Sürgüne Yollanan Hasta Tutsaktan Grubumuza Teşekkür

“Sürgün sevkle buraya getirildikten sonra ilk mektubu ve o kitapsızlık zamanlarında ilk kitapları senden aldım. Teşekkür ediyorum. Nihayetinde üzerine beş ay geçtikten sonra kitaplarımızı, birikmiş mektuplarımızı, defterlerimizi vs. alabildik. Tabii başlarına gelebilecek olası olumsuzluklar da unutulmazdır. “

YAŞAR İNCE

2 NO’LU F TİPİ CEZA İNFAZ KURUMU A-İ/137

TEKİRDAĞ

***

Adil hocam merhaba,

Nasılsın? Her şeye rağmen iyi olmanı yürekten diliyor; selamlarımı, sevgilerimi paylaşıyorum.

Biliyorum, oldukça gecikmiş bir yanıt oldu. Sürgün sevkle buraya getirildikten sonra ilk mektubu ve o kitapsızlık zamanlarında ilk kitapları senden aldım. Teşekkür ediyorum. Özellikle öykü okumayı sevenler olarak öykü kitabını beğeniyle okuduk. Nihayetinde üzerine beş ay geçtikten sonra kitaplarımızı, birikmiş mektuplarımızı, defterlerimizi vs. alabildik. Tabii başlarına gelebilecek olası olumsuzluklar da unutulmazdır. Birçok kitabımız her zamanki gibi kaybedildi. Sorduğumuzda da yine beklenen klişe yanıtlar dışında bir şey olmuyor, olmadı da. Sürgün sevkler sırasındaki bilinen uygulamalar.

Malum, memleketin hâli oldukça düşündürücü. Neresinden tutmaya kalksak elimizde kalıyor. Bir çözülmenin bilindik yıkım hâlleri midir, yoksa yaratılan enkazın üzerini kapatmak adına beyhude bir çırpınışın tipik yansımaları mıdır ya da bunlardan da öte dipsiz bir karmaşada savruluşun kestirilemez seyri midir bilemiyoruz. Aslında bildiklerimiz var. Gördüklerimizin derinliğinde dışa vuran çok şey var ama karanlığa teslim edilmiş bu zeminde tariflendirmek zor. Bu topraklar bu coğrafya yine acılara mahkûm edildi. Halklar, mahkûm edildikleri kaosun, karmaşanın içinde yine muktedirlerin bitmek bilmez yalan söylemlerinin zihinsel yıkımlarına maruz bırakıldı. Zihinlere egemen olmanın en kaygı verici hâllerine tanıklık ediyoruz. Olumsuzluklara meşruiyet kazandırma yarışları varmışçasına her dakika empoze edilen gerçekdışı söylemler tufanı.

(…)

Not: Mektubun bir sayfası eksik gelmiştir.