Deniz Tepeli Sincan cezaevinden yazıyor

Senin göğün var
 

Herkesin göğü yoktur çünkü

Başkalarının göğünü kullanırlar

Erken tükenirler bu yüzden

Birinin hastalıklarıyla çürür

Bir salgın olan hayatları
 

Sonra bir kabile gibi

Birbirine benzeyerek ölürler

Senin göğün var

Nereye gitsen gördüğün

Bu şiiri açtıran senin göğünde

                   gördüklerindir

Ölsen yaşadığın bilinecek

Çünkü senin göğün var."

                             M. Mungan

26 Kasım 2013

Sevgili Okay Ailesi, Merhaba

Dostlukla, sevgiyle selamlıyoruz sizi. İyi olmanızı umut ediyoruz. Gezi sıcaklığı, Gezi yoldaşlığı, Gezi isyanını duyumsadık bir kez daha. Hep denir ya " böyle dünyaya çocuk getirilmez, kötü bir dünya" vs. diye. Ama gerçekten " "Başbakanım, bizim gibi 3 çocuk ister misin" diyen harika çocuklar her tarafta en önde, en çoklardı. Dünyayı onlar güzelleştiriyor, inşa ediyor. Bizi en çok etkileyen de Gezi'de kurulan o komünal yaşam, o duyarlılık, paylaşımdı. Harikaydı gerçekten. Umutlarımızı tazelediler hem de çok.

Öykücüğün fotoğraflarını aldık, o da kocaman olmuş, dünyayı güzelleştirmek için - sadece varlığıyla değil yaptıkları, yapacaklarıyla güzelleştirmek için - bu dünyaya gelmiş öykücük. Özlemiştik onuda. Bir kardeşimiz, küçük arkadaşımız oldu öykü. Çok tatlı olmuş, büyümüş, boy atmış.

Ben de size Gezi eylemlerinin ilk günlerinde yazdığım bir yazıyı gönderiyorum. Güncelliği hayli geçti, ama yinede paylaşmak istedim.

"Ayla Denizin Serenadı ve Temmuza Ağıt"'ı çok güzeldi. Özellikle kamyondaki genç kıza takıldı aklım. Kürttü büyük ihtimalle ve Kadındı. Yoksulluk, en kötü ve ağır şartlarda çalışmak, ezilmek her yerde daima mezhebi, ırkı, ulusu ve cinsiyeti olan kavramlardır... Yoksulluk, açlık, işsizlik... " Açlığın dili olmaz, yoksulluğun vatanı" diyor ya şair, aslında bu topraklarda açlığın dili Kürtçe; ve kadın daima. Hele de o tarlalarda en sıcak, en sağlıksız en ağır çalışanlar. Burda ( fotoğrafta görülen Necla arkadaş) tahliye oldu. Çocukluğundan beri ailesiyle mevsimlik işçi olarak çalışmış Adana'dan, Ordu'ya Urfa'dan Kocaeline... İnsan bizzat yaşayanlardan duyunca daha ayrı bir acı, sızı duyuyor... Bir de bayramda ( neşeli, sevinçli-günler olan bugünlerde) mezarlıklarda ve cezaevleri önünde akın akın Kürtler, ama en çokta (Kürt) kadınlar vardı. Bir halkın belkide en yalın özeti bu. Acı, bayramda yas, yok olanların hüznü, kahrı ve her şeye rağmen direnmek... Ağıtların sevinç zılgıtlarına dönüşeceğine inancımızla, sevgiler, selamlar.

Deniz Tepeli

Kadın kapalı cezaevi F1

Sincan - Ankara