Elazığ E Tipi ve 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde kalan siyasi tutsaklar, İnsan Hakları Derneği (İHD) gönderdikleri mektupta karşılaştıkları baskı ve hak ihlallerini anlattı. Can güvenliklerin olmadığını söyleyen tutuklular, güneşi görmelerinin dahi engellendiğini aktardı.
Açıldığı günden beri hak ihlalleri ile gündemden düşmeyen Elazığ E Tipi Hapishanesi ve Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi’nde kalan siyasi tutuklular, yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi’ne birçok mektup gönderdi. Mektuplarında karşı karşıya kaldıkları hak ihalelerini sıralayan tutuklular, yine can güvenliklerinin kalmadığını iletti.
Bu duruma dair hapishane yönetimi ile yaptıkları tüm görüşmelerin sonuçsuz bırakıldığını belirten tutuklular, insan hakları savunucularına harekete geçme çağrısında bulundu. Tutuklular gönderdikleri mektuplarında içerisinde bulundukları durumu şöyle aktardı:
“Kaldığımız tek kişilik hücrelerde 1 kişiye sadece 7 kitap verilerek, kota konuluyor. Yasal herhangi bir dayanağı olmamasına rağmen ‘güvenlik’ gerekçesi adı altında ‘bilgi edinme’ hakkımız ihlal ediliyor. Yine yasaklı olmayan birçok dergi ve kitap bilinçli bir şekilde bizlere verilmiyor. Özelikle Kürtçe içerikli hiçbir kitap verilmediği gibi, Kürtçe yayınlar için tercüman parası istenmektedir. Bu uygulama tamamen insanın anadiline, kültürüne konulan yasaklayıcı bir uygulamadır.
İnsan, sosyal bir varlıktır. Tutuklu ve hükümlüler haftada 10 kişiyle en az 3 saatlik sohbet hakkına sahiptir. Bu hak da ağır bedeller sonucu kazanılmıştır. Ancak uzun süredir sosyal-kültürel etkinlik olarak haftada 1 saat spor yapabiliyoruz. Henüz hiçbir sohbet hakkında yararlanamadık. Gerekçe ise personelin az olması olarak gösteriliyor.
‘Güneşi görmemiz bile engelleniyor’
Yaptığımız yer değişimi taleplerimiz her seferinde farklı, keyfi gerekçeler ile reddediliyor. Normalde yaklaşık 8 saat havalandırma hakkımız olması gerekirken, günde 2 kez kapılarımız havalandırma için açılıyor. Bu da bizim bulutları, güneşi görmemizi, volta atmamızı engelliyor.
Hasta ve yaşlılar tek kişilik hücrelerde
3 kişilik hücrelerde kalıyoruz. 1 yıla yakındır 50’e yakın tutuklu ve hükümlü arkadaşlarımız zorla tek kişilik hücrelerde tutuluyor. Bu arkadaşlarımız insanlık onuruna aykırı olan ‘çıplak arama’ dayatmasını kabul etmedikleri için hücrelere atılıyor ve burada tutulan arkadaşlarımızın birçoğu yaşlı ve hasta tutukludur. Arkadaşlarımıza yönelik uygulamalar psikolojik işkence başta olmak üzere darp ve kötü muamele boyutuna varmıştır.
Ailelere görüş işkencesi
Açık ve kapalı görüşlerde tutukluların aileleri ile genelde görüşmesi 1 saat iken, bu her zaman 30 dakikaya düşülmüştür. Gelen tüm ziyaretçiler il dışından gelmektedir. Bu uygulama ile ailelere işkence edilmek istenmektedir. Ayrıca görüşe çıktığımızda toplumsal kültürün gereği olan selamlaşmaya dahi izin verilmiyor. Ziyaretlere gidiş ve gelişlerde 12 Eylül ürünü askeri düzen, tekmil ve hakaretlere maruz kalıyoruz.
Sağlık hakkı engelleniyor
Yine sağlığa erişim hakkımız da engellenmektedir. Başta kelepçe ile tedavi edilme uygulaması olmak üzere, ağır hasta tutukluların hastane sevkleri geç yapılmaktadır.
İç posta ve mektup hakkımız OHAL nedeniyle kaldırılmıştı. OHAL kaldırılmasına rağmen bu kez ‘güvenlik’ gerekçesi ile iletişim hakkımız ihlal ediliyor.
‘A takımı nedeniyle can güvenliğimiz tehlikede’
Bazı cezaevi personellerinin tutumu ve davranışları, sürekli gerilim yaratma ve psikolojik işkenceye dönüştürme, şiddet kullanma eğilimindedir. Cezaevi idaresi tarafından A Takımı olarak bilinen kişilerin tutumu ve davranışları can güvenliğimizi tehlikeye sokuyor. Ailelerimizin getirdiği kıyafet ve ayakkabılar daha önce kullanılmış diye verilmiyor.
Hukuksuz bir şekilde ağır tecrit koşullarında yaşıyoruz. Nerede, ne zaman başımıza neyin geleceğinden endişeliyiz. Bu nedenle siz değerli insan hakları savunucularından acil girişimlerde bulunmanızı talep ediyoruz.”
Müdür görüşmek istemedi
Konuya ilişkin telefonla aradığımız Elazığ E Tipi 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nden ismini vermek istemeyen bir memur, hak ihlallerine ilişkin, “Hepsi yalan, her istediğini yapıyorlar. Amaç cezaevinin adını kirletmek” iddiasında bulanarak daha sağlıklı bilgi almak için telefonu Cezaevi Müdürü’ne bağladı. Cezaevi Müdürü olduğu belirtilen kişi de önce ajansın ismini sordu. Mezopotamya Ajansı denildiği gibi müdür, telefonu tekrar görevli memura bağladı. Görevli memur, müdürün görüşmek istemediğini belirtti.
Kaynak: Gazete Patika
- 8 gösterim