TAYAD: Kanlı Ellerinizi Tutsaklardan Çekin! Tecrite Son Verin!

Hapishaneler bir ülkenin aynasıdır. Faşizmle yönetilen Türkiye’de hapishaneler; katliamlar,  hasta tutsaklar, işkence ve hepsine olanak sağlayan tecritle nasıl bir ülkede yaşadığımızı anlatıyor. 19- 22 Aralık 2000’de katliamla açılan f tiplerinde tutsaklar tecritle teslim alınmak istendi.

Ancak ilk günden bu yana yapılan ve özellikle 2000-2007 ölüm orucu direnişinde bayraklaşan direnişlerle tecrite karşı örgütlü yaşam savunuldu. F tiplerinin ve tecritin sahibi emperyalizm ve ülkemizdeki uşakları ise tutsakları teslim alıp, onurlu- devrimci yaşam ve düşüncelerden vazgeçirmek için sürekli saldırdılar. Hapishanelerdeki bu saldırılara bir yenisi daha geçen hafta eklendi. Sincan 1 Nolu F Tipi Hapishanesindeki tüm siyasi tutsaklar 6 Kasım 2013 günü bulundukları hücrelerde saldırıya uğradı, hücrelerden işkenceyle çıkarılıp tekli hücrelere atıldılar.

5 Kasım’da siyasi tutsaklar kullandıkları havalandırmalara ses ve görüntü kaydı yapan kameraların takılmasını protesto ettiler. Tutsaklar; kamerayla 24 saat gözetlenmeyi kabul etmeyeceklerini, bu uygulamanın tecrit işkencesinin bir parçası olduğunu, kameraların tutsaklar üzerindeki teciriti artıracak bir saldırı olduğunu hapishane idaresine bildirerek kameraların kaldırılmasını talep ettiler. Daha önce siyasi tutsaklara “Ben size cezaevinde olduğunuzu hissettireceğim” diyen Hapishane Müdürü Celalettin Konca bu talebi bizzat reddederek, kameraları kullanıma soktu. Böylece kesintisiz saldırı ve işkencenin zeminini yarattılar.

Tüm siyasi tutsaklar havalandırmalara takılan kameraları kırarak, bu uygulamaya izin vermeyeceklerini belirttiler. Kameraların kırılmasını ve siyasi tutsakların direnişini hazmedemeyen hapishane personeli, müdür Celalettin Konca’nın talimatı ile siyasi tutsaklara saldırıp, direnen tutsaklara işkence ederek tutsakları tekli hücrelere attılar. Tek başına tutulan tutsaklar 1 gün boyunca havalandırmaya çıkarılmadı, ilaç, giyecek ve yemek başta olmak üzere temel ihtiyaç malzemeleri verilmeyerek en temel hakları ihlal edildi.

Saldırıda hasta tutsaklar Erol Zavar ve Serdar Polat’ın canına kast ettiler. Yakınlarımızı öldürmeye çalıştılar. Kanser hastası Erol Zavar’ın bayılması üzerine onu tek başına bir hücreye koymaktan vazgeçtiler. Ancak, yaralı halde tutsak düşen ve tedavisi engellenen Serdar Polat, ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadığı halde işkence edilmiş olarak tekli hücreye konuldu ve bu şekilde ölüme terk edildi. Yine tutsaklardan Halil Şahin işkence sonrası siyasi tutsakların bulunmadığı A Blok’a konuldu ve halen orada tutuluyor.

Halkımız;

Biliyoruz ki, bu saldırıların nedeni de, gerekçesi de tecrittir. Tecrit, keyfi uygulamalar, hak gaspları, onların da yetmediği yerde işkence, katliamla sürüyor. Kameralar, teslim alamadıkları tutsaklar üzerindeki tecriti ağırlaştırmak için konuluyor. Ama bu saldırı da tecrite karşı olan herkesin direnişi ile boşa çıkarılacaktır.

Buradan Adalet Bakanlığını, AKP’yi, müdür Celalettin Konca’yı ve işkenceye katılan- devam eden herkesi uyarıyoruz: Kimse ne olduğunu görmesin, duymasın diye yaptığınız o tecrit hücrelerinde, tutsaklar asla yalnız değildir. Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm için bedel ödeyen tutsaklar onurumuzdur! Onurumuza dokundurtmayacağız!

Kameraların derhal kaldırılmasını, saldırıların durdurulmasını,

Saldırıda yaralananların tedavilerinin yapılmasını,

Tutsakların tekli hücrelerden çıkarılmasını ve ihtiyaçlarının karşılanmasını istiyoruz!

Taleplerimizin sonuna kadar takipçisi olacağız!

DEVRİMCİ TUTSAKLAR ONURUMUZDUR!

TECRİT İŞKENCEDİR TECRİTE SON!

İNSANLIK ONURU İŞKENCEYİ YENECEK!

TAYAD’LI AİLELER

Kaynak: halkinsesitv.com