6 Haziran 1975′te Güney Dakota’da yaşanan bir olayla, o güne kadar yaşamını yerli halkların haklarını savunmaya adayan biri olan Lenard Peltier’in bütün hayatını altüst eder.
Güney Dakota’da bulunan kızılderili yerleşim alanında bir silahlı çatışma çıkar ve çatışmada iki FBI ajanı ile bir genç hayatını kaybeder. Olaydan sonra hemen harekete geçen FBI, olaydan Peltier’i sorumlu tutar ve her yerde onu aramaya başlar. Bunun üzerine, Leonard Peltier Kanada’ya sığınır ve 1976′da burada tutuklanır. Delil yetersizliğine, tanıkların polisin zorlaması ve baskısı sonucu ifade verdiklerini söylemelerine rağmen, Peltier, bir yıl sonra iki defa ömür boyu hapse mahkum edilir. Davayı izleyen birçok gözlemci, davanın ve davanın yapılma şeklinin adil olmadığını ve tekrar yargılanması gerektiğini belirtmelerine rağmen, dava hiçbir zaman tekrar görülmedi.
38 Yıldır Cezaevinde Tutuluyor
Yakında 70 yaşına girecek olan Leonard Peltier tam 38 yıldır cezaevinde tutuluyor. Söylemesi ne kadar kolay değil mi? 38 yıl; bir çırpıda çıkıveriyor kelimeler ağızdan. İşlemediği bir suçtan dolayı bir insanı özgürlüğünden mahrum bırakakanların, verdiği mücadeleden dolayı intikam alanların adaleti ne kadar adil olabilir ki? Bir insan düşünün ki, hayatını halkının yaşadığı haksızlıklara karş mücadeleye adadığı için komplolarla nerdeyse yarım yüzyıldır özgürlüğünden, halkından, çocuklarından ve torunlarından koparılmış, cezaevinde en kötü koşullarda ölüme mahkum edilmiş. Peltier, çocuklarının nasıl büyüdüğünü, aşık olduğunu, her gün uğradıkları ırkçılığa karşı nasıl mücadele ettiklerini, evlenip çala çocuğa karıştıklarını görememiş. ABD adalet sistemi, davanın yeniden görülmesini sağlamadığı ya da Obama “başkanlık afı” çıkarmadığı sürece, Peltier 2040′a kadar cezaevinde kalacak. Peltier’in yaşı, sağlık koşulları, sık sık diğer mahkumlar tarafından saldırılara uğraması ve cezaevi yönetiminin keyfi uygulamaları gözönüne alındığında, Cezaevi’nden sağ çıkamayacağı aşikâr. Bunu bilen arkadaşları ve dostları da Peltier’in yaşamının son yıllarını çocukları ve torunlarıyla geçirmesi için bir kampanya başlattılar.
Peltier’e uluslararası destek!
Pektiler altı defa Nobel’e aday göterildi ve cezaevi hayatı boyunca Nelson Mandela, Desmond Tutu, Dalai Lama, Komutan yardımcısı Marcos, Avrupa Parlamentosu, İtalyan ve Belçika parlamentoları ve Birleşmiş Milletler Insan Hakları Yüksek Komiserliği’nin desteğini almasına rağmen Peltier hâlâ cezaevinde tutuluyor.
David Hall: Peltier’i ancak başkanlık afı çıkara bilir”
Leonard Peltier’i kurtarmak için kurulan “Uluslararası Leonard Peltier’i Savunma Komitesi Başkanı David Hall ile müzisyen, yönetmen ve aktivist Klee Benally, Paris’te iki konferans-konser düzenleyerek, hem Leonard’ın durumuna dikkat çekmeyi hem de ABD’nin süperavukatı olarak bilinen Martin Gabrus’u tutmak için gerekli olan 50 bin doları toplamaya çalışacaklar. Leonard Peltier’in özgürlüğe kavuşması için senelerdir mücadele etmekten bıkmayan yakın arkadaşı David Hall, her yola başvurmuş ama bütün çabaları ABD’nin kurumlaşmış ırkçı adalet sistemine ve FBİ iktidarına çarparak sessizlik içinde kaybolup gitmiş. Hall, son çareyi daha önce Nelson Mandela’yı da savunmuş, 60 kişinin aftan yararlanarak çıkmasını sağlamış, 1983 ve 1990 yılları arasında FBI’nin bir ajanına ve Dakota Valisi’ne karşı hukuk mücadelesi vermiş, bestseller olan In The spirit of Crazy Horse adlı kitabı yazan Martin Gabrus’u tutmak ve onun Başkan Obama’yı ikna ederek af çıkarmasını sağlamak. Obama af çıkarır mı çıkarmaz mı bilmem ama, olayların yaşanma şekline ve yaşananlara bakılırsa ABD, Peltier şahsında, tüm yerli halkları cezalandırmaya devam ediyor.
Haber: Cem Akbalık
Fotoğraf: David Hill ve Klee Benally. Çeken: Patrice Morel
Kaynak: direnisteyiz.org
- 11 gösterim