MERSİN (DİHA) - "Hapishanelerde neler oluyor" panelinde konuşan, 30 yıl cezaevinde tutulan Hasan Gülbahar, cezaevinde yaşananları geriletmek, ortadan kaldırmak için cezaevi dışında örgütlü, birleşik ve kararlı bir mücadelenin hayati önemde olduğunun altını çizdi.
İHD Mersin Şubesi ve Akdeniz Kent Konseyi, Akdeniz Belediyesi Konferans Salonu'nda tiyatro sanatçısı Erhan Sönmez anısına "Ne güzel gülerdin sen çocuk" resim sergisi açarak, "Hapishanelerde neler oluyor" konulu panel düzenledi. Çok sayıda dinleyicinin katıldığı panele moderatör olarak Mersin 68'liler Derneği Başkanı Hasan Kapıkıran, konuşmacı olarak da İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, Şair-Yazar Adil Okay ve 30 yıl cezaevinde kalan Hasan Gülbahar katıldı. Panelin yapıldığı salona, tutsakların cezaevinde çektiği fotoğraflardan bir köşe oluşturularak, salona, "Tutsakların evrensel hakları var çiğnemesine izin vermeyeceğiz", "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın", "Cezaevleri yanıyor AKP bakıyor" pankartları asıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan 68'liler Derneği Başkanı Hasan Kapıkıran, cezaevlerinde sadece tutsakların bedeni değil, düşünceleri ve ideolojilerinin de yok edilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, "Tutsaklara yapılan saldırı, bizim onurumuza ve kişiliğimize yapılan saldırıdır. Bu intikamcı zihniyete ‘dur’ demek hayati önemdedir" dedi.
'Tutsakların sesini duyurmak, yürümek ve mücadele etmek zorundayız'
Şair-Yazar Adil Okay ise 12 Eylül askeri darbesinin "en azgın" olduğu dönemde cezaevlerinde 80 bin, AKP döneminde ise 140 bin tutsağın olduğuna dikkat çekerek, bu tablonun AKP'nin demokrasisinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Bir deniz kabuğunu, mendili ve balonu tutsaklara vermeyen zihniyetin tutsaklara her şeyi yapabileceğine işaret eden Okay, "İnsanlar cezaevinde direniyor. Bize düşen onların sesini duyurmak, onlar için yürümek ve mücadele etmek zorundayız" dedi. İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi ise Türkiye'deki cezaevlerinin katliam, baskı ve hak ihlalleriyle anıldığını hatırlatarak, cezaevlerinin yüksek duvarları arkasında yaşananlardan tam olarak haberdar olmadıklarını söyledi. İHD'nin verilerine göre cezaevlerinde tutulan 546 hasta tutsağının 133'ünün ölüm sınırında olduğunu kaydeden Tanrıverdi, "Hasta tutsaklar bir an önce serbest bırakılmalıdır. Adli Tıp Kurumu AKP'nin talimatları doğrultusunda hareket eden bir kurumdur. AKP siyaseti ve politikası tutsakları cezaevinde çürütme politikasıdır" dedi. Tutsaklara yönelik hak ihlallerinde cezasızlık politikası uygulandığını ifade eden Tanrıverdi, "Bu politika, tutsaklara baskı yapın onları sindirin, demektir" diye kaydetti.
'Cezaevlerinde yaşananların temelinde TMK var'
30 yıl cezaevinde olan ve bu yıl tahliye olan Hasan Gülbahar ise 4. Yargı Paketi’nde yapılan düzenlemeyle cezaevinde 28-30 yıl kalan 5 arkadaşıyla birlikte tahliye olduklarını söyleyerek, "Bu gün cezaevlerinde yaşananların temelinde 1992 yılında kabul edilen TMK yasası var. Bunun uygulamasını 19 Aralık 2001 tarihinde yaptılar. İçerde tutsakların bir arada olmasının getirdiği imkan ve koşulları yok etmek için tutsakları F tipi tecrit sistemine koyarak onlara daha rahat saldırmayı amaçladılar. Eskiden tutsakları dövmekle ve hücreye atmakla yetinen anlayış şimdi bunu zamana yayarak tutsakların posasını çıkarıyor" dedi. Tutsakların aileleri, dostları, yoldaşları tarafından sahiplenilmesinin tutsakları dirençli, güçlü, moralli ve ayakta tutacağını vurgulayan Gülbahar, herkesin bu konuda duyarlı olması gerektiğinin altını çizdi. Cezaevinde yaşananları geriletmek, ortadan kaldırmak için cezaevi dışında örgütlü ve kararlı mücadele sürdürülmesi gerektiğine işaret eden Gülbahar, birleşik, örgütlü, kararlı ve fiili bir mücadeleye hayati anlamda ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Panelin ardından geçen aylarda yaşamını yitiren tiyatro sanatçısı Erhan Sönmez için "Ne güzel gülerdin sen çocuk" adlı resim sergisi açıldı. Sergi bir hafta boyunca açık kalacak.
Kaynak: http://www.bestanuce1.com/haber/73942/-cezaevleri-icin-disaridaki-birle…
- 4 gösterim