Cezaevleri yine dolup taşıyor!
Son dönemde hiç durmayan operasyonlarla cezaevlerindeki kapasite fazlası insan sayısı yeniden 20 bini buldu. Seçimlere kadar bu sayının çok daha fazlalaşmasını beklemek falcılık olmayacak maalesef
Hüseyin Aykol
Son dönemde hiç durmayan operasyonlarla cezaevlerindeki kapasite fazlası insan sayısı yeniden 20 bini buldu. Seçimlere kadar bu sayının çok daha fazlalaşmasını beklemek falcılık olmayacak maalesef
Hüseyin Aykol
İnsan sosyal varlıktır. Birileriyle konuşmadan, sohbet etmeden, hatta tartışmadan yaşayamaz. Yeni tip cezaevleri, öncelikle bunu önlemeyi amaçlıyor. Bir koridorda sadece 5 hücre var ve siz sadece o koridordaki 4 kişiyle birlikte -sizin hücrenizden bile göremediğiniz- küçücük bir havalandırmaya götürülüyorsunuz
Hüseyin Aykol
Yaklaşık yirmi yıldır, cezaevlerindeki sorunlara değinen bir köşem gazetelerimizde yayınlanıyor. Böyle bir köşenin yazarı olmamda kendimin de 10 yıl kadar cezaevinde kalmış olmamın bir rolü olup olmadığını pek tartışmak istemesem de, ülkemizde her gün özellikle ‘içeride’ yaşanan hak ihlallerinin yoğunluğu böylesi bir köşeyi elzem kıldı. “İçeriden” köşemiz üzerinden şimdiye kadar binlerce tutsak ile mektuplaştım.
Denetimli serbestlikle tahliye zamanı gelmiş arkadaşlarımızın, İdare ve Gözlem Kurulu’nun somut olmayan kopyala-yapıştır gerekçeleri ile infaz süreleri uzatılıyor. Örneğin Hatice Çalıhan arkadaşımızın tahliye günü geldiği halde ‘okuma yazması yok’ gibi gerekçeyle bırakılmadı
Hüseyin Aykol
Hastaneye götürülen tutsaklar, işi bitince bütün gün nezarette havasız bir ortamda elleri kelepçeli olarak tutuluyor. Kantinde satılan ürünlerin çeşidi az ve pahalı
İçeriden / Hüseyin Aykol
Ülkemizdeki ekonomik kriz -bekleneceği üzere- ilk önce kültür ortamını sarstı. Nitekim günlük gazetelerin tirajları yerlerde sürünüyor. Sinemalarda film seyretmek desen ateş pahası. Kitap alıp, okumak bile hiç kolay değil. Biraz da bu yüzden özellikle bizim cenahtaki yayınevleri, yeni kitaplar yayınlarken, üzerinde çok düşünüyor ve yayınlayıp yayınlamamakta kılı kırk yarıyorlar.
Bodrum S Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Harun Kaya, 10 Temmuz 2023 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Yeni Yaşam gazetesine uzun bir süredir malum nedenlerden dolayı ulaşamıyor, okuyamıyoruz. Türkiye’deki mantalite böyleyken başta koşullarımız olmak üzere genel atmosferden, gündemlerinden anlamaya, okumaya çalışıyoruz. Yaklaşık 40 politik tutsak olarak yakın zamanlarda birbirinden farklı hapishanelerden buraya -Bodrum S Tipi Cezaevi’ne- sürgün getirildik. Morallerimiz iyi, politik duruşumuzu koruyoruz. Yeni cezaevi hallerini bilirsiniz.
Kitap okumak: Bir cezaevinde bir mahpusun tahliyesi çok kitap okuyor denilerek ertelendi. Bir başka cezaevinde ise bu gerekçe, söz konusu mahpusun az kitap olduğu şeklindeydi. Oysa içeriye giren kitaplarla ilgili kota ya da kuralları cezaevi idaresi belirliyor.
Su kullanmak: Bir cezaevinde mahpusun temizliğine dikkat etmediği iddiasıyla tahliyesi ertelenirken; bir başka cezaevinde tahliyesi ertelenen mahpusun çok su kullandığı iddia ediliyordu. Oysa çoğu cezaevinde su kotası var. Mahpuslar eğer fazla su kullanırsa, su zaten otomatik olarak kesiliyor.
***
‘Sorgu’ isimli eseri, bir kitabın nasıl okunması gerektiğine çarpıcı bir örnek olarak değerlendirilmekte. Bu analize göre, Öztel, rastgele okuma yapmaz, okuduklarını sorgular, katharsis yapar, yeni saptama ve önerilerde bulunur
Hüseyin Aykol
“29 Mart 2020 Cuma günü adıma dört (4) adet kitap göndermişti. O kitaplardan Taner Özek’in “Gezi Parkı Çocukları” adlı kitap ise yasak diye Eğitim Birimince tarafıma verilmedi.”
Sinan Bülbül
1 No’lu L Tipi Cezaevi Maltepe / İstanbul