5 Mart 2013
Kitaba düşmanlık, Ortaçağ'da bilimsel gelişmelerin hız kazanması ile birlikte ortaya çıkmıştı. Bilgi karanlığı aydınlatıyor, yoksullar,ezilenler içinde yaşadıkları ağır koşulların bir zorunluluk ve tanrı buyruğu olmadığını öğreniyor, başkaldırıyorlardı.
Bilgiye ve kitaba düşmanlık o günden bugüne devam ediyor. Hitler’in “Kristal gece”si gibi meydanlarda yığın yığın yakılmıyor bugün kitaplar. Daha incelikli yürütülüyor bilgi ve kitap düşmanlığı. Son günlerde yaygın yöntem gizli sansürcülük.Şairlerin,yazarların eserleri sansür zaptiyeleri tarafından elden geçiriliyor, onyıllar, yüzyıllardır bilinen okunan kitaplarda beğenilmeyen mısralar, "aykırı" fikirler, tanımlar, kavramlar, sözcükler ayıklanıyor. Edep bilmez bir zaptiye zihniyeti peydahlanmış, edebiyata nizam vermeye kalkıyor. Dünya klasikleri bir yana, Anadolu halk ozanı Yunus Emre’ye el sürecek kadar kendini bilmez ve fütursuz!
Dışarıda bunlar olur da hapishaneler geri durur mu? İçinde Atölye şefinin de yer aldığı Eğitim Kurulu toplandı, 10 kitap, 10 dergi sınırı ile dışarıda esen bilgi ve kitap düşmanlığına hapishaneden ses verdi. Gerekçe malum, aramaları zorlaştırıyor, güvenlik riski yaratıyormuş! Kurt kararı vermiş, kuzuyu yiyecek, suyu mu bulandırıyorsun demesinden bir farkı yok bu gerekçenin. Kitap sayfalarının arasında ne aranır, ne bulunur bilgiden, yazıdan başka? Ya nasıl bir güvenlik riski yaratır kitap? Yangın çıkarır demesin kimse, Hitler’in ve Hitlercilerin (Nazilerin) sevdiği şeydir kitapları yakmak. Devrimciler ise içercesine okurlar da her satırını, yakmazlar kitapları!
Duyun, bilin istedik: Yarın yağma edilircesine toplanacak kitaplarımız, vermeyeceğiz elbette, zorla almak isteyecekler. Duyun, bilin, şaşırmayın yani kristal geceler aydınlatacak karanlıkları. Ha bir de dini kitaplara sınır yok diyorlar, kararda aynen öyle yazıyor, ibadet için gerekli olan dini kitaplarda sınırlama olmayacakmış! Bu da bir şeydir. Hitler “Kristal gece”de dini-siyasi-bilimsel diye ayırmadan hepsini yakmıştı. Bu uygulamayı siyasi bir karar gibi mi algıladınız?! Doğrusu biz öyle düşünmedik. Hiç olmazsa dini kitaplar kurtulacak talandan. Duymakla, öğrenmekle kalmayın istiyoruz, duyurun, bildirin, taraf olun, tavır alın. İbrahimi bir ateştir yakılan, kim bir damla su, kimi bir çalı parçası atar üstüne. Bir damla su diyenedir sözümüz. Selamımız da sizlere. Aklınız zihniniz, yüreğiniz aydınlık olsun, kitabın ateşi ile değil bilgisi ile aydınlanmaktır dileğimiz.
SEYFİ POLAT
2 NO’LU F TİPİ CEZAEVİ C İLAVE 109
TEKİRDAĞ
- 3 gösterim