21 Yıllık Tutsak A. Vahap Narin'den sitem var..

"Tüm cezaevlerindeki vahşet düzeyine ulaşan sorunların her çıktığında yüz binlerce duyarlı insan o cezaevi önünde toplanıp ya da ilgili kurumların önüne yürüseydiler ve tüm basın ve yazarlar işleyip gündemde tutsaydılar inanıyorum çözülmeyen sorun kalmayacaktı. Bir kraliçenin hamile kalmasına ya da doğum yapmasına kadar günlerce aylarca en tanınan basın gündeminden düşürmüyorlar  ama cezaevlerinde yığınca sorun ve her gün ceset çıkarılıyor. Adamlar ya hiç görmüyorlar ya da birkaç satırlık yazıyla verip bırakıyorlar. Bu kadar ahlaktan ve vicdandan yoksun bir basın böyle bir duyarsız toplumu yaratmasına şaşmamak gerek. Bunu sadece cezaevindeki sorunlarla sınırlı değerlendirmiyorum. Bizim ülkemizdeki tüm sorunlar için toplumsal duyarlılık ve vicdanlı davranmak şarttır. Doğa duyarlılığından hayvan ve böcek haklarına kadar duyarlı davranmak kuşkusuz şarttır, olması gerekiyor. Nasıl ki Gezi'de ağaç kesimi ve doğa tahribi için duyarlı olmuşsa buna benzer insan yaşam ve sağlığı içinde gösterebilmeliyiz..."

Merhaba Sevgili Adil Arkadaş

En derin selam, saygı ve sevgilerimi iletiyor yaşam ve çalışmalarınızda üstün başarı ve sağlık dolu günler diliyorum.

Sevgili Adil arkadaş, bana en son gönderdiğin kütüphanede Öykü'nün fotoğrafının bulunduğu kartını aldım. Teşekkür ederim. Yine Gündem gazetesindeki Tekirdağ'dan İsrail esir kamplarına başlıklı yazını da okudum. Eline sağlık güzel olmuştu. Senin gibi duyarlı, sessiz kalmayan insanlara kuşkusuz bu karanlık ülkede ihtiyaç vardır. İlginç bir kişilik yaratılmış bu ülkede. Dünyanın en uçra köşelerindeki sorunlar karşısında sesini yükseltiyorlar ama kendi ülkesindeki yığınca sorunlar çöplüğünü göremiyor. İlginç bir duyarsızlık hakimdir. Kendi evinin içindeki pisliği görmeyip de temizlemeyen birisinin başkasının evindeki çöplüğü görüp de niye temizlemiyorsun demek kadar utanç verici ve abes bir şey olamaz. Ancak ısrarla başkasının evini görme durumunu sürdürme devam ediyor. Bir aşınma olduğu görülmektedir.

Sizin gibi değerli ve duyarlı insanların olması bir nebze de olsa yanan yüreklere bir damla su oluyor. Ancak kocaman dağlar boyunu aşan sorunların bir kaç değerli insanın omuzlamaları ya da omuzlarında kalmasıyla iş yürümez. Tüm cezaevlerindeki vahşet düzeyine ulaşan sorunların her çıktığında yüz binlerce duyarlı insan o cezaevi önünde toplanıp ya da ilgili kurumların önüne yürüseydiler ve tüm basın ve yazarlar işleyip gündemde tutsaydılar inanıyorum çözülmeyen sorun kalmayacaktı. Bir kraliçenin hamile kalmasına ya da doğum yapmasına kadar günlerce aylarca en tanınan basın gündeminden düşürmüyorlar  ama cezaevlerinde yığınca sorun ve her gün ceset çıkarılıyor. Adamlar ya hiç görmüyorlar ya da birkaç satırlık yazıyla verip bırakıyorlar. Bu kadar ahlaktan ve vicdandan yoksun bir basın böyle bir duyarsız toplumu yaratmasına şaşmamak gerek.

Bunu sadece cezaevindeki sorunlarla sınırlı değerlendirmiyorum. Bizim ülkemizdeki tüm sorunlar için toplumsal duyarlılık ve vicdanlı davranmak şarttır. Doğa duyarlılığından hayvan ve böcek haklarına kadar duyarlı davranmak kuşkusuz şarttır, olması gerekiyor. Nasıl ki Gezi'de ağaç kesimi ve doğa tahribi için duyarlı olmuşsa buna benzer insan yaşam ve sağlığı içinde gösterebilmeliyiz. Tabi Kürtler ve mahkumlar söz konusu olunca duyarsızlık doğallığında had safhaya çıkıyor. Adeta bunlara her şey yapılmasına mübah görülmektedir. Yıllarca iktidar güçlerin yaratmış algıdır. En son MHP'nin babasının oğlu bile dayanamamış olacak ki onlarca polisin vahşice saldırısı sonucu öldürülen genç için çıkış yapıp tepki verdi. Herkesin bu ülkede özgür ve eşit olduğu algısı aşılayıp içine sindirilmesinden geçtiği açıktır.

Değerli Adil arkadaş, senin, sizlerin durumları nasıllar? Uzun zaman oldu, yazmayalı. Doğrusu bazen ya yetiştiremiyorum ya da başka işler önüne giriyor. Şimdi belki gülüyorsun ve diyorsun ki ya sen zindanda hep yatıyorsun ne gibi işin olabilir Gerçeği yıllarını zindanlarda geçiren biri olduğunu biliyorum, zindanlarda ne yapıp ne yapılmadığını az çok bizler kadar biliyorsundur. Doğrudur zindan okuma ve yazmak dışında bir şey yok. Ancak benim gibiler de belli bir yerden sonrada sıkılıp soğuyorlar. Günlerce bazen soğuyup kalemi eline almaya üşeniyorsun. Ama sizler gibi değerli dostların aklımızda olduğundan dolayı yazamadan edemiyoruz. Bazen kendi aramızda şakalaşıp sohbetlerimizde birbirimize diyoruz ki mektupların gelmesi güzel oluyor. Ama herkese cevap yetiştirmekte olmasaydı ama en güzeli de ve anlamlı olanda duygu ve düşüncelerini birbirlerine aktarıp paylaşılması olduğunu da biliyoruz. Bazen gecikmeli cevap oluyorsak da bil ki bir nedeni vardır. Yoksa unuttuğumuzdan değildir. Sizin gibi değerli arkadaşlar unutulanlardan hiç olamazlar. Bende senin için geç yazdığın zaman mutlaka bir işi çıkmış fırsat bulamıyordur düşüncesi hakim oluyor ki şimdiye kadar hep duyarlılığınızdan dolayı çok memnunumdur. Ve beni hiç yalnız bırakmadığınızı çok iyi biliyorum. Bu nedenle hep seni ve değerli aileni saygıyla ve minnetle anacam. Sadece ben mi? İnanmıyorum benim gibi binlercesi vardır. Zindanlar insanları duygusallaştırıyor diyorlar. Galiba doğruluk payı vardır. Hele benim gibi eskiden duygusallığı fazla olanlar için daha da duygusallığı çoğalıyordur. Bu nedenle daldığım zaman boğulurcasına derinliklere doğru kendimi bırakıyorum. Tabi ki kabaran duygular içerisinde yanlış ve hatalı kelime sarf etme şansıda fazla oluyor olabilir korkusuyla daha toparlayıcı olmakta fayda var değil mi? Ama artık yeterince beni tanıdığınızı sanıyorum. 

Sen ne yapıyorsun? Tülin ve Öykü arkadaşlar nasıllar? Umarım durumları iyidirler. Derin saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Sanırım yeni çalışmaların var. Başka çalışmaların varsa özellikle şiir kitapların olursa gönderirsen sevinirim.

Ben her zamanki gibi bulunduğum yerde sayıyorum. Okuyor, yazıyor ve spor faaliyetlerimi sürdürüyorum. Ama benim yazıyor değişim kitap yazma olarak algılama sakın mektup faaliyeti gibi şeylerden söz ediyorum. Sakın bu konularda beni kendinle karşılaştırma.

Neyse seni daha fazla rahatsız etmeyeyim. Son gelişmeler ve paket meselesinde de birkaç cümle söylemek istiyorum. Ancak kabaran duyguları bastırıp önüne geçtim. Zaten sonuçları belli olan paketlerle kafa yormak anlamsızdır. Seninde "iyi yaptın da değerlendirmedin zaten boştur " dediğini duyar gibiyim :-)

Bu nedenle tekrardan yeni bir mektupta buluşuncaya dek veda mı sizden istiyorum. Kendi o güzel yüreğine iyi bak ve tüm değerli dost ve arkadaşlara selam, sevgi ve saygılarımı iletir yaşam ve çalışmalarınızda başarı dileklerimi iletiyorum.

Tüm arkadaşlarında sizlere selamları vardır.

Dem Baş

A. Vahap NARİN

2 Nolu F Tipi Cezaevi

A-36

Kırıklar/Buca/İZMİR