Cumhuriyet Gazetesi

Liseli mahkumun annesi isyan etti: Oğlum atletle tir tir titriyordu

Silivri’den Kırıkkale Cezaevi’ne sevk edilirken dövülen 12 kişi arasında yer alan lise öğrencisi Murat Can Arslan’ın annesi, oğlunun sadece atletle sevk edildiğini söyledi. Anne Arslan, “Oğlumu gördüğümde tir tir titriyordu. Elbise getirmiştim, memur yok, veremeyiz dediler. Kolunda, boynunda morarmalar vardı. Bu eziyet neden” diye sordu.

***

Hapiste ölüm var, suçlusu yok

18 yıldır cezaevinde olan siyasi tutuklu Mehmet Canpolat, ağır hastalığına karşın “cezaevinde kalabilir” raporu verilmesinden 5 gün sonra hayatını kaybetti. Suç duyurusunda bulunan aile, soruşturmanın sürdüğünü düşünürken savcılığın bir yıl önce takipsizlik kararı verdiği ortaya çıktı. Kararda “suç” yerine “olay” yazılırken “doğal ölüm” ifadesi kullanıldı.

***

Cezaevi yönetimine göre, ‘mektup paniğe yöneltir’

İzmir Kadın Kapalı Cezaevi, hükümlü Sibel Mustafoğlu’nun aynı koğuşta bulunan ve kalp, şeker, tansiyon, kolestrol rahatsızlıkları bulunan, iki anjiyo geçiren, böbrek nakli olan yüzde 86 engelli 60 yaşındaki Mevlüde Başdaş’ın sağlık durumunu anlatmak için Cumhuriyet’e gönderdiği mektubu “sakıncalı” buldu. Başdaş’ın Türkçe ve okuma- yazma bilmediği için Sibel Mustafaoğlu’nun yazdığı mektuba el koyan cezaevi, gerekçe olarak mektubun “Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgiler” içerdiğini öne sürdü.

İçeriye Dost Selamı

İçlerinde yakın zamanda tahliye olan Tunca Öğreten ve İnan Kızılkaya, Cumhuriyet Davası’nda tahliye edilen Musa Kart, Turhan Günay Kadri Gürsel’in de bulunduğu 100’e yakın gazeteci, Türkiye’de tutuklu yargılanan 140’ın üzerindeki meslektaşına özgür bir yıl dileğiyle bir kez daha selam gönderdi. Geçtiğimiz yıl yine yine aynı amaçla çekilen toplu fotoğrafta yer alan gazeteci Ahmet Şık, ertesi sabah gözaltına alınmıştı. Bugün, özgürlüğünden mahrum birinci yılını tamamlayan Şık buluşmada kartonetiyle temsil edildi.

Fotoğraf: Özcan Yaman

Tek tip kıyafet yeni KHK'ya girdi

Hükümetin uzun süredir getirmeyi amaçladığı cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere 'tek tip' kıyafet giydirilmesi uygulamasına ilişkin düzenlemenin hazırlanan son kanun hükmünde kararnameye konulduğu iddia edildi.

Adalet Bakanlığı tek tip kıyafet uygulamasına ilişkin çalışmasını tamamladı. Bakanlar Kurulu’nda onaylanan düzenleme, bu kapsamda hazırlanan kanun hükmünde kararnameye eklendi.

BOZDAĞ AÇIKLAMIŞTI

Grup Yorum'un tutuklu üyesi: Hâlâ pantolonum yok

Grup Yorum, tutuklu üyelerinden gelen faksları paylaştı. Bergün Varan, blok flütünü isteyerek, “Hâlâ pantolonum yok. Bana gönderdiğin eşyaları hâlâ alamadım. Tutuklandığımdan beri sadece bir pantolonum var. Gönderdiğiniz siyah eşofman, polar ve kazağı almadılar. Ayakkabım da yok” diye yazdı.

Betül Varan da ihtiyaçlarını şöyle sıraladı: “Yolladığınız eşyaları daha alamadık. Betül’ün ihtiyaçları bir kazak, 38 numara bot, mont, atlet, kışlık gömlek, iki uzun kollu tişört. Bahar’ın ihtiyaçları 38 numara bot, mont, atlet, bir kazak, kemer.”

Suriyeli mahkûmların sayısı devlet sırrı mı?

Adalet Bakanlığı, CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gamze Akkuş İlgezdi’nin “Ceza İnfaz Kurumlarındaki Yabancı Mahkûmlar”a ilişkin önergesine yanıt verdi. Bakanlık tarafından açıklanan veriler, cezaevlerindeki yabancı tutuklu ve hükümlü sayısında büyük bir artış yaşandığını ortaya çıkardı. 2009 yılında, 158 farklı uyruktan 1880 tutuklu ve hükümlünün bulunduğu cezaevlerinde, 2017 yılı Haziran ayı itibarıyla 2 bin 398’i hükümlü, 2 bin 870’i tutuklu olmak üzere 6 bin 31 mahkûmun bulunduğu açıklandı.

1 yıllık OHAL 12 Eylül’ü geçti

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili, CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, 37. yıldönümü olan 12 Eylül darbesi süreci ile 15 Temmuz’un ardından ilan edilen OHAL sürecini karşılaştırdı. Sonuçlarıyla bir yıllık OHAL sürecinin, 9 yıllık 12 Eylül sıkıyönetim sürecini aştığını belirten Sarıhan, “Yaşananlarla karşılaştırdığımızda yaşadığımız günlerin ‘karanlığı’ daha net olarak ortaya çıkıyor. Ve o günden bugüne Türkiye, pek çok olağanüstü hukuksuz uygulamanın olağan hale geldiği bir sürece girdi” dedi.

Adli mahpusa su bile kısıtlı

OHAL’in ardından cezaevlerinin kapasitenin üstünde dolması adli mahpusları da canından bezdirdi. Cezaevleriyle ilgili haberimiz üzerine çok e-posta aldık. Tutuklu ve hükümlü yakınları, 6 kişilik koğuşlarda 25 kişinin barındırıldığını söylüyor. FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanan hâkim ve savcıların kapattığı dosyaların yeniden açılmasını istiyorlar.

Kokudan durulmuyor