"Kısaca Elbistanlıyım. 23.yılı içeride geçiriyorum. Ha bu arada "çoğu gitti, azı kaldı" diyorum. Sağmalcılar, Ümraniye, Tekirdağ 1 No'lu F Tipi ve en son da, son 8 yıldır buradayım."
***
01.02.2016
ADİL HOCA MERHABA
Böylesi zamanlarda içeridekileri hatırda tutmak ayrı bir çaba gerektiriyor sanırım.
Genelde de, özelde kendi adıma söylersem, böylesi zulmün arşa eriştiği zamanlarda kendimizi dahi hatırlayamaz oluyorum. Ha bu lanetli duvarlar; her anı gözümüze, elimize, ayağımıza çarpa çarpa hatırlatıyor. Bu hatırlamalarda acıyı, öfkeyi dayanılmaz kılıyor.
Evet çok ve büyük acılara-zulümlere tanıklık ettik. Ama sanırım, biz değil, bizden önceki kuşaklar da zulmün bu kadar sınırsızlaştığı, acının bu kadar dayanılmaz olduğu yaşam-özgürlük inadında, bu denli görkemli sergilendiğine tanıklık etmemiştir.
Bir karşılaştırma yapılacaksa sanırım 1914-15 yıllarında yaşananlarla-yaşatılan ve yaşatılmayanlarla yapılabilir. Yakın zamanda bu yılların belgelerinin derlendiği “Mavi Kitabı” okudum, bugün yaşanan-yaşatılanları o zamanlarla kıyaslamak sanırım mümkün.
Sadece bir farkla! O da zulme karşı yaşam-özgürlük inadının birliktelik içindeki direngenliği. İşte bu fark bütün oyunların finalini farklılaştıracak gibi. Bu direngenliğin bir de atak halini düşününce, umudu ve yaşam coşkumuzu diri tutabiliyoruz. Aksi halde böylesi zamanlarda, bu mekanlarda diri kalmanın bir anlamı da bulunmayacaktır.
Öyle bir daldım ki tanışmaya fırsat vermedim.
Dışarıdaki olanaklarla içeridekileri ne kadar tanımak mümkün oluyor bilmiyorum. Geçen bin yılın son yedi yılını içeride geçirmiş olmanın ve aralıksız devam ediyor olmanın yarattığı ilkellikten olanakları bilmiyorum.
Kısaca Elbistanlıyım. 23.yılı içeride geçiriyorum. Ha bu arada “çoğu gitti, azı kaldı” diyorum. Sağmalcılar, Ümraniye, Tekirdağ 1 No'lu F Tipi ve en son da, son 8 yıldır buradayım.
Adil Hoca, adını uzun yıllardır çeşitli vesilelerle duydum. Çaba, emek ve inadını sevdim, saygı duyuyor, selamlıyorum.
Şu anda Orhan Bingöl ve Bektaş Morkoç arkadaşlarla kalıyorum. Bektaş arkadaşı başka bir odaya sanırım bu hafta transfer ederiz. Arkadaş başka arkadaşları da özlemiş. Biraz da onlarla kalayım diyor. Arada bir ikiz mekanlar da olsa, mekanla birlikte arkadaşları değiştirmekte iyi oluyor. Bir de sadece yanında kalan iki kişiyi değiştirmiş olmuyorsun; duvar komşusunu, çatı komşusunu, logar komşunu da değiştirmiş oluyorsun. Bir kaç farklı ses duymak her zaman iyi oluyor. Kısaca buralar böyle işte. Bir dahaki sohbete kadar; umutla, sevgiyle, inatla kal-ın.
Selam ve Sevgiler...
Keyfo
Not: 25. Saat için ayrıca teşekkürler.
Keyfo BAŞAK
F Tipi Cezaevi
BOLU
- 67 gösterim