BELEDIYE EŞ BAŞKANLARI "TEŞHİR VE İŞKENCE" Yİ YAZDI

 

 

Görevden alınarak tutuklanan belediye eşbaşkanları Keziban Yılmaz ve Rojda Nazlıer, ortak kaleme aldıkları mektupta, “Belediyelerimize kayyum atanmış olması, yargının talimatı doğrultusunda soruşturma dosyalarını yarattığı ortadır” dedi. 

Görevden alınan Kayapınar Belediye Eşbaşkanı Keziban Yılmaz ve Kocaköy Belediye Eşbaşkanı Rojda Nazlıer, gözaltına alınma, tutuklanma ve görevden alınma ile sevk edildikleri Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşadıkları sorunları dile getiren bir mektup kaleme aldı. 

 

DAR HÜCRELERDE KELEPÇELİ 10 SAATLİK MOLASIZ YOLCULUK’

 

Diyarbakır D Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuldukları koğuşun kirli, tozlu olduğu ve günlük yaşamın idame ettirilemeyeceği kadar kötü olduğunu vurgulayan eşbaşkanlar, bu odada 3 gün tutulduklarını belirterek, daha sonra Kayseri Bünyan Kapalı Kadın Cezaevi’ne sevklerini şöyle anlattı: “26 Ekim sabahı saat 04.00 sıralarında sevkimizin çıktığı tarafımıza iletildi. Nereye sevk edileceğimiz konusunda defalarca sormamıza rağmen ne cezaevi idaresi ne de sevki gerçekleştiren jandarma görevlileri tarafından bize bilgi verildi. Sevk esnasında tüm itirazlarımıza rağmen bileklerimize kelepçe takıldı. Yine her birimiz küçük ve dar hücrelere ayrılmış ring aracına bindirilerek ellerimiz kelepçeli bir vaziyette tek başımıza, o dar ve küçük hücrelere konulduk ve o hücrelerin kapısı üzerimize kilitlenmiş bir şekilde Kayseri Cezaevine 10 saat süren bir yolculuk sonucunda getirildik. Yolda defalarca ihtiyaç molası talebinde bulunmamıza rağmen mola verilmedi.”

 

‘HUKUK KİSVESİ ALTINDA SİYASİ KARARLARDIR’

 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı ve Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz aleyhine ifade vererek tutuklanmasına neden olan Hicran Berna Ayverdi adlı kişinin “ağırlaştırılmış müebbet” hapis istemiyle yargılandığı davadan tahliye edildiğine işaret eden eşbaşkanlar, Ayverdi’nin şu anda Yılmaz ve Nazlıer’in konulduğu Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildiğini ve kendilerinin de aynı cezaevine sevk edildiklerine işaret ederek, bu durumu, “Hukuk kisvesi adı altında yürütülen siyasi kararların kirli yüzünü açıkça ortaya koyuyor” sözleriyle değerlendirdi.

 

‘TEŞHİR VE İŞKENCE OLARAK ELE ALIYORUZ’ 

 

Konuldukları Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde karşılaştıkları kötü uygulamaların sürdüğüne işaret eden eşbaşkanlar, “Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki uygulamalar da bu süreçte bize uygulanan uygulamaların devamı olarak sürmektedir” bilgisini paylaştı.

 

Sağlık problemi yaşayan arkadaşlarının hastaneye kelepçeli götürüldüğünü, muayene sırasında kelepçelerinin çıkarılmadığını, mide rahatsızlığı yaşanan tutuklu ve hükümlülere doktorun önerdiği diyetin uygulanması için gerekli malzemelerin verilmediğini ifade eden eşbaşkanlar, cezaevine görüşe gelenlere çıplak arama dayatıldığını belirterek, “Kişinin rızası olmadan yapılan bu uygulamayı, insan hakları ihlali, bedene yönelik teşhir ve işkence olarak ele alıyor, kamuoyunu bu konuda duyarlılığa çağırıyoruz” dedi.

 

Cezaevinde, 10 kitap kotası uygulandığı, bazı gazetelerin kendilerine verilmediğini, radyo ve televizyon kanallarının sınırlandırıldığını bu uygulamaların amacının kişiyi toplumdan izole ederek tecrit altında tutmak olduğunu dile getiren eşbaşkanlar, söz konusu ihlaller konusunda kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.

 

MA / Aydın Atay 

 

Haber/Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı