"hapishane müdürünün bulunduğu esnada koğuşa gardiyanlarla birlikte gelinmiştir. Ayakta sayım verilmemesi nedeniyle hapishane müdürünün ‘gereğini yapın’ söylemi üzerine saldırının gerçekleştiğini ifade etmişlerdir. Mahpuslar saatlerce işkenceye maruz kalmış sonrasında ters kelepçelenerek duvar dibinde bekletilmiştir."
***
ÖHD ve İHD, Düzce T Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporda, tutukluların güvenliğinin tehlikede olduğunu ve tespit edilen ihlallerin çok ileri boyutta olduğu belirtildi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Yasin Kobulan’ın haberine göre, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Düzce T Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor hazırladı. 18 Ocak’ta cezaevindeki tutukluları ziyaret eden avukat Nagehan Avçil ve Emrah Baran, hazırlamış oldukları raporda, cezaevi girişinden itibaren infaz koruma memurlarının provokatif yaklaşımlarının avukatlara dahi yöneldiğini ve infaz koruma memurlarının bu tutumunun endişe yarattığı ifade edildi.
‘İnfaz Koruma memurları mahpuslara hakaretlerde bulunuyor’
Cezaevinde 6 tutuklu ile 3 saat yapılan görüşmelerin sonucu hazırlanın raporda dikkat çeken hak ihlalleri şu şekilde sıralandı:
“* Mahpuslar 25-26 Eylül 2018 tarihinde uygulanan işkenceyi vurgulamış, işkencenin ayakta sayım dayatmasıyla gerçekleştiğini, mahpusların ayakta sayım dayatmasını kabul etmemesi üzerine birkaç gün sonra hapishane müdürünün bulunduğu esnada koğuşa gardiyanlarla birlikte gelinmiştir. Ayakta sayım verilmemesi nedeniyle hapishane müdürünün ‘gereğini yapın’ söylemi üzerine saldırının gerçekleştiğini ifade etmişlerdir. Mahpuslar saatlerce işkenceye maruz kalmış sonrasında ters kelepçelenerek duvar dibinde bekletilmiştir.
* Mahpuslar işkence tehdidinin devam ettiğini, provokatif yaklaşım ve söylemlerin devam ettiğini belirtmişlerdir.
* Hapishanede siyasi mahpuslara mutlak tecrit dayatılmaktadır. Sosyal aktivite, sohbet hakları engellenmekte, siyasi mahpuslar birlikte sosyal aktivitelere çıkartılmamaktadır.
* Hapishanede tüm mahpuslar telefon haklarını birlikte kullanırken siyasi mahpuslar tek tek koğuşlarından çıkartılarak telefon haklarını kullanabilmekte, mahpuslar her alandan izole edilmektedir.
* Hapishane müdürü siyasi mahpuslara dönük; ‘Ben Telafer Türküyüm, ceddimiz sizi tir tir titretti, Türk’ün gücünü göreceksiniz, Hukuk yok ben varım’ söylemleri ile siyasi mahpuslara karşı ırkçı söylemlerde ve tehditlerde bulunmaktadır.
* Mahpuslara keyfi disiplin soruşturmaları ile disiplin cezaları verilmekte, disiplin cezaları ile mahpusların şartlı tahliyeleri engellenmektedir. Bir yıldır şartlı tahliye süresi geçmiş olmasına rağmen keyfi disiplin cezaları nedeniyle tahliye olamayan mahpuslar bulunmaktadır.
* Kamu kurumu olan hapishanede siyasi parti amblemi taşıyan kalemler kullanılmakta, infaz koruma memurlarının yasaya aykırı davranışları bulunmaktadır.
* Mahpuslar revire çıkartılmamakta, sağlık hakları engellenmektedir.
* Mahpusların hastaneye sevkleri dahi aylar sonrasına bırakılmaktadır. Hastaneye ve adliyeye sevklerinde tek sıra ve duvar dibinde askeri nizamda yürümeleri dayatılmaktadır. Bu esnada , ‘Siz daha 12 Eylül’ü görmediniz’ söylemleriyle mahpuslar darp edilmektedir.
* Adalet Bakanlığı’na, mahkemelere, sivil toplum kuruluşlarına yazılan mektuplar denetime tabi tutulmakta ve gönderilmemektedir.
* Aramalar keyfi yapılmakta ve mahpuslar koridorlarda insanlık onurunu yakışmayacak şartlarda aranmaktadır.
* Mahpusların disiplin cezalarına itiraz dilekçeleri mahkemelere gönderilmemekte, disiplin cezaları kesinleştirilerek tahliyeleri engellenmektedir.
* Bazı gazeteler verilmektedir.
* Koğuşlarda bulunan radyolara hukuksuz olarak el konulmakta ve bu yüzden disiplin soruşturmaları yürütülmektedir.
* Mahpusların hastane ve adliye sevkleri sırasında ayakkabı bağcıklarının çıkartılması istenmektedir. Mahpusların kabul etmemesi ve hastaneye gitmekten vazgeçmesi durumunda disiplin soruşturması başlatılarak hücre cezası verilmektedir.
* İnfaz Koruma memurları mahpuslara hakaretlerde bulunmaktadır.
* İnfaz Koruma memurları Kazım isimli hapishane birinci müdürüne ‘reis’ diye hitap etmekte, kamu kurumu kurallarının ve mevzuatın dışında hareket etmektedir.
* Mahpus yakınlarının ziyaretleri sırasında aramalarda onur kırıcı davranışlar ve kötü muamele ile karşılaşmaktadır
* Mahpusların mektuplarının gönderilmemektedir.
* Birçok hakkın kullanımı yasaya değil hapishane idaresinin takdirine bağlı kalınıyor.”
‘Bir heyet ziyarete gitmeli’
Raporun sonuç ve değerlendirme bölümde de avukatlar, Düzce T Tipi Cezaevi’nin mevzuatlara göre değil tamamen kurum müdürünün keyfiyetiyle yönetildiğine dikkat çekerek, “Gerek kurum müdürü gerekse de infaz koruma memurları mahpuslara karşı ırkçı söylemlerde bulunmaktadır. Mahpuslara dönük Eylül ayında gerçekleşen ciddi işkence sonrası ağır psikolojik işkence devam etmektedir. Mahpusların yakınmaları ile ilgili kurum müdürü ile görüşme talep edilmiş, ancak kurum müdürü görüşmeyi reddetmiştir. Mahpusların güvenlikleri ciddi tehlike altındadır. Her an yeni bir işkence girişimi tehlikesi bulunduğu gözlemlenmiştir. Mahpusların tahliyelerini engellemek amacıyla başlatılan disiplin soruşturmaları ve disiplin soruşturmalarına itirazların mahkemelere ulaştırılmaması, kurum idaresinin mahpuslara hasmane tavır içerisinde olduğunu ortaya koymaktadır. Mahpuslar tüm yaşam alanlarından tecrit edilmiştir. Ortak alanlarının tamamı engellenmekte izole bir yaşam dayatılmaktadır. Ceza İnfaz yasalarını aşan uygulamalar bu hapishanede oldukça fazladır. Mahpuslar kötü muameleden özellikle şikayet etmektedir. İnfaz koruma memurlarının psikolojik işkence ve hakaretleri mahpusların ortak şikayetidir. Ciddi anlamda vahamet arz eden ve açık insan hakları ihlalleri tespit edilmiştir. Tespit edilen ihlaller çok ileri boyutta olup, ileri süreçlerde yaşam hakkının ihlaline varan kaygılara neden olmuştur. Kanaatimiz odur ki acilen bir heyet halinde ziyaret gerçekleştirilmelidir” ifadelerine yer verdi.
- 8 gösterim