10 Nisan 2023
Merhabalar!...
Biraz geç yazdım, kusura bakmayın. Kart ve davetiyeyi yaşanan deprem sürecinde almıştım. Ağır bir travma yaşandı. O büyük yıkımın, felaketin travmasını biz mapuslar da yaşadık!.. Bizlere de çok ağır geldi!.. TV’lere yansıdığı kadarıyla izleyebildik. Bu bile çok korkunçtu! Enkazların altında kalanlar gibi, enkazların çevresinde yaşayanlar da, kurtulanlar da kimsesiz kaldılar! Şimdilerde insanlar yaralarını sarmaya çalışıyorlar. Bu, öyle kolay kapanacak yaralara benzemiyor, uzun yıllara yayılacak insanların iyileşmesi. Umarız bu süreç, uzamadan, insanların umudu tekrardan büyür!..
Adil Heval, sergi için istediğiniz katkıyı yapmak için geciktim galiba. Aslında birşeyler yazıp göndermek istiyordum fakat benim bu aralar kendimi planlamada kimi sıkıntılarım oldu. (sağlık anlamında) Haliyle çalışmam da aksadı. Ama ben size (kitabım çıktı) kitabımı gönderiyorum. Sergiyi henüz açmadıysanız kitabı serginin bir köşesine koyarsanız, ben de katkı sunmuş olurum :) Bir dahaki sefere yine katkım olur.
Bütün dostlara selam ve özlemlerimi yolluyorum. Özgür zamanlarda buluşmak umuduyla.
Sona
***
AVLUDAKİ SIZI
Avluya mahpusluk esiyor
Duvarlar beton ve ben
Serimde tutsaklık
Ve yalın bakış
Toprağı yok avlunun
Betonsa buza çekmiş
Ayaklarım sızlıyor
Tabanı yırtık ayakkabılarımda
Sızılarımı asıyorum avlu duvarına
Hatırı kalsın yılların askısında
Kış geldi ey sevgili
Dışarıda yağmurun sesi
Tap... tap... tap
Kışlar yazlar birbiri ardı sıra gelip geçiyor
Dünya dönüyor, döne dursun
Geçer, geçiyor zaman
Parmaklıklar arkasında bir ömür
Otuz yılın aşağısını kabul etmiyor zulüm
Ah bir de
Benimle ömür tüketen gardiyanlarım var
Zavallılar!
Her sabah kapımı açıyorlar
Ekmek parasına
Ellerinin izi kapının sürgüsünde
Sabahtan akşama geceden sabaha
Yılların döngüsü sürüp gider
Ah, avluya tutsaklık esiyor
Hasretimse kafesteki bülbülün kıskacında...
...
Sona Mengütay
1 No'lu F Tipi Hapishane
Kandıra - Kocaeli
- 24 gösterim