Göğsümüz sıkılarak taciz edildik

'Göğsümüz sıkılarak taciz edildik'

Kadın tutukluların koğuşları ateşe vererek isyan ettiği Muş E Tipi Cezaevi'nde, kadın tutuklular, gardiyanların ve adli tutukluların cinsel saldırısına maruz kaldı, “Arbede sırasında özellikle beden teması da sağlanarak, göğsümüz sıkılarak taciz edildik” dedi.

MUŞ- BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, kadın tutukluların koğuşları ateşe vererek isyan ettiği Muş E Tipi Cezaevi'ne giderek 9 kadın, 3 erkek tutuklu ile görüştü.

Görüşme, kadın tutukluların, cezaevinde rutinleşmiş baskıların yanı sıra cinsel saldırıya maruz kaldığını da ortaya çıkardı.

Aksoy'un görüşmeye ilişkin hazırladığı rapora göre, Bingöl Cezaevi'ndeki firarın ardından Muş E Tipi Cezaevi'nde de baskılar arttı. Aksoy baskılara ilişkin olarak, "Son bir hafta içinde kadın koğuşunda iki kez arama adı altında operasyon düzenlenmiş. Bu aramalar sırasında özellikle cezaevi savcısı tehditler yağdırmış ve aşağılayıcı sözler kullanmış. Tutuklulara hitap ederken 'terör kadın', 'terörist' gibi sözler kullanıyor" diye yazdı.

'DİYALOĞA YANAŞMADILAR'

İnceleme raporunda kadın tutukluların anlatımına da yer verildi. Kadın tutuklular şunları söyledi: "Son operasyonda niyetlerinin farklı olduğunu bize de anladık. Özellikle kitaplarımızı almak istiyorlardı. Biz de kitapların önünde saf tuttuk, kitaplarımızı vermeyeceğimizi belirttik. Hatta bu kitapların bir kütüphane kurularak orada muhafaza edilmesi ve istediğimizde yararlanmamız için teklifte bulunduk. Savcı ve cezaevi müdürü ise 'Zaten kitaplar sizin değil tahliye olan teröristlerindir. Neye mal olursa olsun, onları alacağız' şeklinde yaklaşım gösterdiler. Zaten bu konuda daha önce erkeklerin de yapmış oldukları görüşmeler neticesinde almak istedikleri herhangi bir şey varsa zorla değil, diyalogla verebileceğimizi belirtmiş, mutabakata varmıştık. Buna rağmen diyaloğa yanaşmadılar. Üstümüze geldiler."

'TACİZ EDİLDİK'

Öğle saatlerinde başlatılan operasyon sırasında ailelerin de darp edildiğini belirten kadın tutuklular, operasyon anına ilişkin ise şunları söyledi:

"Arbede sırasında özellikle beden teması da sağlanarak, göğsümüz sıkılarak taciz edildik.

Operasyona hemen hemen bütün personel katılmıştı. En kötüsü adli mahkumlardan teknisyen olarak çalıştırılan kahverengi elbiseli şahıs hem darp, hem de tacizlerde bulundu. Bunun farkına varıp bağırınca bu adli mahkum oradan uzaklaştırıldı. Bizi gelişigüzel oradan oraya savururlarken, merdivenlerden atarlarken, sürüklerlerken biz hala diyalog arıyorduk. Bizi merdivenden aşağı atarlarken, öylesine şiddetli düşüyorduk ki adet olmadığımız halde kanama geçirdik."

Kadın tutuklulardan Mukaddes Çelik ve Necla Çoru da, adli bir tutuklunun cinsel tacizine maruz kaldıklarını anlattı.

KİŞİSEL EŞYALARA EL KONULDU

Radyolardan günlüklere kadar bütün kişisel eşyalarına en konulduğunu anlatan kadın tutuklular, "Direnmemiz önceden planlı bir şey değildi. Erkek arkadaşlarımıza bile bildirme fırsatımızı bulamadık. Türlü bahanelerle üzerimize geldiler. Revire götürdüklerinde bile dövdüler. İki arkadaşımız (Leyla ve Necibe) ayaklarında platin olduğu halde bilerek aşağıya atıldılar. Hatta bunlardan birisinin ayağına sert bir şekilde basılarak, dengesi bozulacak şekilde geriye fırlattılar. Cezaevi savcısı olayı baştan sonra izledi. Tehditler yağdı. Hastaneye gidildiğinde bizi götüren komutan doktora rapor vermemesi yönünde baskı yaptı" dedi.

YENİ SAVCI İLE SORUNLAR ARTTI

Aksoy, cezaevinde 3 erkek tutuklu ile görüştü. Erkek tutuklular da, yeni savcı ile birlikte sorunların arttığını belirtti, !Savcının kullandığı dil aşağılayıcı ve hakaret içermektedir. Söz gelimi dişi için şikayet eden bir arkadaşımıza sen de cezaevine girmeseydin diyebilmektedir. Kısacası savcının yaklaşımı ideolojiktir" dedi.

Erkek tutuklular, cezaevinde yaşanan sorunlara ilişkin ise şunları kaydetti:

"Yaptırımlar sıklaştırılıyor. Bazen hastaneye gitme başvurumuza 1,5-2 ay sonra cevap veriliyor.

Koliler geciktiriliyor. 

Yemekler kalitesizleştirildi.

Kaloriferler yakılmıyor. 

Giysiler sınırlandırılmak isteniyor.

Gazeteler geciktiriliyor. 

İnsani haklarımız çiğneniyor.

Savcı aramalara korumasıyla beraber geliyor. Koruması da doğrudan aramalara katılıyor.

Kütüphaneden sınırlı yararlanıyoruz. 

Notlarımız ve yazılarımıza el konuluyor. 

İade edilmesi gerekenler bile iade edilmiyor. 

Önümüzdeki günlerde baskıların daha da artacağı anlaşılmaktadır."

SAVCIDAN GARİP SAVUNMA

BDP Milletvekili Halil Aksoy, yaşananlar ile ilgili olarak Başsavcı ve Cezaevi Müdürü ile görüştüklerini söyledi. Görüşme sırasında cezaevi savcısının, "tutuklular darp ve cebir izlerini kendi kendilerine yapıyorlar" dediğini aktardı.