İnsan Hakları Derneği'nden Çağrı: "154 Ağır Hasta Mahpus Serbest Bırakılsın"

İnsan Hakları Derneği, cezaevlerinde bulunan hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için Güvenpark'ta basın açıklaması yaptı.

“Ölümlere sessiz kalmayacağız. Ağır hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartının açıldığı eyleme HDK bileşenleri ve TUHAD-FED temsilcileri de katıldı.

Burada açıklama yapan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 10 Eylül 2013 itibari ile cezaevlerine 154’ü ağır olmak üzere 526 hasta tutuklu ve hükümlünün bulunduğu belirtti.

“Türkiye’de cezalara uygulanan infaz rejimi insani olmayıp, F Tipi hapishanelere geçişle birlikte tecrit sisteminin etkisi ile tutuklu ve hükümlüleri adeta çürütmeye terk eden bir yapıya sahiptir" diyen Türkdoğan, bugüne kadar gerek Adalet Bakanlığı’nın gerekse de İHD'nin elde ettiği verilere göre cezaevlerinde yaşamını yitiren tutuklularının sayısının çok olmasının durumun ciddiyetini gözler önüne serdiği vurguladı.

Türkdoğan, hasta ve tutuklu hükümlere ilişkin şu talepleri sıraladı:

-Cumhurbaşkanlığının özel af niteliğinde cezanın kaldırılması ile ilgili prosedüründe değişiklik yapılmalıdır. Adli Tıp Kurumu tekelinin genelge ile kabul edilmesi önemli sorunlara sebep olmaktadır. Nitekim bu kadar çok sayıda ağır mahpus olmasına rağmen af yetkisinin sınırlı olarak kullanılması prosedürün mahpus aleyhine olduğunu göstermektedir. Bu prosedürde Adli Tıp Kurumu devreden çıkarılmalı, tam teşekküllü devlet hastanelerinin verecekleri raporlar yeterli görülmelidir.

-5275 sayılı İnfaz Kanunun 16. maddesinin 3. fıkrasında Adalet Bakanlığı’nca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenen raporlarının Adli Tıp Kurumu’nun onayına sunulması ile ilgili düzenlemenin kaldırılması gerekmektedir. Adli Tıp Kurumu genellikle de verilen raporları onaylamamaktadır. Bu nedenle yasanın bu hükmünün değiştirilerek hapis cezasının hastalık nedeniyle ertelenmesinin Adli Tıp tekelinden çıkarılması gerekir.

-5275 sayılı İnfaz Kanununu 17. Maddesindeki sürenin 3 yıldan 7.5 yıla çıkarılarak Savcıların yetkisinin genişletilmesi ve böylece hastalık halinde geçici infaz ertelemesinin kapsamı genişleyecektir.

-Adli Tıp Kurumunun resmi bilirkişi tekeli kaldırılmalıdır.

-Adalet Bakanlığı, İçişleri ve Sağlık Bakanlığı arasındaki Üçlü ve İkili Protokoller İnfaz Yasasının 71. maddesi ile uluslararası kurallara ve etik ilkelere uygun hale getirilmeli, Adalet Bakanlığı’nın bir an önce hapishanelere hastane ve revir yaparak nitelikli personel ihtiyacını karşılaması gerekmektedir.

-Özellikle F Tipi hapishanelere geçildikten sonra bu hapishanelerdeki tecrit koşulları hastalıkları tetiklemekte ve mahpusların hastalıklarının hızlı bir şekilde ilerlemesine neden olmaktadır. Tecrit uygulamaları bir nevi mahpusu çürütme politikası olarak uygulanmaktadır. Dolayısıyla hapishanelerdeki tecrit uygulamasına son verilmelidir.

-Hapishanelerde beslenme, havalandırma ve spor yapma imkanları iyileştirilerek ve hijyen sağlanarak, mahpusların beden ve ruh sağlıklarının korunmasına yardımcı olunmalıdır.

-Bir önceki yasama döneminde TBMM tarafından onaylanan İşkenceye Karşı Sözleşmenin seçmeli protokolü uyarınca 1 yıl içerisinde oluşturulması öngörülen ulusal önleme mekanizmasının sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinden oluşması gerekmektedir. Böylece hapishanelerin etkili bir şekilde denetlenmesi sağlanmalıdır.

-Hapishanelerdeki sağlık koşulları düzeltilinceye kadar Adalet Bakanlığı’nın acilen tüm hapishanelerdeki sağlık sorunu olan mahpusları sağlık kontrolünden geçirmesi ve bunların kayıtlarını tutması sağlanmalıdır."

Türkdoğan, Adalet Bakanlığı’nın açıklanan listede bulunan hasta tutuklu ve hükümlüler için acilen gerekli tedbirleri almasını, ağır hasta tutukluların acilen serbest bırakılmasını, diğer tutukluların ise tedavilerinin sağlanması için gerekli koşulların sağlanmasını istedi.

İHD Genel Başkanı, hasta tutuklu ve hükümlülere yönelik duyarsızlığın sürdüğünü belirtti, kamuoyuna da duyarlılık çağrısı yaptı.

(etha/başka haber)

Kaynak: baskahaber.org