüğümüze yazdım. Ona yaşamın sevgi dolu yanlarını yansıtmaya çalıştım. Mahpus dünyasının hüznünü görmesin istedim. (…)

Soruların üzerine kısaca kendimden söz edeyim.

Yeni Mektup

Sevgili Adil,

Mektubunuzu aldım, sevindim. Doğru söylemek gerekirse, ben de bu aralar sizlerden mektup ya da kart bekliyordum, nihayet kartınızı aldım. Ben de size bayram kartı göndermiştim. Umarım elinize geçmiştir.