OHAL‘in cezaevlerindeki özeti: Anne ağlama, vaktimiz az

Elazığ Cezaevi'nde telefon ve mektup hakkının kısıtlanması nedeniyle tutuklular yakınları ile hasret gideremiyor.

Cezaevlerinde yaşanan mağduriyetler, her geçen dün daha da büyüyor. Elazığ E Tipi Cezaevi’nde haftalık 10 dakikalık telefonla görüşme hakkı, iki haftada 10 dakikaya düşürüldü. Üstelik cezaevinde yaşanan mağduriyet bununla da sınırlı değil. Tutukluların avukatlarla görüşmesi engelleniyor. Görüştürülseler dahi kamera ile her konuşmaları kayıt altına alınıyor. Kitap okumaları ve mektup yazma hakları engelleniyor.

Dersim’de “örgüt üyesi” olduğu iddia edilerek sekiz ay önce tutuklanan Yaprak Ökdemir, Elazığ E Tipi Cezaevi’nde yaşananları BirGün’e yazdığı mektupla anlattı. Dördüncü kez hâkim karşısına çıkacak olan Ökdemir, “Mahkemenin yüzünü hiç görmedim” diyor. Tutuklu Ökdemir, “İfademi mahkemenin huzurunda vermek istiyorum, dedim. ‘SEGBİS var, teknolojiyi kullan, kullanmıyorsan bu örgüt tavrı’, diyorlar. Dosyama bakıldığı zaman, örgüt üyesi olduğuma dair tek bir delil yok. Ama ifade vermemem örgüt tavrı oldu ve bu sebepten cezaevindeyim. Yasal hakkım ama kullanmak istemem suç” diye yazdı.

İki haftada 10 dakika

Haftalık 10 dakikalık telefon görüşmesi haklarının iki haftada 10 dakikaya düşürüldüğünün altını çizen Ökdemir, mektubunda şunları dile getirdi: “Telefonun ucunda özlediğim bir ses. ‘Anne, ağlama çabuk konuş, vaktimiz az’ diyorum. Çünkü zamanınız 10 dakika. Haftanın sadece bir gününde ailenizin sesini 10 dakikaya sığdırmak zorundasınız. Ama artık telefon hakkımız iki haftada 10 dakikaya düşürüldü.”

“Dışarısı kızılca kıyametse, içerisi cehennem” diyen Ökdemir, mektubuna şöyle devam etti: “Buranın diğer kötü yanı da kapalı görüşleri. Önünüzde koca koca duvarlar, küçücük bir pencere. Bir tarafta bizimkiler, bir tarafta ben. Kızları mahkûm olan babalar iki ayda bir dokunuyorlar kızlarının saçına. Tabii eğer görüş cezanız yoksa…”

‘Bir ay hasret bekleyeceğiz’

Ökdemir’in gazetemize yazdığı mektubun son cümlesi ise şöyle: “Size yazdığım bu mektup, bir ay süre boyunca yazacağım son mektup olacak. Çünkü çok yakın bir sürede mektup cezam gelecek. Anlayacağınız bir ay hasret bekleyeceğiz.”

Kaynak: Birgün Gazetesi, www.birgun.net, 01 Aralık 2016