Tedavisi yapılmayan tutuklu kör oldu

Tokat T Tipi Cezaevi kalan tutsaklardan, Önder Al, Mazlum Tonka, Ferhat Pervane, Cahit Çadıroğlu, Seçkin Çetin, Ali Kılınç, Süleyman Yıldırım, M. Serhat Güllü, Mustafa Akkuş, Hasan Orta, Hasan Bayram, Cemal Ölgüç, Rojhat Aydın, Bayram Sevgin, Fırat Dari, Hamit Acu, Mert Sönmez ve Sıddık Aydın tüm tutuklu ve hükümlüler adına İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) gönderdiği mektupta cezaevi idaresi tarafından yaşatılan hak ihlallerini sıraladı.

Bir kişi gözünü kaybetti

Hak gasplarına yer verilen mektupta, tutuklu Enes Taşkın’ın tutuklandığı sırada göz lensinin kırıldığı ve hastaneye sevkinin çıkmasına rağmen tedavisinin yapılmadığına yer verilerek, “Enes Taşkın bir gözünü kaybetti. Acil olarak tedaviye başlanmazsa diğer gözünü de kaybetmeyle yüz yüzedir” denildi.

600 kişilik yerde bin 200 kişi kalıyor

Cezaevi kapasitesinin 600 kişi olduğunu belirten tutuklular, mevcut durumda bin 200 kişinin kaldığında dikkat çekilerek şunlara yer verildi:

“Doktor ancak haftada bir gelmektedir. 20 kişi bulunduğumuz odalarda ise haftada 3 kişiden başka kimseyi revire çıkartmıyorlar. Sağlık ve tedavi hakkı bu şekilde kısıtlanıyor. Yeni tutuklanan veya başka cezaevinden buraya sürgün edilen arkadaşlarımıza cezaevi girişinde çıplak arama dayatılıyor. Hükümlü ve tutukluların haftada 10 saatlik sosyal ve kültürel aktivite hakkı bir saat indirilmiş. Sadece bir saat odamızın dışındakilerle görüşebiliyoruz. 3-4 aydır da bu arkadaşlarımızla sosyal aktivitelere çıkamıyoruz. Aynı odada bulunduğumuz arkadaşlarımızla sosyal aktiviteye çıkma dayatılıyor. Bu durum tecrit uygulamasıdır. Bu durum ayrıca insanların sağlık ve psikolojisi üzerinde çok ciddi hasarlar oluşturmaktadır.”

Aileler kapalı görüşlere gidemiyor

Mektupta, ailelerin yüzlerce kilometrelik yoldan geldikleri ve bazen saldırıya uğradıklarına da yer verilerek, “Ailelerimiz haftalık kapalı görüşlere gelmiyor. Ayda bir ancak açık görüşe gelebilmekteler. Çok uzun mesafelerden geldiklerinden dolayı görüş saatine yetişilmiyor. Cezaevi idaresi bu durumu göz önünde bulundurmayıp, görüş yaptırmamaktadır” denildi. Tutsaklar bu durumun hem kendileri hem de aileleri için ciddi mağduriyete yol açtığı vurgulandı.

‘Psikolojik tahribatlar yaratılmakta’

TV kanallarının çeşitlilikten uzak, adeta tek kanala indirgendiğine dikkat çekilen mektupta, “Cezaevi İdaresi TV konusunda ideolojik yaklaşmakta adeta bize tek düşünce dayatılmaktadır. Büyük oranda yaşam olanaklarından yoksun olan biz hükümlü ve tutukluların psikolojik sağlığı üzerinde ciddi tahribatlar oluşturmaktadır” denilerek kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı.

Kaynak: gazeteyolculuk.net