Hasta Tutsak hapishanede kaybettiği yoldaşı Hüseyin Dinç'i anlattı

“Sabah aynı yaşam sevinci, aynı ruhu ve mücadele coşkusunu (hapishanede beraber) yaşadığımız yoldaşımızın ölümünü akşam yaşamak, acıyı anlatılmaz kıldı. Uzun yıllar birlikte mücadele yürüttüğümüz Hüseyin Dinç yoldaşımızı 15.10.2015, saat 14:30 civarında kalp krizinden kaybettik.”

22.10.2015

Sevgili Adil Hocam Merhabalar...

Nasılsınız? Umarız ki iyisinizdir. Bizler elimizden geldiğince iyi olmaya çalışıyoruz.

Hocam, sistemin hapishaneler politikası ve insana-insan olana dair köhnemiş zihniyetiyle; Hasta Tutsaklar arasında bulunan bir yoldaşımızı daha kaybettik.

Sabah aynı yaşam sevinci, aynı ruhu ve mücadele coşkusunu yaşadığımız yoldaşımızın ölmünü akşam yaşamak, acıyı anlatılmaz kıldı. Uzun yıllar birlikte mücadele yürüttüğümüz Hüseyin Dinç yoldaşımızı 15.10.2015, saat 14:30 civarında kalp krizinden kaybettik.

10 Ekim Ankara Katliamı’nda, Kürdün yaşadığı her bir coğrafyada, çocuk, genç, yaşlı demeden katledilen canlarımızın acısına bir de Hüseyin yoldaşın acısını ekledik. Hüseyin Dinç, 61 yaşında, MKP davsından Ağırlaştırılmış Müebbet hapisle 23 yıldır hapisteydi. Hasta Tutsaklar arasındaydı. Sağ eli olmamasına ve hastanenin “yaşamını yalnız başına idame edemez” raporuna rağmen, tekli hücrede yalnız tutuldu. Üçlü hücrede yanımızda kalma talebi, bizlerin bu yönlü çabamız sonuç vermedi. Daha önce bir kez kalp krizi geçiren, bir eli olmayan, yaşamsal ihtiyaçlarını yalnız karşılayamayan Hüseyin Dinç yş.ı tekli hücrede tecrit etmeyi sürdürdüler.

Hüseyin Dinç’in sağ eli yoktu, kesikti. Başkasının yardımı olmadan günlük ihtiyaçlarını tek başına karşılayamazdı. Buna ek olarak Edirne F Tipi Hapishanesi’ndeyken kalp krizi geçirmişti. Bu anlamıyla durumu riskliydi. Ve raporları mevcuttu. 93 yılında tutuklanan Hüseyin Dinç, 2012 tarihine kadar F Tipi Hapishaneler’de “engelli” durumundan dolayı üç kişilik hücrede kalmaktaydı. 2012 yılından itibaren 3,5 yıldır tek kişilik hücreye alınmış, Ağırlaştırılmış Müebbet Cezası infazı uygulanmaya başlanmıştır. Kandıra 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’ne getirildikten sonra, bu durumundan kaynaklı olarak üç kişilik hücrede, biz arkadaşlarının yanına geçmek için; defalarca dilekçe vermiş, sözlü başvurularda bulunmuştur.

Hapishane Müdürlüğü “bu talep için rapor gereklidir” diyerek Kocaeli Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu’na sevk etmiştir. Fakat Sağlık Kurulu tarafından verilen “cezaevi infaz koşullarında hayatını yalnız idame ettiremez” raporuna rağmen tekli hücrelerde tutulmaya devam edilmiştir. 15.10.2015 tarihinde, öğleden sonra spor yaparken aniden kalp krizi geçirip düşüyor. Yan hücredeki arkadaş, hemen haber veriyor. Bilinci kapalı olarak hücreden alınıyor. Acil servis doktoru revirde müdahale ediyor. Kalp masajı ile kalbini çalıştırmaya çalışıyorlar. Dr. “kalbini burada çalıştırırsak kurtarabiliriz” diyerek, müdahaleyi burada sürdürmüş. Fakat kalbini çalıştıramamışlar.

Müdür, savcı; “revirde 45 dakika kalp masajı yapıldığı”nı belirtmişlerdir. Hüseyin Dinç hastaneye götürülmeden, revirde hayatını kaybetmiştir.

Sevgili Hocam; yaşamış olduğumuz durumdan kaynaklı olarak kısa ve acil olarak yazdım. Bitirirken yüreği umuda, güzelliklere dair olan tüm canlara sevgi ve selamlarımızı iletiyoruz. Ankara Katliamı’nda yitirdiğimiz canlarımızın ve hapishaneler politikasının son katlettiği Hüseyin yoldaşımızın anıları önünde eğiliyor, onları saygıyla anıyoruz.

Göstermiş olduğunuz duyarlılıktan dolayı tekrar teşekkür ediyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Kamil Turanlıoğlu

2 NO’LU F TİPİ HAPİSHANE

Kandıra\KOCAELİ