"14 yıllık mahpusluk geçmişim kırlaştırdı saçlarımı"

21.04.2025

Merhaba Değerli Üstadım Adil,

              En kalbi duygularımla seni selamlıyor, hasretle kucaklıyor ve çalışmalarında başarılar diliyorum. 

              Her açıdan iyisindir umarım. Ben de, biz de iyiyiz. Son iki mektubun da elime ulaştı. Kitaplarımın eline ulaşması sevindirici. Zira ilk yolladığımda geri gelmişti, adres değişikliğinden olsa sanırım. Ama bir mahsuru yok, kitaplarımın eline ulaştığını bilmek, gayet mutlu etti beni. 

              Sergi için şiirlerimden istediğini alabilirsin. Şu sıralar yoğunum, yazmaya pek fırsatım olmuyor. Ama buna rağmen, bir fırsatını bulur bulmaz, “Sürgün” temalı serginize birkaç yazıyla destek sunmaya çalışacağım. 

              Unutmadan, sergiye dair birkaç fotoğraf çekip yollarsan, çok mutlu olurum. Eğer, siyasal süreç ilerlerse ve yasal düzenlemeler olursa, bizzat katılırım sergiye. Neticede, benim yaşadığım bir yer, Akdeniz. Tüm ailem ve dostlarım orada yaşıyor. Ve ben de, orada büyüdüm zaten…

              Sana son çektirdiğim bir fotoğraf da yolluyorum; umarım beğenirsin. Tabii, 14 yıllık mahpusluk geçmişim biraz kırlaştırdı saçlarımı:) Galiba, mahpusluğun bizlere dair bir sus payı bu. Saçlarımızın vaktinden önce kırlaşması… Tüm bunlara rağmen, yaşama olan inancımı ve umutlu yarınlara dair kararlılığımı kaybetmedim. Yaşam varsa bir yerde, mekânların bir anlamı yoktur ve umut, daima yaşamanın altın şafağını oluşturur…

              Yanı sıra, mektubunun içinden çıkan bir şiirin verilmedi bana. Belgisi: Bilgisayar çıktısı olması. Aslında, mektup yazılsaydı üzerine, verebileceklermiş. Önemli değil. Daha evvel yolladığın mektupta vardı o şiir. Filistin üzerine yazılmış bir şiirdi. Tekrardan emeğine sağlık, beğendim şiirlerini. 

              Her neyse…

              Genel anlamda durumum/uz böyle. Bir sıkıntımız yok. Okumaya ve yaşamı anlamlandırmaya devam ediyoruz. Tutsaklığın köhne yanını törpülemeye çalışıyoruz bir nevi. Yabancısı olmadığın bir yaşam işte. Buralarda, mahpusluk anlarında en iyisi bu. Okumak ve anlamlandırmak.

              Evet, bir kez daha geldim mektubumun sonuna. 

              Tüm çalışma arkadaşlarına ve sana, tekrardan selam ve saygılarımı yolluyor, hasretle kucaklıyorum sizleri. 

              İyi bak kendine haydi. Özgür zamanlarda, sahilde demli bir çay içeceğimiz anlarda buluşmak umuduyla. Her dem kal sağlıcakla. 

              Sevgilerle.

Hasan ŞEKER

Yüksek Güvenlikli Hapishane

Kırıklar Buca/İZMİR