Firari Yazılar

Selahattin Demirtaş'la söyleşi: "Eziyet/zorluk: Hapishanenin diğer adıdır. Mesela F Tipi eziyet, T Tipi eziyet, tipsiz eziyet gibi."

SELAHATTİN DEMİRTAŞ İLE SANATA VE HAYATA DAİR SÖYLEŞİ

Selahattin Demirtaş’la yaptığımız Sanata ve hayata dair söyleşi, “Firari yazılar” adlı kitabımızda yayınlanmıştı. Demirtaş’ın son öykü kitabı Dad’ın tanıtımı nedeniyle RTÜK Halk TV’ye soruşturma açtı ve ceza verdi. ‘Yandaş’ların yönetiminde olan RTÜK’ün bu -en hafif ifadeyle- anti demokratik kararı nedeniyle Demirtaş’la yaptığımız söyleşiyi paylaşıyoruz.

1-Adil Okay, Ayhan Kavak: Yazmaya içeride mi başladınız?

OHAL'e Pandemiye Tecrite Rağmen Sanat - Sanatçı ve Sancı

“Yıllarca korku tarafından sömürüldük biz. Sadece ve sadece korku tarafından. Zulüm, yalan, kuşku… Bunlar hep korkunun çocuklarıdır. Havayı nasıl bomba denemeleriyle zehirliyorsak, ruhlarımızı da korkuyla zehirliyoruz…”  John Steinbeck

Adil Okay

OHAL’E PANDEMİYE TECRİTE RAĞMEN SANAT - SANATÇI VE SANCI

Konuya başlamadan önce kısa bir özet vereyim: Koronavirüs yayılıp ülkemizde ve dünyada can almaya devam ederken siyasi iktidar felaketten bile istifade etmeye çalıştı. Örneğin;

TUTSAK YAZARLAR ANLATIYOR: HAPİSHANEDE NASIL ÜRETEBİLİYORUZ

"Özellikle son çeyrek yüzyılda hapishanelerde yazılan edebi eserlerde zaman, mekân ve temalar (ve tabi biçem) daha da genişlemiş, hapishanelerin sınırlarını aşmıştır. Tutsak yazarların düşlerinde hapishane kapıları, prangalar, tabular yıkılmış, mikro ve makro iktidarların yasakları, iç ve dış mahalle baskısı ve sansür metaforlarla delinmiştir. "

Kökü Dışarıda

“İşte tüm bunları öğrenmek ve daha geniş bir bakış açısına sahip olarak konuya eğilmek için referans kitabı niteliğinde bir eser var artık elimizde. İçeriden Ayhan Kavak’ın dışarıdan Adil Okay’ın emeğiyle hazırlanan “Firari Yazılar” adlı söyleşi kitabı bize bu imkanı sunuyor. “İçerideki Yazarlarla Söyleşiler” alt başlığıyla Eylül 2021’de yayımlanan kitap Klaros Yayınları etiketini taşıyor. Kitapta söyleşilerin dışında hep genç, hep şair Sezai Sarıoğlu’nun kıvrak heyecanını taşıdığı bir “sonsöz” bölümü olduğunu hatırlatmalı. “

İlhan Sami Çomak

Hapiste Yazmak... Hapiste Yazar Olmak...

Hapisteki yazarları nasıl tanıyacağız; içinde bulundukları sıkıntıları, karşı karşıya bulundukları zorlukları onların ağzından nasıl öğreneceğiz? Bu ve buna benzer daha birçok sorunun cevabını öğrenebilmemiz için Ayhan KAVAK ve Adil OKAY çok güzel bir iş yaptılar. Birçok zorlu engeli aşıp büyük bir fedakarlık ortaya koyarak hapishanede bulunan 38 yazarla bir söyleşi yaptılar ve ortaya bu söyleşilerden meydana gelen “FİRARİ YAZILAR/İÇERDEKİ YAZARLARLA SÖYLEŞİLER” isimli bir kitap çıkardılar. 

Hasan Şahingöz

İçerideki şair ve yazarlar ne diyor?

Ortaya çıkması için çok büyük emek verilmiş olan ‘Firari Yazılar’ isimli bu güzel çalışmanın, bu tür sorunların aşılmasında da bir vesile olmasını diliyor, gazetemizin tüm okurlarına kitabı edinip, okumalarını tavsiye ediyorum

Dr. Ayhan Kavak ve Adil Okay’ın büyük bir emekle hazırladıkları “Firari Yazılar” isimli eseri büyük bir ilgiyle okudum. Klaros Yayınları’ndan çıkan bu değerli kitaba emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bolu cezaevi, mahpusların yazdığı kitabın cezaevine girmesine izin vermedi!

İnsan hakları aktivisti, şair ve yazar Adil Okay'ın, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin söyleşilerinden oluşan “Firari Yazılar” isimli kitabı Bolu Cezaevi'ne alınmadı. Kitapta yazısı bulunan kanser hastası Erol Zavar’a kitabın verilmesi “kitabın, kurum güvenliği açısından sakıncalı” gerekçesiyle engellendi.

24 Ocak 2022

Abidin YAĞMUR

"Aşık Görüş" Olarak Yazmak… Ya da "Firari Yazılar" Hakkında

Hapishanelerde zamanın özde/biçimde yeniden kalıba dökülmesi, dilinden ve toprağından sürgün şair Cemal Süreya’nın “saatler uzun, günler kısa…” dizesindeki gibi işler; zaman uzar, kısalır ve derinleşir… “Zaman freni” işletilerek, daha doğrusu “zaman” denen şeyin yakasına yapışıp durdurarak, bazen zaman frenini boşa alıp zaman sonsuza değin ileri-geri uzatılır… Günler kısa, haftalar uzundur… Haftalar uzun aylar kısadır… Aylar uzun, mevsimler kısadır… Mevsimler uzun, yıllar kısadır… Mekân küçüldükçe dünya/düşler büyür.