Öykü

Tutsak Doktor Ayhan Kavak'tan kitap tanıtım yazısı: Şekok Gölgesine Düşen İzler

"ŞEKOK GÖLGESİNE DÜŞEN İZLER"

Derler ki nesir, öykü veya roman yazanlar iyi şiir yazamaz ama şairler iyi nesir, öykü, roman yazarlar. Bu sözün gerçekliğini Şair Mehmet Sait Yalçın yani Andok hewalimin yeni çıkan öykü kitabında teyit etmek mümkün.

Yazarın 2010 yılında "Sürgün Uçurumlar Çığlığı" adlı ilk şiir kitabı yayınlandı. Aslında bir nevi “legalize oldu” demek daha doğru bir tanımlama olacak. Zira tamamlanıp da yastık altında, zindan koşullarının zorunluluğunda “bekleme” de olan nice şiir dosyaları mevcut.

İki Tutsaktan Bir 12 Eylül öyküsü: Suskun

“12 Eylül malum bir çok insana acılar yaşattı. Ardında derin yaralar bıraktı. Bir çok insanda hala bu yaralar tazeliğini koruyor ve hep aynı acıyla yaşayan insanlar var. Bazılarıysa o darbeyi hem desteklediler, hem de nemalandılar. Yetmedi, insanların acılarını, anılarını çalıp gözyaşları içinde kendi mağduriyetlerini yarattılar. Hırsızlıkta müthiş bir ustalık dönemindeler yani. En son TV'lerdeki gözyaşları ve ardından daha bir yıl her konuşmada bu anı-acı çalma işini görünce ortaya hikayemiz çıktı.

Güneşle Sevişen Dağlar

GÜNEŞLE SEVİŞEN DAĞLARIMIZ

Çocukken belki uçuk belki delicesine hayalleri hangimiz kurmamıştır ki?... Evet delicesine hayallerdi ama zaten bu yüzden onlara binbir rengin kokusu ve sesi sinebiliyordu. Her şeye anlam vermek ne kadar da kolaydı. Hayat güzel matematik zor tarih saçma ölüm ise anlamsızdı.

Tutsak Ergül Çiçekler'den bir mektup ve bir öykü

Ergül Çiçekler / 7 Temmuz 2013

F tipi 1 nolu cezaevi Adalet şubesi C-9-94

İzmit/ Kandıra

Değerli Dostlar Bir Defa Daha Merhaba Demenin Güzelliğiyle.

Arkadaşlar, anlamlı çalışmalarınıza karınca bir destek sunmak için sizlere (...) bir çalışmamı yolluyorum. Umarım (...) çalışmalarınıza bir katkı olur...Bu çalışmayı yazarken yoğun bir sürgün sevk dönemi vardı aradan yıllar geçti ve bu sürgünler hala sürüyor üstelik artarak.

Rüzgar ve Geride Kalan

Rüzgar ve Geride Kalan

Hava serin aylardan Kasım. Peş peşe düşüyor yapraklar ağaçlardan, üçer beşer onar. Ayrılık kuru ve kirlenmiş bir sarı  her yaprakta donup kalan. Yapraklar mı terk ediyor dalları yoksa dallar mı vazgeçti onları taşımaktan. Kural mı? bir kuralmı ayrılık mesela yapraklarda, kuşlarda ve insanlarda.

Mesela vazgeçerse biri sizi tutmaktan hala gitmeyip kalabilir misiniz.? Kalır mısınız, ayak sürçüyorsa ya da bunun gibi bir şey.

Ayhan Kavak'tan Öykü'ye bir öykü

Benim Değerli Yeğenim Dağ Yürekli Öykü Can'a,

Kucaklar, gözlerinden öper, selamlarımı ve sevgilerimi, can-ı gönülden diler, arkadaşların İlya ve Katya'ya da çok selam ederim. Yazdığın o güzel kartları ve fotoğrafları aldığımda çok çok sevindim. Ve hemen Can yeğenime ulaşmak için bu satırları yazmaya koyuldum. Biliyor musun, dün gece rüyamda seni gördüm ve yaşadığın macera gözlerimin önünde belirdi. Belki sen daha iyi bilirsin ama ben yine de sana yazmalıyım diye düşündüm.