"Ailelerimiz her şeye rağmen ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla bize gönderilen paralarla kişisel eşyalarımızı karşılıyoruz. Mesela en son yapılan aramada telefon kartı, pul, radyom alındı. Aynı şekilde idarenin gözünden geçmiş mühürlü-kaşeli mektuplarımız bile alındı. (...) en son 27 Kasımda yapılan aramada defterlerim, pullarım, telefon kartım alındı. Mesela idareden geri istedim lakin red cevabı da aldım. Çünkü şu an sizlere mektup gönderecem ama pullarım idarede, aynı şekilde ailemle telefonla görüşecem kartım yok. En son ailemle telefonla konuşacağım zaman koridorlarda kuruş kartları toplayıp o şekilde görüşmemi yapabildim. Benim kartım varken beni koridorlarda kuruş toplamaya zorlayan bir idare tarafından psikolojik şiddete maruz kalıyorum."
Ruken Varol
Kadın Kapalı Hapishanesi. Gebze
***
Merhaba Adil Bey,
Öncelikle sizlerin iyi, sağlıklı olduğunuzu düşünüp, sizlere koskocaman sevgilerimizi, kucak dolusu selamlarımızı gönderiyoruz.
İlk başta nerden başlayacağımı bilmemekle beraber sizlere şu an bu mektubu çok farklı bir şekilde yazmak isterdim. Lakin gelin görün ki buna müsaade etmiyorlar. Ama ben yine de her şeye rağmen mektubuma moral aldığım martıları ve sizlerin verdiği güçle, umutlu, anlamlı destekle moral ve gücümüz gittikçe her anlamda derinleşip-derinleştiğinizi bilmenizi isterim.
Adil bey; bildiğiniz gibi gündemin çok yoğun değiştiği ve sürekli olarak insanların kimliğinden ötürü sürekli her yerde şiddet maruz kalındığı bir ülkede yaşıyoruz. Toplum demeyeceğim çünkü toplumu alevlendiren, bireyselleştiren bir iktidar (dili) var ve de toplumu farklı kimliklere saygı göstermeyen bir toplum yaratılmak isteniyor.
Kaç yıldan beri cezaevinde kalan arkadaşlarımız var. Her şeye rağmen umudunu yitirmeden de yaşıyoruz. Lakin gün geçtikçe içerde olduğumuz halde sürekli mevzuat dışı aramalara maruz kalıyoruz. Sadece mevzuat dışı arama dediğimle kalsa iyi, bizler sürekli olarak psikolojik şiddetle karşı karşıyayız. Ve de bildiğiniz gibi bir pandemi süreci yaşıyoruz. Bu süreçle birçok doğal hakkımız alındı. Amaç tutuklunun virüse karşı korunması. Lakin 27 Kasımda yapılan arama da aslında öyle bir tedbirin olmadığı somut olarak bizlere gösterildi.
Zaten pandemiden kaynaklı sevdiklerimizle görüşemiyoruz, sürekli olarak kaygı içerisindeyken cezaevinin bizlere sürekli olarak mevzuat dışı arama yaparak, kişisel eşyalarımıza el koyarak kurumdaki personellerin aramalar esnasında hiçbir önlem almayarak bizlere sürekli olarak siyasi kimliğimizden dolayı dışlayıp, psikolojik şiddete maruz bırakıyorlar.
Adil bey; biliyorsunuzdur Türkiyede virüs döneminde hele çalışmak, para kazanmak çok zor ve bazen de imkansızdır. Yine de ailelerimiz her şeye rağmen ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla bize gönderilen paralarla kişisel eşyalarımızı karşılıyoruz. Mesela en son yapılan aramada telefon kartı, pul, radyom alındı. Aynı şekilde idarenin gözünden geçmiş mühürlü-kaşeli mektuplarımız bile alındı. Bunları niye söylüyorum diye soracak olursanız benimle birlikte iki abim de siyasi tutuklu ve farklı cezaevinde. Ailem kendi yiyeceğinden kısaltıp bana ve ağabeylerime para gönderiyor. Ama en son 27 Kasımda yapılan aramada defterlerim, pullarım, telefon kartım alındı. Mesela idareden geri istedim lakin red cevabı da aldım. Çünkü şu an sizlere mektup gönderecem ama pullarım idarede, aynı şekilde ailemle telefonla görüşecem kartım yok. En son ailemle telefonla konuşacağım zaman koridorlarda kuruş kartları toplayıp o şekilde görüşmemi yapabildim. Benim kartım varken beni koridorlarda kuruş toplamaya zorlayan bir idare tarafından psikolojik şiddete maruz kalıyorum. Virüs döneminde her zorluğa rağmen çalışan ailemin bana gönderilen parayla aldığım tüm eşyalarım için tüm resmi başvurularımı yaptım. Lakin red cevabı aldım. Adil bey sizden istediğim bu durumların yaygınlaşmadan, normalleşmeden kamuoyuna duyurmanız. Çünkü bizler cezaevindeyiz. Elimizden geldiğince direnmeye çalışıyoruz. Çalışacağız da lakin yapılan aramaların şaşkınlığını da yaşıyoruz. Çünkü pullarda, telefon kartında nasıl bir illegalite olabilir ki ya da boş defter sayfalarında. Sürekli olarak bizleri kantinde alışveriş almaya zorluyorlar. Aramalardan sonra mektup yazacağımız ne bir kalem, ne defter ne de pul var. Mesela volta atarken arada radyo dinleyip volta atardım biliyorsunuz radyo biraz pahalıdır. Mesela sürekli bunu alamazsın aramalarda ya radyolar kırık bir şekilde bırakılmıştır ya da alınmıştır. Volta atarken sürekli olarak kırılan radyomu düşünüyorum. Çünkü kolay bir parayla alınmadı. Emin olun cezaevinde siyasi kimliğimizden ötürü yaşadığım maddi-manevi psikolojik şiddeti yazmaya, anlatmaya kalkışsak buna ne vicdan ne de insanlık dayanır. Ben arkadaşlarım adına ve de kendi adıma şimdilik bunları belirtiyorum. Kadınlar olarak yaşadığımız (cezaevinde) maddi-manevi psikolojik şiddete karşı kamuoyuna duyup bizlere küçük bir harfle, küçük bir mesajla, küçücük bir tepkiyle bizlere küçük büyük fark etmeksizin bir şekilde destek vermelerini istiyoruz. Ve de Adil bey sizlerin sürekli olarak bu konulara hassasla, özenle yaşlaştığınız için sizlere ve de emeği geçen tüm güzel vicdanlı arkadaşlara teşekkürlerimi gönderiyorum.
Adil bey şimdiden teşekkür edip sağlığınıza ve tüm ekibinize iyi, moralli, sağlıklı günler dileyip bitiriyorum. Yaşanacak tüm güzellikler bizimle olsun. Virüse rağmen, tüm engellere karşı, koskocaman sarılıyorum ve de öpüyorum sizleri ve emeği geçen herkese…
Sevgiyle kalın…
Ruken Varol
06.12.2020
Gebze Kadın Tutsakları
- 11 gösterim