'Kameralı gözetim' uluslararası sözleşmelere aykırı

Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi'nde hak ihlallerine karşı açlık grevine giren tutsak Doğukan Bozdemir'e sürgün edildiği İnebolu M Tipi Cezaevi'nde 2 ay 14 gün "görüş yasağı" cezası verilirken, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kıraç, cezaevindeki özel alanlara kamera koymanın uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu kaydetti. ...

Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi'nde hak ihlallerine karşı açlık grevine giren tutsak Doğukan Bozdemir'e sürgün edildiği İnebolu M Tipi Cezaevi'nde 2 ay 14 gün "görüş yasağı" cezası verilirken, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kıraç, cezaevindeki özel alanlara kamera koymanın uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu kaydetti.

Kastamonu'daki İnebolu M Tipi Cezaevi'nde bulunan Doğukan Bozdemir, Tekirdağ 1 No'lu T Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu dönem hak ihlallerine karşı açlık grevine girdi. Bir süre sonra Metris Cezaevi'ne ardından ise İnebolu M Tipi Cezaevi'ne sürgün edildi. Bozdemir, Tekirdağ 1 No'lu T Tipi Cezaevi'ndeyken hak ihlallerine karşı girdiği açlık grevinden dolayı 2 ay 14 gün görüş yasağı alırken, aynı cezaevinde bulunan diğer siyasi tutsaklar, özel alanlara yerleştirilen kameraları kabul etmeyerek kırdıkları gerekçesi ile hücrelere konuldu.

Görüşemeden geri döndüler!

İstanbul'da ikamet eden Bozdemir'in ailesi, durumu, görüş için gittikleri cezaevinde öğrenirken, cezaevinden görüşü gerçekleştirmeden geri dönmek zorunda kaldı. Konuya ilişkin bilgi veren Bozdemir'in babası Muhlis Bozdemir, "800 kilometre yol gittik. Oğlumuz 3 yıldır tutuklu ama onu iki dakika göremedik. Bu adalet mi" dedi.

Kameraları kabul etmeyen tutsaklara hücre cezası

Geçtiğimiz hafta oğlu Bozdemir'in kendileri ile yaptığı telefon görüşmesinde, cezaevindeki birçok tutsağın kamera sistemini kabul etmediği için hücrelere konulduğu bilgisini aktardığını dile getiren baba Bozdemir, "Geçen hafta oğlum evi aradığında, 'Mutfağa, tuvalete, banyo ve diğer noktalara kamera yerleştiriyorlar. Birçok arkadaş bu uygulamaları kabul etmeyerek kameraları kırdığı için hücrelere konuldu' dedi" diye belirtti. Oğluna ve diğer tutsaklara uygulananlara tepki gösteren Bozdemir, "Biz bu durumu kınıyoruz. Kabul etmiyoruz. Oğlumuz ile görüşmek istiyoruz. Onlar adalet için mücadele etti bu yüzden oradalar. Onların onurlu mücadelelerinin de arkasındayız" diye konuştu.

'Özel alanlara kameraların yerleştirilmesi sözleşmelere aykırı'

Cezaevlerinde hücreleri gören yerlere kamera sistemlerinin yerleştirilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kıraç ise, "Mahpusların iddialarıdır ve dikkate alınmalıdır. İzlenme raporu ile bunun doğru olup olmadığı ortaya çıkartılmalıdır. Hapishane idaresi tarafından bağımsız bir heyetin izlenilmesine izin verilmesi gerekir" dedi. Kamera sistemlerinin genellikle, "güvenlik" gerekçesi ile cezaevlerine yerleştirildiğine dikkat çeken Kıraç, "Ancak her ne hikmetse onlarla ilgili olumsuz bir durum söz konusu ise ya elektrikler kesilmiş oluyor ya da kamera o an kaydetmiyor. Dolayısıyla güvenlikle ilgili bir sorundan söz etmekten çok kameraların bir tehdit unsuru olarak kullanıldığını düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı. Cezaevlerindeki özel alanları, "koğuşta yatılan kısım, banyo, tuvalet, ortak alan ve havalandırma bölümü" şeklinde sıralayan Kıraç, "Bu alanların hiçbirinde kamera olmamalıdır. Bu uluslararası sözleşmelere de aykırı bir durumdur. Koğuş özel alandır. Cezaevi müdürünün odasına kamera konulursa eminim müdür bir saat içinde kamerayı kapatmak zorunda kalacaktır. İnsanların özel hayatlarını izlemek hem insan hakları açısından hem ahlaki açıdan hem ayıptır hem suçtur" ifadelerini kullandı.

Kaynak: haberfx.net