Silivri'den Kandıra'ya İşkence ile Sürgün Edilen Kadınlardan Mektup

“Yine Silivri’den uzun yıllardır beraber olduğum arkadaşlarımdan, yoldaşlarımdan ayrıldım. Bunun acısını ve öfkesini hissediyorum. Klasik sürgün sevk politikası ile karşılaştık. Habersiz, güpegündüz, karga tulumba hücreden alınıp başımıza ne geleceğini bilmeme durumu.. Bir arkadaşımızın ayakları çıplaktı. Ardından ayakkabılarını istedik de, öyle ayakkabılarını giydi. Benim göz numaram oldukça ileri, şuan gözlüksüzüm çünkü gözlüklerim Silivri’de kaldı. “

TÜLİN SOYHAN

1 NO’LU F Tipi  Hapishane A-2-4

KANDIRA/KOCAELİ

***

Merhaba Adil abi;

Buraya sürgün sevk olduğumuzun haftasında faksını aldım. 07.02.2017 günü öğlen vakti Silivri’den yaka-paça ringlere atıldık. Yola çıkmadan nereye gideceğimizi öğrendik. Toplam 10 kişiydik. 4 kişi buraya, 6 kişi (Aliağa-Şakran) İzmir’e götürülecek dendi.

Buraya gelince onursuz arama ile karşılaştık. 5 saat sonunda arkadaşlarımızın yakınındaki hücrelere konulduk. Burası çok soğuk. Duvarlar küften simsiyah-yemyeşil. Camlardan ve havalandırma kapısından sürekli su akıyor. Kalorifer yanıyor ancak ısıtmıyor.

Geldiğimizin ikinci günü sana nasıl ulaşacağımı düşündüm. Çünkü defterlerim, kitaplarım Silivri’de kaldı. Sadece elbiselerim ardımdan geldi. Yan flütüm, resim malzemeleri, resim kitapları hepsi orada kaldı. Dilekçe verilip getirilmesini istedim. Başka türlü bize verilmiyor. Örneğin ailem gidip istese, alamaz. Böyle işte Adil abi. Bizim yaşamımız böyle.

Burada uzun yıllardır görmediğim arkadaşlarımı gördüm. Yine Silivri’den uzun yıllardır beraber olduğum arkadaşlarımdan, yoldaşlarımdan ayrıldım. Bunun acısını ve öfkesini hissediyorum.
Klasik sürgün sevk politikası ile karşılaştık. Habersiz, güpegündüz, karga tulumba hücreden alınıp başımıza ne geleceğini bilmeme durumu.. Bir arkadaşımızın ayakları çıplaktı. Ardından ayakkabılarını istedik de, öyle ayakkabılarını giydi. Benim göz numaram oldukça ileri, şuan gözlüksüzüm çünkü gözlüklerim Silivri’de kaldı.

Burada bazı temel haklar kazanılmış. Örneğin 5 saat 10 kişi sohbet edebiliyor. Yasalarda 10 kişinin koşulsuz ve şartsız olarak 10 saat (Haftalık) sohbet hakkı geçiyor. Ancak faşizm gerçeği ile yüz yüzeyiz.
Genel direniş sürüyor. Tüm hapishanelerde tüm haklar verilene kadar da sürecek. 7 sene boyunca süren ölüm orucu direnişimizin kazanımıdır bu. Yani tutsakların en temel hakkı.

Adil abi, şuan 3 kişilik hücrede 3 kişi kalıyoruz. Hücre 2 katlı. Üstte 3 tane yatak var. Alt katta mutfak tezgâhı, banyo-lavabo var. Tabii bir de tel örgülerle çevrili havalandırmamız var. Toplam 26 kişiyiz. Türkan Özen arkadaşımız ağırlaştırılmış müebbet “Cezası” aldığı için teklilerde tek başına kalıyor. TİKKO davasından 1 arkadaşımız ile aynı havalandırmaya çıkıyorlar. Günlük 2 saat havalandırma hakkı veriliyor.

Buralardan haberler, havadisler bunlar. Ben çok iyiyim. Direnişimiz her gün büyüyor. Kazanacağımıza inanıyorum. Bu defa çizim yapmadım. Bir dahakine çizimlerle gelirim. Cevabını bekliyorum.
Kendine çok iyi bak. Sevgilerimle Tülin..

TÜLİN SOYHAN
1 NO’LU F.T.H
A-2-4 KANDIRA/KOCAELİ