Geçtiğimiz Eylül ayından bu yana, Kürt illerindeki hapishanelerde tutulan yüzlerce siyasi tutsak keyfi olarak Tekirdağ, Bandırma ve Edirne hapishanelerine sürgün edildi. Ailelerinden ve yakınlarından kilometrelerce ötede bulunan hapishanelere sürgün edilen tutsaklara uygulanmak istenen şeyin, tecrit politikalarını derinleştirmek olduğu çok açıktır. Açık olan bir diğer husus da, tutsaklara yapılan bu muamelenin hukukla bağdaşmadığı gerçeğidir. Zira hem infaz hukukunun temel ilkelerine hem de Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ve B.M. Kişisel ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 10. maddesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.
Özellikle son dönemde AKP'nin başlattığı 'barış süreci'nin ayyuka çıkması ve sonrasında çıkmaza girmesi sonucu yapılan bu sürgün sevk harekâtı bu bakımdan oldukça anlamlıdır. Zira 2009'da başlatılan ve Kürt hareketi üzerinde adeta 'Demokles’in kılıcı' olarak sallandırılan KCK davalarıyla binlerce kişi tutsak alınmış ve 'rehine' olarak tutulmuştur. Son süreçte 'barış görüşmeleri'nin tıkanması üzerine Kürt tutsaklar üzerinde istediği gibi tasarruf etme yetkisini kendinde gören AKP yönetimi, kısa zaman içerisinde yüzlercesini sürgün edip aileleri ve yakınlarından koparmıştır.
Siyasi tutsakları elinde bir rehine gibi gören, dilediğinde serbest bırakıp dilediğinde de tecrit zulmünü artırma yetkisini kendisinde gören AKP yönetimi, bu keyfiyete derhal son vermelidir. Çağdaş Hukukçular Derneği olarak, son dönemde yapılan ‘sürgün sevk’lerin takipçisi olacağız ve her alanda iktidarın bu politikalarını ifşa etmeye devam edeceğiz.
SİYASİ TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN!
SÜRGÜN SEVKLER SON BULSUN!
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi
Kaynak: halkinsesitv.com
- 5 gösterim