Acılar asla yarıştırılamaz, karşılaştırılamaz. Hepimizin sol yanı kasıldı-dağlandı. Başımız sağ olsun, hepimizin. Halkımız enkaz altında…
Deprem bir afet, doğal olması, doğanın bir iç kuvveti olması nedeniyle, önlenemez-kaçınılmaz olan bir afet. Fakat bunu felakete, bir kıyıma dönüştüren depremin kendisi değildir. Bilim insanları hemen her konuşmasında bu gerçekliğin altını çiziyor, üstüne basa basa vurguluyor. Deprem öldürmez.
Maddi olanı hiçbir suretle kabul etmeyen düşünüş tarzı, kapitalizmin azami kâr hırsıyla bütünleştiği yerde kitlesel kıyımların gerçekleşmesi de bir o kadar kaçınılmazdır.
Ekonomi-politiği kendisine rehber edinen, kulağını Marksizme veren herhangi bir insan on ilde yaşanan felaketin ekonomik-politik analizini yapmak durumundadır. Bu bir görev değil zorunluluktur. Bu kapsamda meseleye daha ilk bakışımızda karşımıza; devlet, hükümet, siyasi iktidar çıkar. Onu da eşelediğimizde kapitalist-emperyalist sistemin kendisine ulaşırız.