CHP'li vekillerin Sincan Cezaevi notları
CHP'li milletvekilleri Veli Ağbaba, Özgür Özel, Nurettin Demir ve Muharrem Işık önceki gün Sincan Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülerle yaptıkları görüşmeleri not haline çevirerek duyurdu.
Erol Zavar (1969 doğumlu. Odak dergisi yazarı): Keyfi olarak hücre arkadaşlarım değiştiriliyor. Mehmet Soner’i keyfi olarak başka koğuşa aldılar. Belim, boynum tutmuyor. Arkadaşım benim işlerimi görüyordu, bana yardımcı oluyordu, şimdi kendi işimi yapabilecek durumda değilim. Mesane kanseriyim.
ANKARA – ‘Ergenekon Davası’ tutuklusu CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, kendisini ziyaret eden CHP Cezaevi İnceleme Komisyonu üyesi milletvekillerine, Anayasa Mahkemesi kararına karşın hala tutuklu bulunması nedeniyle tepkisini aktararak, “Artık ben bugünden sonra her türlü hukuka rağmen tutukluyum. Anayasa Mahkemesi kararına uymayacaklarsa acaba neye uyacaklar” dedi. RedHack operasyonu kapsamında tutuklanan Taylan Kulaçoğlu da “intikam almak” için tutuklandığını savunurken, ‘17 Haziran’ adlı örgütün lideri olmaktan cezaevinde bulunan Sarp Kuray, “Ben nasıl bir örgüt lideriyim ki, başka üyem yok. Bizim gibi solcuların ölülerini seviyor bu memleket” dedi.
CHP’li milletvekilleri Veli Ağbaba, Özgür Özel, Nurettin Demir ve Muharrem Işık önceki gün Sincan Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülerle yaptıkları görüşmeleri not haline çevirerek duyurdu. Komisyonun, aralarında CHP’li milletvekili Mustafa Balbay’ın da bulunduğu isimlerle yaptığı görüşmelerin notları özetle şöyle:
Her türlü hukuka rağmen tutukluyum
CHP Milletvekili Balbay: Anayasa Mahkemesi’nin kararına karşı tutukluluğumun ikinci günündeyim. Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymayacaklarsa acaba neye uyacaklar. Artık ben bugünden sonra her türlü hukuka rağmen tutukluyum. 2004’ten beri Türkiye ’de var olan gerilimi yazıyorum. O dönemler bana karşı çıkılıyor, her şey sütliman deniliyordu. Ancak son dönemde ortaya çıkan belgeler yazdıklarımın gerçek olduğunu ortaya koyuyor. Anayasa Mahkemesi, milletvekilliği yapsın diyor. Sizler bir rapor hazırladınız. Tutuklu milletvekilleri raporu. Dünyadan ve Türkiye’den örnekler vardı raporda. Bizim dışımızda cezaevindeyken tutuklu olarak seçilen herkes tahliye oldu. Seçilip de içeride kalan sadece biziz, bu bile bizim ne kadar haksızlığa uğradığımızın kanıtıdır.
Üyem yok örgüt lideriyim
Sarp Kuray (16 Haziran örgütü hükümlüsü): Gerçek olan şu, bu ülkede yaşamak zor. Bizim gibi solcuların ölülerini seviyor bu memleket. 1971’de ölseydim Deniz Gezmiş gibi posterim asılırdı. Bu ülkede yurtseverleri sevmiyorlar, yurtseverlerin ölüsünü seviyorlar. 16 Haziran örgütünün lideri olmakla tutukladılar, iki şahit gösterdiler, normalde davanın düşmesi gerekiyordu. Ben nasıl bir örgüt lideriyim ki, başka üyem yok. AİHM karar verdi, bu şahitliklerle bu cezayı veremezsin dedi ama mahkeme AİHM’i dinlemiyor, şahitler böyle bir talimat almadım demelerine rağmen yine aynı cezayı aldım.
İntikam alınacak adam arıyorlar
Taylan Kulaçoğlu: RedHack tutuklusu. Oto hırsızlarıyla aynı koğuşta kalıyorum. Televizyonum yok burada. (CHP Komisyonu olarak Kulaçoğlu’nu biz televizyon alma kararı verdik) Polis hacklendiği için bir suçlu arıyor, kendilerini kurtarmaya çalışıyor. Ortada suç var bu nedenle suçlu yaratmaya çalışıyorlar. Beni tutuklayabilecekleri hiçbir suç unsuru yok. Aylardır izlendiğimi, takip edildiğimi fark ediyordum, orta düzeyde bilgisayar biliyorum. Hiçbir şekilde suçlanma gerekçem yok. Kaçma şüphem olduğu için bir kez daha gözaltına alınıp, tutuklandım. Kaçma şüphem olsaydı, Meclise sizin yanınıza gelmezdim. Hacklendikleri için karizmaları çizilmiş, intikam alınacak adam arıyorlar.
Nevruz’a katıldığım için hayatım karardı
Ali Sayan (1989 doğumlu. Cezaevine 2007 yılında girmiş): ODTÜ’de öğrenciydik. Yokluk içinde ODTÜ felsefeyi kazanmıştım. Nevruz’a katıldığım için hayatım karardı, onun için tutuklandım şimdi AKP Nevruz’u resmi olarak kutluyor, sizler kanun teklifi verdiniz. Bu saatten sonra Nevruz’u bayram yapmanın kime ne faydası var, bana bir faydası yok.
Kalp krizi geçirdim hastaneye iki saat sonra götürdüler
Mehmet Yalçın: Bir yıl önce kalp krizi geçirdim iki saat sonra hastaneye götürdüler. 2,5 yıldan beri kimseyi görmedim, imkansızlıktan dolayı ailem gelemiyor. Buraya Midyat’tan sürgün edilerek getirildim.
Telefonda tekmil uygulaması var
Abdülhamit Babak: 1993’ten beri cezaevindeyim. Telefonda tekmil uygulaması var. Disiplin cezası başımızda kılıç gibi sallanıyor. Televizyonlarda Hayat TV ve İMC TV’yi izlemek için başvurmamıza rağmen izin vermiyorlar.
Biraz daha ağırlaş öyle...
Yasin Demir (Hizbullah hükümlüsü) : Ankara Numune’ye tedavi için gittiğimizde tedavi yapıyor, rapor veriyor, infaz hakimliğinin kararıyla gittiğimizde ise aynı raporu vermiyor. Hasta raporu almak Ankara Numune’de çok zor. Hasta koğuşları çok kötü. 2005’te interserum tedavisi oldum, ikincisini yapmıyor, önleyici tedavi olmak istiyorum, izin vermiyorlar. Bana diyorlar ki, ‘Biraz daha ağırlaşman lazım, ondan sonra tedavi olursun.
Erol Zavar (1969 doğumlu. Odak dergisi yazarı): Keyfi olarak hücre arkadaşlarım değiştiriliyor. Mehmet Soner’i keyfi olarak başka koğuşa aldılar. Belim, boynum tutmuyor. Arkadaşım benim işlerimi görüyordu, bana yardımcı oluyordu, şimdi kendi işimi yapabilecek durumda değilim. Mesane kanseriyim.
Mikdat Algül (Mersin Ulus gazetesi ve Mezitli FM sahibi): Adana Ağır Ceza’da silahlı suç örgütü lideri olmakla suçlandım. Hem İç-Cephe örgütü, hem Ergenekon’un Mersin yapılandırma sorumlusu, hem Ergenekon lobi faaliyeti, hem de Ergenekon’un finansal destekçisi olarak ceza aldım. Türk İntikam Birliği Teşkilatı’yla (TİBT) ilişkilendiriyorlar. İnternet üzerinden onlarla röportaj yapmıştım, Sabah gazetesi de yaptı. Röportajı ırkçı bulduğum için yayınlamadım, beni liderlikle suçluyorlar. Ben sanki örgüt CEOsuyum aynı CEO gibiyim, birkaç örgütü aynı anda yönetebiliyorum demek ki. Farklı alanlarda faaliyet gösteren örgütlerin CEO’su gibi hissediyorum kendimi. İç Cephe örgütünün lideriyim ama örgütün üyesi yok, yargılanan yok, benim yanımda çalışanları da örgütle ilişkilendirmeye çalışıyorlar.
Kaynak: radikal.com.tr
- 9 gösterim