32 Yıllık Tutsak Yazdı: Elimizdeki olanakları kısıp durmasalar!

“Önce temizlik malzemelerini topladılar, ardından yazın 8:30 – 9:00'a kadar uzayan havalandırma saatini 6:30'a çektiler. Şimdi 2-2,5 saat akşam hücre sıcağına mahkum etmiş oldu bakanlık. Çatı boşluğu olmayınca, çatılarda teneke olunca hücre içi sauna gibi oluyor. Bunlara şimdi de kitaplarımızı toplama eklendi. 10 veya 20 kitap-dergi bırakıp gerisini alacağız, ailelerinize yollayın dediler. Kabullenilecek bir şey değil bizler için gerçekten.”

Hasan Gülbahar

2 No'lu F tipi Hapishane

Tekirdağ

Her şey değişir

Her şey değişir / her şey dönüşür

mevsim değişir / taze bahar olur / gök

çatı altında / bir yıldız kayar / düşer

alnımıza / isyan akşamlarında…

          Şarkılar değişir / özgürlük tını olur

           notalarda / ve gün gelir, gün gelir! /

           dünya da değişir / hep dönse de boşlukta

                                                    (Muazzez Uslu Avcı)

05/06/2016

Merhaba Sevgili Adil Hocam;

Olumlu yönde değişen, yaşanan zamanlardasınız dilerim. (…)   

En son yazdığımdan bu yana çok fazla zaman geçmedi. Bu arada Ali Osman’ın yolladığı kitabı ( daha doğrusu fotoğraf broşürünü) ve Osman hevale imzaladığın – Esinti Yollayalım’ı almıştım. Bu hafta sonuna doğru da Amargi gazetesini almıştım. Çok teşekkürler dostum. Ancak Osman hewalin kitabını yarın bir mektupla birlikte postaya vereceğim. Onun adına imzaladığını paketlememiştim. O şimdi A –blokta (A-144’te). DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUN ADİL HOCAM, SESLENSEM DUYULACAK BİR MESAFEDEYİZ (hücreler neredeyse yan yana) AMA HAL-HATIR SORMAK İÇİN BİLE ARAYA PTT’Yİ KOYMAK ZORUNDA BIRAKILIYORUZ. KANDIRA’DA HER CUMA İÇ POSTA İMKANI VARDI. YAZIŞIP YOLLAYABİLİYORDUK BİR ŞEYLER.

Ara ara etkinliklerde fotoğrafına rastlıyorum. İlginç bir duygu elbet öylesi anlar… Bir yandan birlikte etkinliklerde bulunamama diğer yandan özlem!...

Bu defada Amed kitap fuarına katıldın mı Adil hocam? Umarım diğer kitapların gibi Esinti…’de ilgi görmüştür fazlasıyla. Yaz dönemi artık festivaller ve etkinlikler seni epeyce hareketli kılar sanırım.

17 Mayıs Evrensel’in Kültür-Sanat sayfasında Şaban Akbaba’nın Zeliha Bulut’u öykü atölyelerine dahil edişi ile ilgili yarım sayfalık haberde sen de geçiyordun. Zeliha’nın iletişime geçmesindeki katkına değiniliyordu. Zeliha’nın bir öyküsüne yer verdikleri yani bir kitaptan da bahsediyordu. Sevindim tabi Zeliha adına. Bende belki almıyor olabilirler diyerek o küpürü bu ara ona yazdığımda yollayacağım. Ayrıca bende çok teşekkür ediyorum Adil hocam sana. Zeliha’ya katkılarından dolayı.

Benden taraf -sağlık dışında- özel bir yaramazlık yok. (…)  

Ah bir de habire elimizdeki olanakları kısıp durmasalar! Önce temizlik malzemelerini topladılar, ardından yazın 8:30 – 9:00’a kadar uzayan havalandırma saatini 6:30’a çektiler. Şimdi 2-2,5 saat akşam hücre sıcağına mahkum etmiş oldu bakanlık. Çatı boşluğu olmayınca, çatılarda teneke olunca hücre içi sauna gibi oluyor. Bunlara şimdi de kitaplarımızı toplama eklendi. 10 veya 20 kitap-dergi bırakıp gerisini alacağız, ailelerinize yollayın dediler. Kabullenilecek bir şey değil bizler için gerçekten. Yaşam alanının darlığı ve tecrit yetmiyormuş gibi olanakların minumum düzeye çekilmesi sağlıklı bir yaşam imkanlarından da edilmemizin ötesinde bir anlam taşımıyor. Elbet doğallığında bizlerde bunlara karşı refleksiz kalmayacağız.

Adil hocam, YAŞAMLARIMIZIN ÜZERİNE KOCAMAN KOCAMAN SİMSİYAH PERDELERİ ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR YA DIŞARIDA-İÇERDE BİZLER YİNE O PERDELERİ YIRTACAK IŞIĞIN, UMUDUN TAŞIYICILARI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ ELBET. HANİ YAŞAR KEMAL DİYOR YA “KARANLIĞIN SONU BİR ULU ŞAFAK/SARP KAYALARDAN GEÇEN YOLA MERHABA!..” BİZDE BUNU DÜSTUR ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ.

Yanımda Vedat ve Erol var. Selamlarını iletiyorlar onlarda sana.

İyi kalmanız dileğiyle… Dost sıcaklığıyla kucaklıyorum sizi. Öykücüğü de öpüyorum kocaman.

Çalışmalarınızda kolaylıklar ve başarılar.   

Sevgiyle umutla kalın

Hoşçakalın

HASAN