22 yaşındayım. 3.5 yıldır cezaevindeyim. Antakyalıyım.

“22 yaşındayım. 3.5 yıldır cezaevindeyim. Antakyalıyım, orada doğdum büyüdüm. Maalesef bu 3.5 yıl içerisinde şehrimin sesinden, renginden ve kokusundan mahrum kaldım.”

Kısmet Altunay

C Tipi Kapalı cezaevi. C Blok. 6. Koğuş   Tarsus/ Mersin

10.12.2016

Merhaba sevgili Adil abi,

Ben Kısmet. Adresinizi M. Berrin Bostan’dan aldım. 22 yaşındayım. 3.5 yıldır cezaevindeyim. Antakyalıyım, orada doğdum büyüdüm. Maalesef bu 3.5 yıl içerisinde şehrimin sesinden, renginden ve kokusundan mahrum kaldım. Bizim burada sadece özgürlüğümüz kısıtlı değil; aynı zamanda toplumdan, doğadan, hayvanlardan... teker teker maalesef soyutlanıyoruz. Burada sadece yakınlarımıza olan hasreti çekmiyoruz; çocukluğumuzun geçtiği sokaklardan, büyüdüğümüz şehirden, gölgesinde soluklanıp dinlendiğimiz ağaçlardan uzaktayız. Ben burada ablamla beraber bulunuyorum. Sizin “Şair Kapıları” adlı sergi broşürünüzü gördüm. “40 Şaire Sordum 40 Kapının Tılsımını” yazınızı okudum. 41. kapı olarak size demir kapıların ardından sesleniyorum;

Heyecanlı kalplerin ortak buluşma yeri olan Habib-i Neccar’ı; Tanrı’yı her zaman yanımda hissettiren, huzur bulduğum kiliselerimi, okulu kırıp arkadaşlarımla buluşup oyunlar oynadığımız Harbiye şelalesini... Kısaca şehrime ait her şeyi çok özledim ve sizden de Antakya ile ilgili çektiğiniz fotoğraflardan istiyorum. Bir Antakyalı olarak beni anlayacağınızı ümit ediyorum. Siz de şehrinizden uzakta cezaevlerinde kalmışsınız. Beni en iyi siz anlarsınız. Fotoğrafları merakla bekliyor olacağım.

Kendinize iyi bakın. Tanrı sizi ve ailenizi korusun.

Sevgi ve saygılarımla.

Kısmet Altunay