Hapishanelerde hak ihlalleri sürüyor!

Hapishanelerde yaşanan hak gaspları bugün TAYD–DER İzmir Şubesi tarafından yapılan basın toplantısıyla protesto edildi.

TAYD-DER İzmir Şubesi, hapishanelerdeki hak gasplarıyla ilgili bir basın toplantısı yaptı. Dernek binasında gerçekleşen toplantıya “İşkence sadece kapalı bir mekâna hapsedilen birey ya da bireylere uygulanan kaba fiziki şiddet değildir. Ulusal ve uluslararası müeyyidelerin ihlali sonucunda oluşan hak ihlali en büyük baskı ve psikolojik işkencedir” sözleriyle başlandı. Tutsakların tedavi, sağlık, iletişim, beslenme ve kaliteli yaşam haklarının insan olmanın getirmiş olduğu evrensel değerler olduğu belirtilerek ülkedeki cezaevlerinde bu evrensel değerlerin ayaklar altına alındığı söylendi. AKP iktidarı tarafından bu hakların yok sayıldığı vurgulandı. Ceza infaz kurumlarında ölüm sınırında bekleyen 202 hasta tutsağın kaderlerine terk edildiğine dikkat çekildi. 

İzmir Aliağa Şakran cezaevinde yaşanan anti-demokratik uygulamalar anlatıldı. Şakran’da yaşananlar şu sözlerle ifade edildi: “Şakran Kadın Cezaevi’nde tutulan hükümlü ve tutuklular adeta laboratuvar ortamındaki denekler muamelesi görmektedir. Örneğin, eskiden haftada bir yapılan depoya çıkış aktivitesi, ayda bir ile sınırlandırılmıştır. Yine görüş günlerinde bir başka ailenin getirdiği elbise, kitap vb. eşyaların alımı hükümlü ya da tutuklunun görüş gününe denk gelmemesi nedeniyle içeriye alınmamaktadır. Tutsak ailelerinin bir başka tutsak ailesi ile eşya yollama hakları gaspedilmektedir. Bir başka psikolojik yıpratma yöntemi ise ceza infaz kurumlarında “Eşya bulundurma yönetmeliği”nin yorumlanmasıdır. Bu yönetmeliğin 7. maddesine göre; ‘Hükümlüler ceza infaz kurumları dışında getirilmesine izin verilen giyim eşyalarından eskilerini yenileri ile değiştirebilir’ Şakran Kadın Cezaevi yönetimi, yönetmeliğin bu hükmüne istinaden ‘Tutuklu ve hükümlüler dışardan ya da koli ile gelen veya ziyaretçisi tarafından getirilen eşyalar kullanılmamış, yani sıfır olması’ şartını koymuştur. Bu uygulama hem tutsakları hem de ailelerini maddi manevi aşağılamakta, rencide etmektedir. Yani paran varsa sıfır eşya veya elbise alabilirsen giyinebilirsin denilmektedir” Açıklamanın devamında, yasal olarak tutuklu ve hükümlülere 3 görüşçü hakkı tanındığı ama bunun uygulanmadığı söylendi.

Basın toplantısı son olarak şu sözlerle bitirildi: “Sıralamakla bitiremediğimiz cezaevlerindeki mevcut uygulamalar ve hak ihlalleri psiko-sosyal işkencedir. İşkence yapanın cezasız bırakılması ya da işkencecilerin korunması ülkemizde ve dünyada işkenceyi önlemenin önündeki en büyük engeldir. İzmir TAYD-DER yönetimi olarak özelde Şakran Kadın Cezaevi genelde ise cezaevlerindeki tüm anti demokratik uygulama ve hak gasplarının takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.”

Kızıl Bayrak / İzmir

Kaynak: kizilbayrak.net