25 Yıllık Tutsak Mektubunda "Umut"u Betimlemiş

İnsan hayatında çığır açan ve “doğaya dönüş” tanımlamasıyla filizlenen Rönesans, baştan aşağı doğadaki ekolojik işleyişin toplumsal kültürde boy vermesi olayıdır. Da Vinci’nin her eserinde doğadan güzel bir desen, estetik bir ışık yansımıştır. Mozart’ın her notasında doğaya dair tınılar duyarız. Feqiyê Teyran şiirleri baştan başa ekolojik işleyişin yansıttığı güzellik ve estetik ölçülerin taşıyıcısıdır. (…) Aslında paylaşılacak çok güzel değerler var. Fakat bu mektubum da diğerleri gibi kayıp dünyaya mı gider?

Resul Baltacı

T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

Düzce

***

06.04.2017

Merhaba Adil Hoca,

Bu güzel ve temiz bahar kokusuyla, sana, yeğenim Öykü ve tüm değerli aile fertlerinize yürekten selam, sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Dilerim her zamandan daha çok iyi ve morallisindir. Uzun bir aradan sonra tekrar bu mektupla sizlerle iyi kötü sohbet etmek istedim. Bildiğiniz gibi ülkemiz üzerinde çok kötü bir karanlık birikiyor. O zaman bize lazım olan bunun tam zıttı olmalıdır. Güzellik ve aydınlık, özgür ve eşit bir toplum, yepyeni bir yaşam inşa etmek. Bu yapacak olan güzel duygu, düşünce sahibi olan emekçilerdir, devrimcilerdir.

İnsan varoluşundan beri güzellik algısına sahiptir. Belki de insanın evrimsel serüveni “nasıl daha güzel yaşayabilirim” hissiyle başlamıştır. bu anlamda güzellik arzusu ve beğeni ölçüleri insanda arayışçı, sorgulayıcı, keşfedici ve yaratıcı özelliklerin gelişmesine yol açmıştır. Nietzsche, “insanı özgürleştiren tek ilke, yaratmadır. Sanat ise en yaratıcı güçtür” derken bu hakikati güçlü bir şekilde dile getirmiştir.

İnsan, güzellik algısı ve beğeni duygusu sonucunda kendini ikinci doğa olarak inşa etmiş, maddi ve manevi kültürel değerlerin yaratıcısı olmayı başararak yaşamını garantiye almıştır. İnsanın ve toplumsallığı; güzel, iyi, doğru ve ahlaklı yaşamanın beğeni duygusu ve düşüncesi olarak görmek mümkündür. Güzellik ve çirkinlik yargısına dayanan estetiği ele aldığımızda mecburi olarak yaşam ve toplumsal özgürlüklere dikkat çekmek gerekiyor. İnsanlık tarihinde sanat eserlerinin çoğunda iyilik, aydınlık, özgürlük, komünal değerlerin yüceltilmesi esas alınmıştır. Çok görkemli tanrıça heykellerinin yapılması, bu eski dönemlerde kadının toplumsal örgütlenmedeki rolünden ötürüdür. Yine insan hayatında çığır açan ve “doğaya dönüş” tanımlamasıyla filizlenen Rönesans, baştan aşağı doğadaki ekolojik işleyişin toplumsal kültürde boy vermesi olayıdır. Da Vinci’nin her eserinde doğadan güzel bir desen, estetik bir ışık yansımıştır. Mozart’ın her notasında doğaya dair tınılar duyarız. Feqiyê Teyran şiirleri baştan başa ekolojik işleyişin yansıttığı güzellik ve estetik ölçülerin taşıyıcısıdır. Bunlarla beraber bir ırmağın serin akışından, yıldızların ışıltısından, bir kelebeğin narin kanat çırpışından, çiçeklerin egzotik kokularından, rüzgârın esintisinden ve daha sayısız olarak sıralayabileceğimiz ekolojik ritmin duyumsattığı güzellik ve estetikten kim ilham almadığını söyleyebilir?

Aslında paylaşılacak çok güzel değerler var. Fakat bu mektubum da diğerleri gibi kayıp dünyaya mı gider? Yine de paylaşmak istedim. İçten bir selam göndermek istedim. Bir kez daha size selam, sevgilerimi gönderiyorum. Bütün dostlara, arkadaşlara selam söyleyin. Sevgi ile sağlıcakla kalın.

Selam ve sevgilerimle

Resul Baltacı

T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

Düzce