Şahmeran ve Cemal
gorulmustur tarafından Per, 10/08/2023 - 10:21 tarihinde gönderildiŞahê Maran, Çîroka Şahê Maran
Carêkî caran rahmel dê u bavên hazir u gehdaran
Şahê Maran, Çîroka Şahê Maran
Carêkî caran rahmel dê u bavên hazir u gehdaran
DÜŞ KIRIKLIĞI
Babam ve amcalarım, beni odaya sokarken ite kaka, hüzün dolu bir esriklik vardı içimde. Kavi bir saydamlıkla eprimiş, acı bir hüzün...
Ve ablam oradaydı, salonun ortasındaydı, elleri arkadan bağlı, kıyafetleri perişandı. Kuzguni zülüfleri yüzüne düşmüştü, başını hafiften önüne eğdiğinden ötürü. Tarifi imkansız bir acı okunuyordu yüzünde. Ama buna rağmen, tatlı bir tebessümle gölgeliyordu gamzelerini.
KÜNYE: Amiral Garop, Öykü, Ergül Çiçekler, Yeni Dönem Yayınları, İstanbul, 2022
iletişim:
ERGÜL ÇİÇEKLER. 1 NO’LU F TİPİ HAPİSHANE.. KOCAELİ
Şair yine yola düşmüş, bu sefer yolu nereden geçmiş.
BİR TUHAF DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI
‘ARILAR
ve
ŞAİR’
Şair yine yola düşmüş, bu sefer yolu nereden geçmiş.
Musa’nın Davası
“Neden babam, anne?” Neden babamın yerini söylemiyorsun? Ben sizi oğlunuz değil miyim? Babamın yerini öğrenme hakkım yok mu? Dönülmeyen yerlere mi gitti? Söyle anne, söyle. Allah aşkına söyle. Öldüyse bir Fatiha okumak hakkım değil mi?
Kamile Hanım suskundu. Gözleri bir şey anlatır gibiydi. Gözyaşlarının yanakları sıyırıp aktığı gözler: Lütfen Musa sorma babanı, bilmek senin ölümün demek… Bilmek kötü, çok kötü…
TESADÜF
(Bir Hapishane Hikayesi)
Henüz küçük bir çocukken Annem Cennet’ten öğrendiğim ilk derslerden biri: “Eğer yerde bir parça veya kırıntı olsa dahi ekmek görürsen mutlaka kaldır, öp, başının üstüne koy, sonra da yüksek bir yere bırak”tı. İkinci ders ise: “Asla üstüne basıp ezme ekmeği günahtır, öyle yaparsan ekmek ağlar. ” Böylece benim için ilk kutsallıklardan biri ekmek oldu.
Koi Spi’de (Akdağ) minnacık bulut görünse, aralarında Murat Nehri’nin aktığı karşı yakadaki Metan Dağları’nın zirvelerinde yağmur yağardı. Kaç zamandır, bulutların yoğunluğu arttığından, adeta gök yarılmış Metan’ın üzerine yağmur boşaltıyordu, olanca şiddetiyle. Gök gürlemelerine bir de ürkütücü sesler çıkarıp yatağından taşmış Murat’ın hırçın akışı karışıyordu.