Tutsak Yaşar İnce "Yüksek Güvenlik" gerçeğini yazıyor

Sevgili Öykü

KOCAMAN MERHABALAR .

Her zamanki gibi yine içimizi ısıtan ve yüzümüze gülücükler konmasına neden olan fotoğrafınla misafir oldun bizlere. Fotoğraflarınla takip edebiliyoruz büyümeni. Kocaman olmuşsun güzel Öykücük. Çocuklar, sanki zamana meydan okuyor sevgili Öykü. Nasılda çabuk büyüyorlar. Evet, büyümeliler. Hem de çok hızlı bir şeklide. Çünkü şimdiki çocuklar harikalar. Hızla akıp giden zaman bile yenik onlara karşı. İyi ki varsın harika çocuk ve iyi ki seninle soluyabilme fırsatı yakalayabilmişiz hayatın güzelliklerini. Özlem ve sevgiyle sarılıyor öpüyorum Öykücüğüm. Tekrardan yazışmak ümidiyle...

Değerli Dostlar,

Okay ailesi olarak çok teşekkür ederiz sizlere Akıp giden hayatın güzelliklerine bir nebze olsun dokunabilmek ve bunun duygusunu paylaşabilmek adına oldukça manidar çabalarınız için. Göndermiş olduğunuz postayı eksiksiz olarak aldım ve her zamanki gibi sevindim, duygulandım.

Bu çizimli kağıttaki terslik için bir açıklamayla başlayayım; resim çizen arkadaşımız birçok kişiyle bunları paylaşabilmek için fotokopiyle çoğaltmaya verdi. Lakin ters çekim olduğundan bu şekilde kullanmak durumunda kaldık...

Buralarda yeni bir sürecin hazırlığı söz konusu. Bir süredir bazı F tipleriyle gündeme gelen ve yavaş yavaş yaygınlaşan kamera meselesi. F tipi hapishanelerinin girişinde uzunca bir isim yazılıdır. 13 yıl önce icat ettiler, " Yüksek Güvenlikli.. " diye. Geçmiş zaman kale duvarları gibi yüksektir. öyle ki hücrelerin üst kat pencereleri dahi bu duvarlardan aşağıdadır. Bir avuç gökyüzünden başka bir şey görünsün istememişler. Her bir yanı da keskin telörgülerle çevrilirdi bu yüksek duvarların. Yetmedi bütün bunlar, şimdide havalandırmayı ve özellikle de üst kat hücre içerisini görebilecek şekilde kameralar takmaya koyuldular. Böyle buyurmuş adalet bakanı! Tecritle özdeşleşmil olan  bu mekanlarda, daha da ötesine gitmeyi amaçlıyorlar. Tutsaklar onur kırıcı bir saldırıyla daha yüzyüzeler. Her anları gözetlenmek isteniyor. Bir nebzede olsa kendilerinin olan zamanı ve mekanı çalmak istiyorlar. " Size ait olan bir şey kalmamalıdır " diyorlar. Çare olmadı F tipleri bu köhnemiş zihinlere. Çünkü dokunamadılar devrimciye iradeye. Haliyle yeni yeni uygulamalar eşliğinde çaresizliklerine derman arıyorlar. Oysaki nerede görülmüştür çoraklaşmış, çölleşmiş zihinlerin hayata yaşam suyu taşıdığı. Onlar sadece ve sadece kendilerininde yaşam nedeni olan ama kendileri dışındaki zararlı olan bir havayı soluyabilirler. Ama nafiledir, bu soluklanma çabası. Er ya da geç kendilerine yabancılaşmışlık hallerinin o dipsizliğinde yok olup gideceklerdir. Çünkü tüm insanlığın ortak düşüyle çizilecektir hayatın gerçek resmi.

Nasılda yepyeni ufukları gösterdiler direnişin, barikatların, isyanın harika yürekleri. Sanki hayatın yaşam ateşi sönmeye yüz tutmuştu ki bir anda yeniden harladılar ve kendileri de birer yaşam ateşi misali katıldılar o görkemli uyanış zamanlarından. Bir kez daha suskunluğun, sessizliğin çığlığı yankılandı her yandan. Kendi çığlığında büyüdü, çoğaldı, yayıldı. Belki de daha büyük çoğalmalara bir işaretti. Bu yüzden umudu taşıyoruz kendimizle. Her şeye inat direnişlerle soluyoruz yarınlara dair yaşama sevincimizi.

Hepinize coşkulu selamlar, sevgiler iyi ve güzel insanlar. İyi ki varsınız...

Yaşar İNCE 

1 Nolu F tipi Cezaevi

C6-84

Sincan/ANKARA