11 Ocak 2021, Bünyan
SEVGİLİ ADİL OKAY,
Gönderdiğiniz o güzel kartları aldık. Kartları fotoğraflayan ustalar belli ki yakınlarınız-kızınız ya da eşiniz diye düşündük iki fotoğraf sanatçısı da. Julia Öykü’nün bahar dalına bayıldım. Tülin’in balıkçı ve kedili fotoğrafındaki gerçeğin suya yansıması hali muhteşem. İkisine de saygı ve sevgilerimizi gönderiyoruz.
Sevgili Adil, tutsaklığımızın nedenleri üzerine uzun uzun konuşmaya gerek yok. En azından biz tutuklandıktan sonraki olaylar bile bugünlerde tutuklanmanın vakayı adliyeden olduğunu kanıtlıyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri nezdinde tüm üniversite öğrencilerinin haksızlıklara karşı direnişlerine selam olsun! Sakarya’da patlamada ölen kardeşi için adalet isteyen ve “parası olan kazanmayacak, fabrikada 3 kuruşa köle olarak çalışan kazanacak” diye haykıran ablaya selam olsun! “Geçinemiyorum, sadece ekmek almaya gücüm yetiyor. Bir canımız var, o canımız başımıza bela olmuş” diyen 68 yaşındaki amcaya selam olsun! Suyunu, toprağını, havasını koruyan teyzeye, amcaya, abiye, ablaya, direnen köylüye, kentliye selam olsun! Bizim selamladığımız ama AKP!’nin “terörist” dediği 80 milyon’a selam olsun!
Herkes anlıyor ki bir avuç rantçı dışında kim hakkını arıyorsa “terörist” olarak damgalanacak bu iktidar tarafından. Tıpkı biz Yüksel Direnişçi’lerine yapıldığı gibi… İşini geri isteyen, KHK hukuksuzluğuna karşı ısrarla direnen emekçiler tepeden bir talimatla tutuklanıyorsa biz bunu iktidarın güçsüzlüğüne, yönetememesine, korkaklığına bağlarız sadece. Çünkü biz direnişçiler ne yaptığımızı biliyoruz. Yüzde yüz haklı olduğumuzu biliyoruz. Asıl teröristlerin kimler olduğunu da biliyoruz. Bugüne kadar hiçbir örgütün işgal etmediği Amerikan Senato binasını Amerikan başkanı Trump işgal ettirdi. Amerikan halkı ve dünya ne kadar şaşkın. Oysa bizler Trump’ın bunu yapabileceğini konuşmalarından, hareketlerinden, 4 yıllık icraatından biliyorduk. Biliyoruz kim ne yapar, kim ne yapmaz.
Burada Düzce direnişçisi Alev Şahin ve basın emekçisi Elif Ersoy’la kalıyoruz Adil. Her siyasi tutsak gibi okuyoruz, yazıyoruz, elişi ile üretim yapıyoruz. Bu arada mahkemeye hazırlanıyoruz. Hazırlanıyoruz dediğime bakma. Henüz yazılı bir metin hazırlamış değilim. Mahkemeye çıkıp “Siz nasıl haksızlık yapıldığını, bizim direndiğimiz için tutuklandığımızı, polisin yalan söylediğini biliyorsunuz. Ne savunması yapayım” diyesim var. Bilemiyorum. Belki bir şeyler yazarım önümüzdeki hafta. İnsanın herkesin bildiği ve gördüğü bir şeyi anlatması kadar traji-komik bir şey olabilir mi? Mesela oturmuş denizi seyrediyoruz, üzerinde gemiler, gökyüzü ve güneş var diyelim. Ben denize bakanlara anlatıyorum: “Bu denizdir, üzerinde gemiler vardır. Bu güneştir, bu da bulutlar…” Bizim savunma yapmamız buna benzer. Polis, savcı ve hakim hepsi de biliyor ki tutuklanmamızın tek nedeni “İşimizi Geri İstiyoruz” sloganı ve talebi, bu talepten vazgeçmeyecek olmamızdır. Başkaca her şey yalan ve uydurmadır.
Ne diyelim Adil? Kartta yazdığın gibi özgür bir dünyada buluşacak ve söyleşecek olmamızdan daha gerçek ne var bu olan bitende? Hepsinin geçeceğine ve suçlayanla suçlananın yer değiştireceğine sonsuz inanıyorum. Bir gün mutlaka demiyorum. Çok yakında mutlaka…
Mersin’e, Görülmüştür.org okuyucularına, adalet isteyen ve bunun için mücadele eden herkese sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz. Sizi ve yakınlarınızı, arkadaşlarınızı sevgiyle kucaklıyorum. Arkadaşlarımın da sevgi ve selamlarını gönderiyorum.
Umutla, dirençle
ACUN KARADAĞ
KAYSERİ KADIN KAPALI HAPİSHANESİ A2
BÜNYAN/KAYSERİ
NOT: Gönderdiğiniz kitabı henüz alamadık. Geldiğinde mutlaka merakla okuyacağız.
Görülmüştür notu: Acun Karadağ ve diğer Yüksel direnişçilerinin mahkemesi 27 Ocak'ta Ankara Adliyesinde yapılacaktır.
- 5 gösterim