ÇEYREK ASIRDIR HAPİSHANEDE OLAN TUTSAK KORONA GÜNLERİNDE İÇERİYİ YAZMIŞ

 

 

“Değerli büyüğüm, hocam Adil Merhaba

   (…)

   Değerli hocam; “KORONAVİRÜS GÜNLÜĞÜ”nüzü okudum. Bu günlükle engin yüreğinizde nasıl deryalar oluştuğunu ve her bir köşesinde çocuk ruhlu özgür kanadıyla herkese selam verip, yüreğinizdeki sevgiyi umuttan gül desteleri gibi dağıtarak, paylaşarak yanımızda olduğunuzu bize hissettirdiniz. Hatta bu duygularla yanımızda oturduğunuzu, umutlarımıza umut kattığınızı duyumsadık.

 Belki şimdi diyeceksin ki “bu kadar beni övmeye gerek yok.  Biliyor musunuz hocam rahmetli dedemin bir sözü vardı, “Oğul, insan ölmeden önce değer verilir, öldükten sonra “bu insan ne kadar iyiydi; bilmem nasıldı demenin bir anlamı yoktur.” Ben buna inanıyorum. Onun için belirttiklerim “övme” değil, gerçeğin kendisidir. Tarihte birçok değerli insanlar gelip geçmiştir ve arkasında büyük miraslar bırakmıştır; aynen sizin yaptığınız gibi. Onun için sizin gibi emektar, fedakâr, sevgi dolu bir insandan mektup, kart, hatta bir selam bile almak bizler için dört duvar arasında direnen insanların ne kadar sevinip mutlu olacağını tahmin ediyorsundur.

   Değerli hocam; “Koronavirüs Günlüğü”nüzü koğuştaki arkadaşlarla paylaştım, müthiş bir duygu. Bu arada, tüm arkadaşların sizlere selamları vardır. Bu duygu-paylaşımı için teşekkürlerini belirtiyorlar. Valla sizlerin bu duygu ve duyarlılığınız için ne söylesek, yazsak, çizsek azdır. Çünkü herkesin yüreğinde yer edinmişsinizdir.

   Hocam, daha önce (bir önceki) kartınızı almıştım ama cevap verip vermediğimi hatırlamıyorum. Cevap vermemişsem eksikliğimdir. Durumumuz tahmin ettiğiniz gibidir. Bizlerde hapishanede “evde kal”  uygulamasındayız.

Bu kısa mektubumu burada bitiriyorum. Kendinize, o güzel yüreğinize iyi bakınız. İyi ki varsınız… 20.05.2020

 

Selam, sevgi ve saygılarımla”

Abdulkerim AKTAŞ

H Tipi Kapalı Cezaevi F-3

Gaziantep