Yapımı uzun bir süredir devam eden Şırnak T Tipi Cezaevi açıldı ve buranın ilk ‘sakinleri’ Mardin E Tipi Cezaevi’nden sevk edildi. Yargılamaları Şırnak’ta olduğu için yeni cezaevine sevk edilenlerin isimleri şöyle: A. Cebbar İğdi, A. Aziz Uygur, Ramazan Toğurlu, Haci Üzen, Ağit Sakman, İbrahim Deyer, Ahmet Ayan, İbrahim Belge, Hiriş Menberi, M. Emin Seyrek, Cahit Sevim, Mehmet Behem, Serbest Ekeren, Hamza Bayar, Şerif Güngen, Tahir Batak, Reşet Uyar, Rıdvan Tanış, Kadir Aydemir, Kahraman Aktay, Tevfik Tunç, Abdurrahman Yanık, A. Celil Özdemir, Mehmet Tunç, Çetin Kabul, Hamza Uras, Cahit Akıl, Sinan Akıl, Beytullah Akıl, Abdullah Yay, Şaban Bayar, Cüneyt Hacıoğlu, Yusuf Kalkan, Ali Tetik, Nurettin Erkol, Nurettin Başaran, Reşit Uca, Faysal Ertaş, Yahya Balgan, Selahattin Cıvıldak, Ahmi Elgi, İrfan Demirci, Adem Gölçe, İzzettin Yıldız, Mirza Kurt, Serhat Arfli, Agit Can, Fetullah Bayar...
Tekirdağ 2 nolu T Tipi Cezaevi’nden 13, Şakran 3 nolu T Tipi Cezaevi’nden ise 3 kişi, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan imza kampanyasına katıldılar. Kendilerinin bize göndermiş oldukları imzalar, ilgili yerlere ulaştırıldı. Bu arada, Karabük T Tipi Cezaevi’nden Mehmet Hadi Can, bu kapsamda bir mektup gönderdi.
Daha önce Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’ndeyken, daha sonra Silivri’ye sürgün edilen Yakup Erdoğan ve İdris Çelik, şimdi de Maltepe 1 nolu L Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiler. Burası aslından adli tutukluların kaldığı bir yer; ancak her ne hikmetse, PKK davasından tutuklu bulunan bu iki okurumuz, buraya sürgün edildi. Arkadaşlarının dikkatine...
Silivri 3 nolu L Tipi Cezaevi’nde bulunan Kamuran Çaçur, 25 Nisan 2014 günü süngerli oda denilen yere götürüldü. Domuz bağıyla bağlanarak iki gün boyunca, aç ve susuz bırakıldı. Bu cezaevinde, pek çok kişinin böylesi işkenceye maruz kaldığı belirtiliyor.
Şakran 2 nolu T Tipi Cezaevi idaresi, kendi kafasına göre yasaklar icat ederek, yasalara uygun olarak yayınlanan ve dışarıdaki bayilerde satılan dergileri içeri almıyormuş.
Isparta E Tipi Cezaevi’nde bulunan Edip Kurt, cezaevinde yaşadığı sorunların çözümü için 13 Mayıs 2014 gününden itibaren açlık grevine başlamış bulunuyor.
Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’nden Uğur Korkmaz’ın talebi yerine getirildi. Bundan sonrası, ilgili kuruma kalıyor.
Bu hafta gelen mektupların çoğunda, önceki hafta tahliye olan gazeteci arkadaşlarımız için duyulan sevinçler yer alıyordu.
Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi’nden Barış İnan’ın dört çizimini aldık. Teşekkürler...
Giresun E Tipi Cezaevi’nin durumu şöyle özetleniyor:
- Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazeteleri, bayiye gelmediği bahanesiyle haftada üç-dört gün verilmiyor.
- Rojava’ya destek amaçlı yapılan iki günlük açlık grevi sonrasında, üç ay boyunca etkinliklerden men cezası verildi.
- Ailelerden istenen kimi ihtiyaçlar, kantinde satılıyor diye, içeriye alınmıyor.
- Diğer cezaevlerinden getirilen radyolar, Kürtçe radyoları çekiyor, diye içerideki sahiplerine verilmiyor.
- Haftalık on dakikalık telefon haklarını kullanırken, daha on dakika bitmeden, görüşme kesiliyor.
- Sekiz kişi kalınan odalara, sayım için giren gardiyan sayısı 20’yi buluyor.
- Sorunları konuşmak istenilen savcı, bu talebe 6 aydır yanıt vermedi.
Bu insan çığlıklarını unutmayın!
14 Temmuz ölüm orucunda şehit düşen M. Hayri Durmuş yoldaş, “Bu insan çığlıklarını unutmayın” diyerek tutsaklara ve halka çağrıda bulunuyordu. Çünkü biliyordu ki, ancak ezilenler acılarını bellek yapıp, dönüştürebilirlerse direnebilirler. Ancak o zaman zulümden kurtulmak mümkün olur. Manisa’nın Soma ilçesinde yanan felaket bir insanlık dramı yaşanıyor. Yüzlerce cenaze çıkarıldı yeraltından ve daha yüzlercesinin varlığından bahsediliyor. Daha kaç cansız can var bilinmiyor. Zaten egemenlerce hep rakamlardan ibaret görülen ezilenlerin ölülüleri belirsiz sayıdadır. Çünkü rakamlardan çıkan cansızlar canı olmaları istenmediği gibi kayıtlı rakam olmaları da istenmez. O yüzden egemen iktidar şimdiden daha canlarımız toprağın derinliğindeyken, yüzlerce Somalı madencinin ölümünü “doğal ölüm” olarak zihinlere kazımayı istemektedir. Bu egemenlerin sesidir. Biz bu insan çığlıkları halkın çığlıklarıdır. Halklar bu zulme maruz kaldıklarında, canlarını yitirdiklerinde ömürlerine nasıl bir acının sindiğini yaşamlarından hangi gediklerin açıldığını bilirler. O yüzden en çok halkları ezilenler birbirlerinin acılarını. Bu gün her zamankinden daha fazla halklarımız sahiplenmelidir birbirlerin acılardan süzülen direnişini. Başta Soma’da yaşamını yitiren emekçilerin aileleri olmak üzere tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz. Mezopotamya ve Anadolu annelerini halklarımızı Somalı emekçilerinin ailelerini sahiplenmeye dayanışmaya gözyaşlarının ve çığlıklarının hesabını sormaya çağırıyoruz. Yaşamını yitiren saygıdeğer emekçilerimize Allah’tan rahmet diliyoruz!
Şadiye Manap
Kadın Kapalı Hapishanesi
Gebze - KOCAELİ
MEKTUBU GELENLER:
Şadiye Manap - Gebze Kadın Kapalı Cezaevi
Etem Karagöz - Burdur E Tipi Cezaevi
Kani Çelik - Erzurum H Tipi Cezaevi
Tekin Asi - Eskişehir H Tipi Cezaevi
Aydın Akış - Giresun E Tipi Cezaevi
Halit Tendik - Gümüşhane E Tipi Cezaevi
Edip Kurt - Isparta E Tipi Cezaevi
Barış İnan - Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
M. Hadi Can - Karabük T Tipi Cezaevi
Yakup Erdoğan - Maltepe 1 nolu L Tipi Cezaevi
İdris Çelik - Maltepe 1 nolu L Tipi Cezaevi
Mehmet Yavuz - Şakran 2 nolu T Tipi Cezaevi
Resul Baltacı - Şakran 2 nolu T Tipi Cezaevi
Nehir Akıncı - Şakran 3 nolu T Tipi Cezaevi
Hüseyin Tunç - Şakran 3 nolu T Tipi Cezaevi
Kamuran Çaçur - Silivri 3 nolu L Tipi Cezaevi
Bazi Bor - Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi
Şehmus Anik - Tokat T Tipi Cezaevi
Uğur Korkmaz - Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi
Remzi Alıcı - Tekirdağ 2 nolu T Tipi Cezaevi
Kaynak: www.ozgur-gundem.com
- 28 gösterim