17 Ocak 2022
Covid 19 salgını dolayısıyla yaklaşık iki yıldır olağanüstü koşullarda tutulmaktayız. Alınan tedbirlerden herkes etkilense de, dışarıda her şey normalleşmesine rağmen halen kısıtlamaların sürdürüldüğü hapishanelerdeki tutsaklar daha yoğun ve ağır olarak etkilenmektedir. Hapishaneler aleyhte uygulamaların başlatıldığı ilk yerler olmasına rağmen lehte uygulamalar bakımından her zaman en sona bırakılmaktadır. Bunun genelde haklarımıza dönük olumsuz yaklaşımın bir sonucu olduğu anlaşılmaktadır.
Ülke genelinde kısıtlamalar 2021 Temmuz’unda başlayarak kademeli olarak kaldırıldı. Ama hapishanelerde birkaç şey dışında tedbirler olduğu gibi sürdürülmektedir. Dışarıda binlerce insan konserlerde, maçlarda, mitinglerde bir araya gelmekte iken burada 9-10 kişi spor, sohbet, kütüphane gibi faaliyetlerden toplu olarak yararlandırılmıyoruz.
Kurum personeli iki aydır normal mesai düzeninde. Her gün dışarıdan gelen personelle doğrudan temasımız olmaktadır. Bunda herhangi bir risk görülmezken dışarıyla hiçbir teması olmayan 3 doz aşılanmış tutsakların 9-10 kişi beraber faaliyetlere katılımı riskli görülmektedir.
Salgın sonrası tüm haklarımız/faaliyetler askıya alındı, aylar sonra çok sınırlı olarak belli hakları/faaliyetleri kullanmamıza olanak tanındı. 45 günde bir birlikte kalan 2-3 kişinin 1 saat spora çıkarılması sağlandı. Kapalı ziyaret kademeli olarak başlatıldı. Açık görüş aralık ayı itibariyle 30 dk. ile sınırlı başlatıldı. İlgili yasaya göre ayda 3 defa kapalı ve 1 defa açık olmak üzere her seferinde 1,5 saat ziyaret hakkı bulunmaktadır. Adalet Bakanı “normalleşme” sağlandığında hak kayıplarının telafi edileceğine söz vermesine rağmen bu söz tutulmadığı gibi açık görüş sınırlı sayı ve 30 dk. ile yaptırılmaya başlandı. Ayrıca 20 Aralık 2021 itibariyle 20 dk. olan telefon hakkı 10 dk. ya düşürüldü. Kısıtlamalar hemen hemen olduğu gibi sürdürülürken telefon hakkının hemen sınırlanması iyi niyetli bir yaklaşım sergilenmediğini göstermektedir. Birçok tutsağın ailesi uzak illerde oturduğundan, yaşlı-hasta ya da risk grubunda olduğundan kısıtlamalar ve maddi imkansızlıklar nedeniyle de doğru düzgün ziyarete gelemediği gözetilmeyerek telefon hakkı genişletilecekken ilk fırsatta sınırlanmaktadır. Bu da, bize, haklarımızın ihlalinin salgın bahane edilerek meşrulaştırıldığını düşündürmektedir.
Bu kısıtlamaların her birinin en ağır etkilerini ağırlaştırılmış müebbet tutsaklar yaşamaktadır. Yıllardır zaten çok ağır koşullarda tutulmaları yetmiyor gibi her aleyhte uygulama onlar için iki kez bir hak gaspı, kısıtlama ve yalnızlaştırmaya neden olmaktadır. Diğer tutsaklar haftada bir 10 dk. aileleriyle görüşebilirken onlar haftada bir 10 dk. görüşebilmekteler. Bütün haklar kısıtlanmışken aynı ünitede kalan 2-3 ağırlaştırılmışın havalandırmaya beraber çıkmasına bile izin verilmemektedir. Diğer tutsaklardan farklı olarak ziyaret hakkı ayda iki defa ile sınırlanmıştır.
Bir diğer sorun da hastane-adliye sevklerinden sonra uygulanan karantinadır. Sevke gidenler döndüklerinde 14 gün karantinaya alınarak bu sürenin sonunda test negatif çıkarsa karantina sonlandırılmaktadır. Sevk dönüşü 14 günlük karantina süresince karantinada tutulan tutsaklar, diğer tutsaklarla temasları olmadığı halde havalandırma kapıları kapalı tutularak hak gaspı ve keyfi tecrit koşullarına maruz bırakılmaktadırlar.
Sonuç olarak; hapishanelerdeki tedbirlerin, haklarımızın daha fazla ihlaline neden olacak biçimde sürdürülmesinden vazgeçilerek, daha adaletli bir şekilde haklarımızı kullanmamızın olanakları yaratılmalıdır. Açık görüş süresi uzatılarak ve faaliyetlerden toplu olarak yararlanmamızın önü açılmalıdır. Pandemi boyunca telefon görüşme hakkı kısıtlanmamalı, olanaklar ölçüsünde genişletilmesi gözetilmelidir. Karantina uygulamasında havalandırma kapıları açık tutularak tutsakların havalandırma hakkından yararlanması sağlanmalıdır.
Kendinize iyi bakın. İyi çalışmalar.
Cihan KARAMAN
1 No’lu F Tipi Hapishane C-87
TEKİRDAĞ
- 14 gösterim