Sincan 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde yerleştirilen kameralarla tutsaklar 24 saat izleniyor. MLKP davasından tutuklu Deniz Bakır mektubunda kameralı tacizin tecritin ağırlaştırılmış bir şekli olduğunu söylüyor.
Sincan 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan MLKP dava tutuklusu Deniz Bakır, ETHA’ya gönderdiği mektupta, hapishane idaresinin kamerayla gözetleme uygulamasına karşı tutukluların eylemlerinin devam ettiğini bildirdi.
Tutukluların “Kameralı taciz” olarak nitelendirdiği uygulama, mahpusların 24 saatinin gözetlenmesi ve buna bağlı olarak psikolojik baskı kurma ve tecrit saldırısının yoğunlaşması anlamına geliyor. Deniz Bakır, tutukluların kameraları kırma eylemiyle bu taciz saldırısının boşa çıkarıldığını, idarenin de buna karşılık açtığı disiplin cezalarıyla direnişi kırma çabası içinde olduğunu belirtti.
Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde yaşananları Deniz Bakır şöyle anlatıyor:
“Direniş karşısında çaresiz kalan idare şimdi de ceza davaları açma ve kamera uygulamasını yeni biçimlerde yeniden gündeme getirerek yol almaya çalışmaktadır. Sincan 1 No’lu F Tipi hapishanesinde kalan tüm devrimci tutsaklara “devlet malına zarar vermekten” dava açılmış ve soruşturma kapsamında savcılıkça ifadelerine başvurulmuştur. Devrimci tutsaklar bu vesileyle devrimci kararlılıklarını bir kez daha ifade etmiş, uygulama son buluncaya kadar her türlü yolla karşı çıkacaklarını vurgulamış, asıl yargılanması gerekenlerin devrimcilere işkence yapan, tecrit işkencesinde ısrar eden ‘görevliler’ olduğunu söylemiştir.
Devrimci tutsakların çatılardan söktüğü kameralar şimdi de hücre havalandırmalarına bakan üst koridor camlarına tel örgülerin arkasına yerleştirilmiştir. Kameralara ulaşmamızı zorlaştıracak uygulamayı kabul ettirmeye, oturtmaya çalışan idarenin bu girişimi de devrimci kararlılık ve yaratıcılıkla esas olarak aşılmıştır. CMP’ye bağlı devrimci örgüt davalarından tutsakların kaldığı hücrelerde 31 Ocak günü kameralar ateşe verilmiştir. İdare hızla müdahale ederek ateşleri söndürse de devrimci kararlılık ve yaratıcılığın aşamayacağı engelin olmadığı görülmüştür. Devrimci tutsaklar kameraları bir biçimde etkisiz hale getirmeye devam etmektedir. Bu kararlılık ve iradeyi engelleyecek güç yoktur. Bu gerçek er geç anlaşılacak, direniş kazanacaktır.
Tüm ilerici, demokratik, devrimci güçlerin bu ruha ve iradeye sahip çıkması, tecridi yeni biçimlerde tırmandırmaya dönmüş bir girişime karşı duyarlılığı canlı tutması büyük önem taşımaktadır. Tecrit saldırısının devrimci tutsaklarla sınırlı olmayan tüm ilerici, devrimci, demokratik güçleri, halkı teslim almaya odaklanan bu saldırı konseptinin unsurlarından biri olduğu unutulmamalıdır. Devrimci tutsakların birbirinden, devrimci tutsakların genel devrimci süreçten, devrimci güçlerin halktan tecrit edilmesi aynı saldırı zincirinin birbirine bağlanan halkalarıdır.”
Kaynak: ETHA
- 4 gösterim