Ülkenin birinde bir hükümdar yaşarmış. Bu hükümdar ülkesini kötü ve zalimce yönetirmiş. Sadece kendi ülkesini değil etrafında bulunan diğer ülkelere de zarar vermek istiyormuş.
İçerisinde bulunduğu zenginlik onu daha da kötü yapıyormuş. Kendinden başka hiç kimseyi düşünmüyor ve herkese zalimce davranıyormuş.
Bu hükümdarın komşu ülkelerinden biri de Çocuklar Ülkesi’ymiş. Bu ülke zalim hükümdarın aksine, sevgiyle, hoşgörüyle bir yaşam sürerlermiş. Bu Çocuklar Ülkesi’nde hükümdarlık ya da zorbalara yer yokmuş.
Bir gün çocuklar bir araya gelmiş ve zalim hükümdarın zorbalıklarına son vermesini iletmeye karar vermişler. Orada yaşayan çocukların aç, susuz, perişanlık içerisinde olduklarını öğrenmişler.
Çocuklara uygulanan kötülükler Çocuklar Ülkesi’nde yaşayan çocukları rahatsız ediyormuş. Bu zorba hükümdarın yaptıklarına göz yumulduğu için de halkın içerisinde bulunduğu durum daha da kötüleşiyormuş. Ve bu sadece o ülkeyi değil içerisinde yaşayan tüm ülkeleri tehdit edecektir.
O zorbalığını kullanıp insanları korkuturken biz aklımızı ve bilgimizi kullanacağız. Böylece Çocuklar Ülkesi’nden birkaç çocuk zalim hükümdarını yanına varmışlar. Ona gittiği yolun yanlışlığını, yaptığı zulümler sonucunda tüm çocukların zarar gördüğünü anlatmışlar.
Zalim hükümdar söylenenleri duyunca daha çok öfkelenmiş.
Çocukları ülkesinde hapsettirmiş. Bunu duyan çocuklar çok üzülmüş, neler yapmaları gerektiğini düşünmeye başlamışlar. Üzülen sadece Çocuklar Ülkesi’nde yaşayan çocuklar değilmiş, hükümdarın ülkesinde yaşayan çocuklar da bu duruma çok üzülmüşler.
Bu ülkede aklı ile öne çıkan bir çocuk varmış, adı Aren’miş. Aren hem büyükler arasında hem de çocuklar tarafından sevilen bir çocukmuş. Bir gün ülkesinden kaçıp Çocuklar Ülkesi’ne gitmek hayali varmış.
Aren ve arkadaşları bu güzel çocukların başına kötü bir şeyler gelmesin diye bir şeyler yapmaya karar vermişler ve çocukları kurtarıp ülkelerine dönmelerini sağlayacaklarmış.
Aren ve arkadaşları ülkesinde yaşayan tüm çocuklara hükümdarın zorbalıklarını ve Çocuklar Ülkesi’ndeki yaşamı anlatmışlar. Kısa sürede ülkenin her köşesinde Çocuklar Ülkesi’ndeki yaşam konuşulmaya başlanmış. Tabii bu konuşmalar hükümdarın kulağına kadar gitmiş. Korkmaya başlamış, halkın hep bir ağızdan kendisini kötüleyip farklı bir ülkeyi övünce büyük bir başkaldırı olacağını anlayıp içinde olduğu durumu düşünmeye başlamış. Yaptıklarını düşününce gerçekten de zorba bir hükümdar olduğunu, saltanat, görkemin onu yoldan çıkardığını anlamaya başlamış.
Herkesin ondan nefret ettiğini, korktuğunu algılayıp büyük bir kedere bürünmüş. Koca insanların, çocuklar kadar olamadığını düşünmüş.
Saptığı hatadan dönmeye karar vermiş. İlk işi çocukları bırakmalarını istemiş. Çocuklar özgür kalınca ve tüm olanları duyup öğrenmişler.
Hükümdarın zıddına döndüğünü görünce çok mutlu olmuşlar.
Bunu sağlayan Aren ve tüm çocuklara teşekkür etmişler. Aren de Çocuklar Ülkesi’ne gitmekten vazgeçmiş. Kalıp yaşadığı ülkeyi tüm çocuklarla birlikte ikinci bir Çocuklar Ülkesi yapmakmış.
Başarabildiler mi kim bilir belki de başarmışlardır.
Yıldız Sönmez
Kampüs Kadın Kapalı CEZAEVİ - Tarsus / Mersin
Not: Resim, hapishanede annesiyle kalan 4 yaşındaki Aren'in çizimidir.
- 7 gösterim