Resul Kocatürk sürgüne yollandı

İnfazı yakılan, 31 yıldır hapishanede olan hasta tutsak Resul Kocatürk sürgüne yollandı. Konu ile ilgili yakınından gelen mesajı paylaşıyoruz:

"Resul'ü geçen hafta çarşamba günü sürgün olarak Buca Yüksek güvenlikli hapishaneye sevk ettiler.

Kuyu tipi dedikleri türden. Sürekli ışıkla durup günde yalnızca 2 saat havalandırmaya çıkardıkları Tek kişilik hücrelerde kalacaklar. Kalan günlerini o hücrenin içinde tamamlayacak.

İçeride 30 yılı dolan tutsaktan mektup var: "bu soğuk duvarlar arasına sıcak bir el gibi uzanan çabanız, hesapsız katkınız için teşekkür ediyorum. "

“21 Kasımda 30 yılım doluyor, hayırlısıyla çıktığımda bu sanatsal çalışmalara dahil olacağım. Kitap ki barıştır, kitapları ne kadar çoğaltabilirsek, kötülüğü o kadar azaltabileceğiz.”

Abdullah Öngüllü

04.10.2024

Merhaba Sevgili Adil Okay Hoca, 

"21 yıl neredeyse doldu... Eşim görüşüme gelirken bir trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi. "

,

              Merhaba. 

Satırlarıma başlarken iyi ve sağlıklı olmanızı diliyorum. Ve tüm çalışmalarınızda üstün başarılar diliyorum. Daha önce sizlere bir name yollamıştım. Ardından ailem tarafından o namenin sizlere ulaşıp ulaşmadığını öğrenmek amaçlı bilgi istedim. O name sizlere ulaşmış dediler, yalnız bulunduğum koşullardan dolayı bazen iletişim sorunu yaşıyorum. 

Tutsak yazar Adnan Öztel'den mektup var. " Yolladığınız üç kitabı da aldım. Teşekkürler… "

10.10.2024

Sevgili Adil Okay,

              Yolladığınız üç kitabı da aldım. Teşekkürler… İkisi sizin tiyatro oyununuzdu. Tiyatro oyunu yazdığınızı bilmiyordum. On parmağınızda on marifet. Yaratıcı, çalışkan bir insansınız. Sizi kutluyor, çalışmalarınızın devamını diliyorum. 

"Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde 2021’den bu yana tek bir siyasi mapusa bile şartlı tahliye hakkı tanımamıştır."

14.10.2024

Sayın Görülmüştür Ekibi’nin Sorumlularına,

              TJA (Tevgera Jinen Azad) dönem sözcüsü olarak 30 yılla cezalandırılarak hapsedildiğimden (2021) bu yana tecride karşı mücadele etmeye devam ediyoruz.

Sincan kadın hapishanesinde "Tahliye edilmeyen bu kadınlar; yaşamları şiir olan şair kadınlar, hayatları film olan senarist kadınlar, sanatsal bir yaşam inşa etme iddiası olan sanatçı kadınlar…”

“Bulunduğum Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde şimdiye kadar 5 (beş) politik Kürd tutsak verilen cezaların tamamını bitirerek mevcut sisteme rağmen tahliye olmayı başardılar. Şimdi ise 5 (beş)’i 30 yıldır (uzatmalarla birlikte 31 yıl oldu) cezaevinde olan toplamda 10 arkadaşımızın tahliyeleri engelleniyor.

Antalya hapishanesine yolladığımız kitaplar ulaşmış: "Tam yeni bir dava ile uğraşırken kargonuz geldi. "

“Göndermiş olduğunuz kitapları aldım. Elime ulaştı. Benim için bir sürpriz olsa da çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. (…) Tam yeni bir dava ile uğraşırken kargonuz geldi. Bahsettiğim dava: geçen yıl başlayan açlık grevleri ile ilgili. Açlık grevine girdiğimiz için 80’den fazla arkadaşımıza (Manavgat S Tipi, Antalya S Tipi, Antalya T Güvenlik’te bulunanlar) “Örgüt üyeliği”nden iddianame hazırlanıp Ağır Ceza’ya gönderilerek mahkeme açılmış.”

Muhammed İLGÜN

Yüksek Güvenlikli Hapishane C1-24

Serdar Sürücü'den mektup var: "Ablam Zuhal Sürücü- Bakırköy’den İzmir Şakran Kadın Kapalı’ya sürgün edildi"

Merhaba Sevgili Adil OKAY, Ezgi BAKÇAY, Özcan YAMAN,

              Çok iyi olmanızı dileriz. Gönderdiğiniz posta da gelmişti. SINIRSIZ KÜTÜPHANE sergisi için bir katkı yapamasak da çok güzel geçtiğine eminiz. Elinize sağlık. Kitaplar için de teşekkürler. 

Ömer Özdurak'tan mektup var: "Gönderdiğiniz dört kitap elime geçti.

"Çizim kalemleri ve boyalar yasak artık. Normal tükenmez kalemler bile sınırlı. İçerisi gün geçtikçe sıkılaştırılıyor."

29 Eylül 2024

Merhaba Adil abi,

İyi olmanız dileğiyle selam ve sevgilerimi yolluyorum. 

Abi gönderdiğiniz dört kitap elime geçti. Çok teşekkür ederim. Kız kardeşimin size yollaması gereken 2 kitabım umarım elinize ulaşmıştır. Geçen sordum ve yollamayı unutmuştu. Dışarının iş-güç hali unutturuyor bu tür şeyleri.

Didem Akman'dan mektup var: "Tek yüzümüzü güldüren direnişler. Her şeyin çaresi o…"

30.09.2024

Sevgili Adil Okay Merhaba,

              Selam ve sevgilerimi iletiyorum. Umarım iyisinizdir. Ben, bizler iyiyiz. Bu da rutin tabir gerçi, ülke-dünya ne haldeyse biz de öyle oluyoruz. Bir yanda bitmeyen İsrail saldırganlığı; bir yanda ülkedeki açlık yokluk, öldürülen çocuklarımız… Haliyle biraz ülke, biraz dünya gibiyiz demek daha doğru olacak herhalde. 

Batman Hapishanesinden Kitap Talebi

Merhaba,

              Sizlere Batman Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan yazmaktayım. Yaklaşık sekiz yıldır cezaevindeyim. Sizleri tanıyan bir arkadaşım “görülmüştür.org” internet sitesinin editörü olarak bazı konularda bizlere yardımcı olabileceğinizi söyledi.

              Cezaevinde genellikle vaktimi kitap okumak ve yabancı dil çalışmak gibi hem kendime hem de topluma faydalı olabileceğimi düşündüğüm aktiviteler ile geçirmekteyim.

Burhan Güneş arama tacizlerini ve revir doktorunun hasta tutsakları aşağıladığını yazıyor

“Burada her şey ülkem gibi. Bir haftada 3 kez hücremde arama yapıldı. Tuhaf olan şey her aramada buzdolabındaki (mini buzdolabı) tüm yiyecekleri çöpe atmak zorunda kalıyorum. Müdüre de söyledim “çaresi yok” dedi. Görevlilerin elinde ameliyat eldivenleri! Tuvalet ve lavabonun taşlarının kenarları o ellerle aranıyor! Sonra aynı ellerle buzdolabı ve yiyeceklerimizin içi aranıyor! Kol saatim her ay kolumdan alınıp “inceleyeceğiz” deniliyor! Her seferinde 20 gün incelemede kalıyor! Sonra getiriyorlar! 10 gün takmadan yine aramaya gelip “inceleyeceğiz” diyorlar. Geçen hafta 4.

Tutsak yazar Hasan Şeker'den mektup var: "Gerçekleştirdiğiniz sergi, bizlerce çok değerli ve çok önemlidir. "

“Görülmüştür Kolektifi,  Karşı Sanat ve Redfotoğraf grubu olarak gerçekleştirdiğiniz sergi, bizlerce çok değerli ve çok önemlidir. Bu nedenle, bu çalışmada emeği geçen her bir arkadaşı saygıyla selamlıyor, yaşam ve çalışmalarında üstün başarılar diliyorum…”

Hasan ŞEKER

Yüksek Güvenlikli Hapishane Kırıklar, Buca İZMİR

***

Merhaba Adil Arkadaş,

En kalbi duygularımla seni selamlıyor, özlemle kucaklıyor, çalışmalarında başarılar diliyorum. 

Yazar Bülent Parmaksız'dan mektup var: "Gönderdiğiniz kitaplar ve sergi çalışmalarına beni de kattığınız için tekrardan teşekkür ederim. "

Merhaba

‘Sınırsız Kütüphane’ temalı bir sergi açacakmışsınız 13 Eylül’de. 12 Eylül cuntasına inat hemen ertesi günü açılan bir serginin kuşkusuz ki sembolik bir anlamı var. İyi denk gelmiş veya çok iyi düşünmüşsünüz. Tebrik ederim sizi. 

              Kitaplarımı sergiye koyacağınızı belirtmişsiniz. Teşekkür ederim. 

Erzincan Hapishanesine Sürülen Hasta Tutsak Zeynep Avcı'dan mektup var "Sekiz yıl sonra kız kardeşlerimle sarılabildik. "

Sevgili Adil Hoca Merhaba!

              İki mektup ve gönderdiğiniz (3 adet) kitabı Ağustos’un son haftası aldım ve hepsini aynı hafta içinde almak sevindirdi. Mutlu oldum. O kadar “uzak” ki buralar böylesi sürprizler, hatırlanmalar ayrı bir mutluluk kaynağı tahmin edersiniz. 

Tarsus kadın hapishanesinden gelen öykü tadında mektup

Adil Abi kitapları aldım, çok teşekkürler. 20-21 Temmuz tarihlerinde sınavlarım vardı. Kredilerim tamamlanmak üzere. Liseden mezun olmayı bekliyorum. Merakla sınav sonuçlarını bekleyeceğim. Şu an 118 kredim var ve 177 olması gerek. Zamanında yaşayamadığım heyecanım… Geç de olsa bu heyecanı yaşamak güzel. Çok tuhaf ama evden çıktığımda 17 yaşının hissiyatındaydım. Eve dönünce sanki yine bıraktığım yerden başlayacakmışım gibi ailem de o heyecanla beni bekliyor. Evet, çok şey gördüm, çok şey yaşadım, ama halen 17 yaşındayım.

Hapishanede 31 yılını dolduran Zeki Kayar'dan mektup var: "“Bir gazete yazısından (hapishanede 31 yıl dolduktan sonra) yedi buçuk (7,5) yıl daha ceza almışım. "

“Bir gazete yazısından (hapishanede 31 yıl dolduktan sonra)  yedi buçuk (7,5) yıl daha ceza almışım. Zamanım çoktur. Allah bilir, ama büyük ihtimalle ben o kadar cezayı sağ geçiremem. Cezaevinde sağlığım kötüdür, götürmez beni. Hiç olmazsa sağ kaldığım güne kadar sanatsal, edebi ürünlerimi siz değerli aydın, yazarlara gönderelim. Artık ecel ne zaman kapıyı çalarsa…”

Zeki KAYAR

F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishane A-7

Sarıçam/ADANA

Saygıdeğer Adil Hocam!

Şerivan Al Mahmud'tan kitap tavsiyesi ve yeni çizimler

Merhabalar,

              Hepinize kocaman selamlar, sevgiler gönderiyoruz. Melih ile birlikte ŞERO adlı mini bir dergi hazırladık sizlere. Aslında dışarıda olsaydık bunu sit-com tadında videolara çekip görülmüştür’de çekmek ve yayımlamak istiyorduk. İçeride olduğumuz için çizerek anlatmak geliyor elimizden. Bu sayımızda Melihle ben ‘dışarıda olsaydık ikimiz de asgari ücretli çalışan olsaydık, acaba nasıl geçinirdik’ i konu aldık. Umarım beğenirsiniz.