Tutsak Karikatürist Hüseyin Yıldırım'dan yeni çizimler ve mektup: "Özgürlük bizler için en büyük değer"

Merhaba Adil Arkadaş

 

Öncelikle selam ve sevgilerimi yolluyorum. Hep yanımızda olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Hiç beklenmedik bir anda yanımızda beliriveriyorsun. Umarım yaşam her zaman böyle adildir. Sizin gibi insanların varlığı önemlidir. Dilerim bir gün yüz yüze görüşme imkanımız da olur. Faksını, kitapları ve en son kartını aldım. İstediğin karikatürler ektedir. Toplam 7 tanedir. 2 ve 4 / 6 ve 7 birbirinin devamıdır. Bu yüzden 5 adet karikatür çizdim. Aceleye geldi, zamanlamadan kaynaklı nitelikli karikatür çıkmadı anlayacağını umuyorum.

 

Tutsak karikatürist Barış İnan yazdı: "4 aydır yani korona günlerinde yeni bir mektup gelmedi."

“Mektubunda, af yasalaştı siyasiler kapsam dışı kaldı diye yazmışsın. Öncelikle zaten hiçbir beklenti yoktu, bu şartlarda beklenti olması tuhaf. Belediye başkanları, gazeteciler, milletvekilleri tutuklanırken bizi neden bıraksınlar ki?! Ayrıca bu hafta çıkacak millet bizi de hırsız, uğursuz sanabilirdi. İyi ki çıkmadık. Bir de yazında içeridekileri mektupsuz bırakmayalım demişsin ama ne bana ne de burada bildiğim birine son 4 aydır yani korona günlerinde yeni bir mektup gelmedi. :(“

BARIŞ İNAN

2 No’lu F Tipi Hapishane  Kocaeli

 

Tutsak karikatürist Cenan Genç yazdı: "Böyle devam edemeyeceği aşikâr."

 

“Mahpus halleri bildik şeyler artık. Korona ile daha çok izolasyon oldu. Ayrıca geleceğe dair belirsizlikler taşıyor. Nasıl bir yol nasıl bir çare, umar bulacağız onun çabası içerisindeyiz. Böyle devam edemeyeceği aşikâr.”

Cenan genç

1 No'lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu  C4-7 8

İzmit Kocaeli

Ölüm orucundaki Avukat Ebru Timtik yazdı: Taleplerimiz sizin taleplerinizdir

Açlık grevine başladığımdan beri, “Artık sözleri size bırakıyorum, beni bugüne kadar yaptıklarım ve eylemim anlatsın” dedim arkadaşlarıma. Az konuşmaya gayret ettim. Ne yalan söyleyeyim “kelimelerin kifayetsizliği” de yormuştu beni. Ama görüyorum ki, emperyalist düzen buna izin vermiyor (Meselenin emperyalizm ile ilişkisini anlatmaya kalkmayacağım). Herkes her yerden ve hiç durmadan konuşuyor. Sanırım bazı şeyleri hatırlatmak şart. Barolara, meslektaşlara ve dostlarıma seslenmek istiyorum.

25 Yıldır Hapiste olan A. Vahap Narin'den mektup var: "“İki küçük odamız var. Her odada 16-17’şer kişi kalıyoruz."

“İki küçük odamız var. Her odada 16-17’şer kişi kalıyoruz. Küçük bir pencereden de olsa dünyayı koklayıp bizlerin de bu dünyada olduğumuzu hissetmeye çalışıyoruz. Tabii TV'de tüm yalanlarına ve hakaretlerine rağmen olup biteni mecburen takip ediyoruz. “

A. Vahap Narin

***

Merhaba Sevgili arkadaşlar

Öncelikle uzun bir aradan sonra iyi olmanız umuduyla en içten duygularımla sizleri selamlar,  yaşam ve çalışmalarınızda  başarı ve mutluluklar diliyorum. Ayrıca Öykü'nün gözlerinden öpüyorum.

Elazığ Hapishanesinden Mektup Var: "Adımıza gelen koliler virüs bahanesi ile geri yollanıyor.Okuyacak Kitabımız Yok. "

“Bizler zaten tecrit altındaydık. Korona salgını ile birlikte tecridi daha da ağırlaştırdılar. Adımıza gelen Sosyalist basın-yayın verilmiyor, koli gönderemiyoruz. Adımıza gelen koliler virüs bahanesi ile geri yollanıyor. Oysa gelen kolileri depoya kaldırabilirler, daha sonra dağıtırlar, hem bizler mağdur ediliyoruz hem de ailelerimiz. Kaç aydır depoda kitaplarımızı değiştiremiyoruz. Zaten hücrede kişi başına 7 kitap bulundurabiliyoruz. Şu an okuyacak kitaplarımız dahi iyi yok. “

MEHDİ BOZ

'İdam, idaaam' sesi duyduk, meğer 'freedoooom' diyormuş

 

Sese yaklaşıyoruz. “İdam, idaaam” sesi daha da belirginleşiyor. Ebru cübbesi sırtında elleri bağlı, gözleri kapalı Themis heykeli önünde “adalet” arıyor. Meğer “idam” değil “Freedom, freedoooom” diyormuş.

Engin Gökoğlu

İstanbul - BİA Haber Merkezi

07 Temmuz 2020, Salı 12:10

“Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz” (Heraklitos)