31 yıldır tutsak olan Resul Baltacı deprem hakkında yazdı

 

FELAKET

                Öncelikle 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezinde gerçekleşen büyük deprem tufanında hayatını kaybeden binlerce can için en derin, en insani kalbi duygularla, acı, kederinizi paylaşıyorum. O canları, saygı ve minnetle anıyorum. Bütün halkımızın, değerli ve acılı ailelerin, yakınlarının ve insanlığın başı sağ olsun. Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.

                Yine yüzbinlerce yaralı için acil ve büyük şifa diliyorum. Biz ülke ve halk olarak çok korkunç bir tufanla karşı karşıya olduğumuza bir kez daha tanık olduk. Bu tufanın kader olmadığını bilim insanları bütün verilerle ortaya koydular. Allah insanlara akıl fikir, yani düşünme gücü, yeteneği vermiş; fakat doğru, dürüst ahlaklı ve bilimsel bir tedbir almadığımızda kader deyip işin içinden çıkmak aslında birçok şeyin üzerini örtmektir. Yine insan özelliği olan, hep kendi pratiğinde, iyi ve sonuç alıcı bir ders çıkarmaktır. Oysa ne Erzincan depreminde ne Gölcük, Düzce, Bingöl, İzmir ve diğer onlarca depremde iyi ve anlamlı bir ders çıkardık. Yaşanan acılar unutuldu ve kötü alışkanlıklara devam edildi.

                Ben ve bizler dört duvar içinde, büyük bir acı ve ızdırap içinde, TV ekranlardan görüntüleri izledik. Bir şey yapamama acısı tarifi zor, kor bir ateş gibi yüreğimizi yaktı. Yaralılar için kan bağışı yapmak için dilekçe yazdım. Ama gelen cevap ise “tutsakların kanı alınmaz” oldu. Yine geçici de olsa o kahredici enkazlarda çalışmak ve belki bir insanımızı sağ kurtarırız diye Adalet Bakanlığı’na başvurdum. Adalet Bakanlığı bu insani talebimi reddetti ve “böyle bir yasamız yok” dedi. Her ne kadar fiziki bir şekilde sizlerle birlikte olamasak da yüreğim de beynim de, vicdanım, duygularım ve düşüncelerimle hep sizlerle oldum ve olmaya da devam ediyorum.

                Tufan ve acılar bölgesinden gelen her görüntü, hevar, figan, anaların çığlıkları, beni, bizi çok derinden sarstı. Ve bir şeyleri yapamama duygusu insanı içten içe eritiyor. Lakin yüreğime biraz teselli veren, halkımızın çok değerli anlamlı dayanışma, paylaşma, duyarlı duruşu ve büyük bir ruhla birbirine sahip çıkması oldu.

                Gerçekte bu düşünce, inanç ve hakiki kardeşlik ruhu bütün hırsız, talancı, sahtekarları boşa çıkaracak kutsal bir ruhtur. Elbette halkın bu acıları halka, topluma yaşatan kimi rantçı, ihmalkarcılara soracak bir sorusu olacak bence. Mesele birkaç müteahhit, mühendis değildir. Hukuken denetimi yapmayanlar, bunlara göz yumanlar, yalan söyleyenler, ahlaksızca çalanlar da suçludur. Zamanında el uzatmayanlar da bu can kayıplarından sorumludur. Halk bunları not alacak ve hiç unutmayacak bence. Hukuki, ahlaki ve vicdani bir görev olarak…

                Topluma karşı iğrenç kapitalist sistemin açık ve gizli oyunları bitmiyor. Açlığı, sahte vaatler, boş umutlarla, hakikatten uzak hayalleri bir yaşam gibi sunuyorlar. Bir kaz daha bu depremde görüldü ki birçok harami, bütün insani değerleri hiçe sayarak rantçı, fırsatçı, suiistimalci yöntemlere başvurdu.

                Bu acı verici tufanda çok büyük canlar kaybettik. Her canın bir hikayesi, bir öyküsü var. Korkunç bir dram yaşandı. Maddi ve manevi bir kayıp var, yitirdiğimiz bu canları hiçbir romancı, ciltler dolusu romanlara sığdıramaz. Hangi ressam bu dramı bir tuvale çizebilir ki? Hangi sanatçı bir türküye, bir tiyatro oyununa veya filme taşıyabilir ki? Olması gereken toplumun el birliği ile hiçbir inanç, renk, etnik köken, çocuk, kadın demeden, hakikat kardeşliğinin bilinciyle, bilimsel ahlaki bir dürüstlükle, bütün o yaraları iyileştirmek için, yeniden özgür yaşama, umuda, paylaşmaya ve en insani duygularla güçlü bir empatiyle işe başlaması. Burada en büyük sorumluluk dürüst, içten ve samimi siyasetçilerin omzuna düşüyor. Çözüm siyasetçilerin yalana, kibre ve ayrımcılığa girmeden kendini toplumun bir hizmetçisi olarak görmesi olabilir. Ülkemizin dünyada benzeri az görünen yer altı ve yer üstü zenginliği var. Yeter ki doğru bir bilinçle ele alalım. Toplum emektar, fedakar ve büyük bir paylaşımcı ruh ve insani duygulara sahiptir.

                Bu duygu ve düşünceyle bir kez daha bütün canları saygıyla anıyorum. Hepsinin önünde eğiliyorum. Bütün insanlığın başı sağ olsun. Allah bütün canların mekanını cennet yapsın. Felakete karşı durmak için en büyük başarı bilimsel akılla tek bir olmakla, sonuç almak mümkündür.

18 Şubat 2023

Saygılarımla,

Resul BALTACI

T Tipi Kapalı Hapishane A-14

DÜZCE